Toplum barışının temelini adaletin oluşturduğuna dikkat çeken Malkoç, "Bizim devlet geleneğimizde bizim medeniyetimizde, bizim inancımızda esas olan insan, insan, her şey insan için. Çünkü toplumların barışın, huzurun temeli adalettir, konuşarak yüz yüze gelerek anlaşarak sorunları çözmek gerekir." dedi.
Yargı dışında, mahkeme dışında alternatif çözüm yolları üretildiğini belirten Malkoç, şöyle konuştu: "Şimdi avukatlarımız ara bulucu oluyorlar, fevkalade güzel. Çünkü mahkemeye gidildiğinde dünyanın en adil kararı da mahkemelerden çıksa yarısı üzülecek, yarısı sevinecek, hatta lehine karar çıkan bile karar tam istediğim gibi çıkmadı diye o da hayıflanabilir. Ama bunun yerine insanlar birbirine kızar, öfkelenir hatta başka şeyler de yapar. Ama bir müddet sonra pişman olurlar. Onun için mahkeme yerine bir araya gelip, uzlaşmak, ara buluculuk yapmak, onları barıştırmak gerekir. Çünkü onun içerisinde ne vardır? Kanaat vardır. Onun içerisinde kızdık, kavga ettik, tartıştık, husumetli olduk ama sonunda barıştık vardır. Helalleşme vardır. Bu bizim kültürümüzde ve medeniyetimizde var. İşte kamu denetçiliği kurumu da devletle idare arasında ortaya çıkan sıkıntı, sorunları, talepleri, yeni istekleri, gelişmeleri temin etmek için kurulmuş olan bir kurumdur."
Malkoç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kamu Denetçiliği Kurumu sadece iletişim sağlamıyor. İnceliyor, araştırıyor ve karar veriyor. Çok kolay başvuruluyor. Bize başvuruların çoğu yüzde doksanı elektronik ortamda geliyor. Bizim sitemize girin derdinizi yazın. Gerisini biz tamamlıyoruz. Fazla şekil şartı yok. İkinci en önemli özelliğimiz harç parası pul parası, şahit parası bilirkişi parası almıyoruz. Hepsini biz karşılıyoruz. Üçüncü önemli özelliğimiz ne? Bize başvuru tarihinden itibaren en geç altı ay içerisinde karar veriyoruz."
Kırıkkale Valisi Mehmet Makas da konuşmasında, "Sayın Cumhurbaşkanımızın bu ülkenin başına geçtiği dönemde yayınlamış olduğu vatandaş odaklı kamu yönetimi genelgeleri var. Biz de her şeyden önce gelen insanımız, insanımızın mutluluğu. Devlet ve millet, millet mi devlet için ikileminde her zaman inancımızın da gereği, milli duruşumuzun da gereği önce elbette ki insan ve millettir. Tebaasını rahat ettiremeyen, tebaasından dua alamayan devletin yaşama imkan ve ihtimali yok." ifadelerini kullandı.
Program, diğer konuşmaların ve vatandaşların çeşitli konulara dair soruların cevaplandırılmasının ardından son buldu.