15 Temmuz Meydanı'nda okunan bildiride, farklı görüş ve fikirlere sahip olunsa da yöneticilerimizle, hocalarımızla, arkadaşlarımızla, büyüklerimizle Filistinli kardeşlerimizin yetmiş beş yılı aşan bir süredir bitmek bilmeyen acılarının hissedarları olarak ortak bir dava uğrunda toplanıldığı ifade edildi.
Terör devleti İsrail'in, doğudan batıya kuzeyden güneye verilen bütün tepkilere rağmen yıllar yılı icra ettiği insanlık dışı soykırımına hem Gazze'de hem Batı Şeria'da devam ettiği aktarıldı. Medyanın gücünü de arkasına alan terör devletinin suçlarının meşrulaştırılmaya çalışıldığı; zalimden mazlum çıkarmak gibi ahmakça bir çaba içerisine girildiği vurgulandı ve bu vahşetin normalleştirilmesinin asla kabul edilemeyeceği aktarıldı. Yapılan yürüyüşlerin, atılan sloganların, kararlılıkla yürütülmeye gayret edilen boykot çalışmalarının hiçbirinin boşa olmadığının altı çizildi.
Yapılan yürüyüş ve eylemlerin "Yaptıklarımızla ne değişecek?" diyenler için bir anlam ifade etmese de "Savaş, ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir." düşüncesiyle devam edileceği söylendi. Kalemimizle, dualarımızla, sergilemiş olduğumuz onurlu duruşumuzla her daim zalim İsrail'in karşısında olduğumuzun altı çizildi.
"Yaşasın Özgür Filistin Halkı ve Onurlu Mücadelesi!" sloganlarıyla yürüyüş sona erdi.