Beslenme ve Diyet Uzmanı Zeynep Çapay, "Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitaminleri alabilmemiz için her gün beş ile dokuz porsiyon sebze ve meyve tüketmemiz gerekir. Ancak bu, günümüz koşullarında pek mümkün değil. Bu nedenle vitamin takviyelerine ihtiyaç duyuyoruz." ifadelerini kullandı. Vitamin ve mineraller açısından temel kaynakların sebze ve meyveler olduğunu işaret eden Çapay, "Bu besinleri yeterli derece tükettiğimiz takdirde gerçekten sağlıklı bir bünyemiz olur. Sağlık otoriteleri, en az beş porsiyon sebze ve meyve tüketmemiz gerektiğini söyler. Ancak günümüz şartlarında bunun uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliği pek de mümkün değil. Üstelik bizim en az iki porsiyon meyve, üç porsiyon sebze tüketmemiz gerekirken bu alt sınırı bile yakalayamadığımız durumlar olabiliyor. Yoğun şehir hayatında stres altında yaşayan ve sürekli hazır yiyecekler tüketerek sağlıksız beslenen bireylerde ciddi oranda vitamin eksiklikleri ortaya çıkabiliyor." ifadelerini kullandı.
Çapay, vitamin eksikliklerinin pek çok sağlık sorununa sebep olabileceğini aktararak, şunları kaydetti:
"Eksiklerin tespit edilerek giderilmesi gerekir. Ancak şunu unutmamak gerekir ki her yaşın ve cinsiyetin ihtiyacı farklı, o halde vitaminleri de farklı olmalıdır. Çocukların farklı dozlarda, ergen bireylerin farklı dozlarda, yetişkinlerin ve yaşlıların da farklı dozlarda vitamin alması gerekir. Üstelik bu, cinsiyete göre de değişir. Bu nedenle vitaminleri de yaşa ve cinsiyete göre değerlendirmek gerekir. Örnek vermek gerekirse, günümüz koşullarında çocuklarda en çok eksikliğini gördüğümüz vitamin eksikliklerinin başında D vitamini eksikliği gelir. Biz bu vitamini sebze ve meyvelerden yeteri kadar alamıyoruz. D vitamini, deri üzerinde sentezlenen bir vitamindir ve güneşten alınır. Üstelik bu vitamin kemik gelişiminde, kalsiyum emiliminde ve boy uzamasında çok etkilidir. Kalsiyumla ilgili eksiklikler büyüme, gelişme ve boy uzamasını olumsuz etkiler. Eksikse, mutlaka tamamlanmalıdır.
Aynı şekilde ergenlik çağındaki kız çocuklarında adet döngüsü başladıktan sonra demir eksiklikleri ortaya çıkabilir. Üstelik şu an Türkiye'de kadınların 3'te 2'sinde demir eksikliği var, Yarısı ise anemik, yani vücudunda demir vitamini hiç yok. Yine erkek ergenlerde çinko eksikliği fazladır. Bu da sperm kalitesini düşürebilir, doğurganlık çağında bazı olumsuzluklara sebep olabilir. Ceviz, badem, kaju ve kabak çekirdeği gibi çerezleri tüketmeyen çocuklarda, ergenlik çağında çinko eksikliği görülebilir."
ÇAPAY ŞUNLARA DİKKATİ ÇEKTİ:
" Eksikse takviye edilmelidir. Yetişkin kadınlarda ise çoğunlukla kalsiyum eksikliği görülür. Kadınlar 29 yaşına kadar kalsiyumu vücudunda depolar ama 30'lu yaşlardan sonra bu depolardan kullanmaya başlarlar. Bu durumun sonucu olarak da ileri yaşlarda, menopoz evresine geçince de kemik erimesi başlar. Bu süreçte de birçok kadının kalsiyum takviyesi veya menopoz dönemine uygun olarak hazırlanmış vitaminleri alması gerekiyor. Bu örneklerden de görüleceği gibi vitamin ihtiyaçları yaşa ve cinsiyete göre değişir. Dolayısıyla vitaminlerin yaşa, cinsiyete ve ihtiyaca göre alınması gerekiyor."
"VİTAMİNLER BESİNLERLE ETKİLEŞİME GEÇER"
Günde en az beş porsiyon meyve sebze yenilmediği takdirde vitamin minerallerini vücudun üretemediği için eksiklik yaşama ihtimalinin yüksek olduğuna işaret eden Çapay, detaylı analiz için bir doktora veya beslenme uzmanına danışarak, kan testlerinin yapılmasını ve eksik vitamin-mineral desteklerinin alınarak vücudun ihtiyacının karşılanması gerektiğini kaydetti.
Çapay vitaminlerin besinlerle etkileşime geçtiğini belirterek, "Dolayısıyla sağlıklı bir beslenme düzeni içinde vitamin ve mineral destekleri alınmalıdır. Ancak bu destekleri alırken de tekli ve yüksek doz tercih etmek yerine yaşa ve cinsiyete yönelik olarak uygun dozda hazırlanmış vitaminlerin günlük kullanılması daha doğru. Tıpkı sağlıklı beslenme ile aldığımız gibi vitaminlerin de ihtiyaca göre karma ve çoklu içerik içermesi de önemlidir." ifadelerini kullandı.