Gözde glokomun oluşturduğu hasar bir an önce tespit edilip, hastalık kontrol altına alınmadığı takdirde geri dönüşü olmayan tablolara yol açabiliyor. Dr. Bekir Sıtkı Aslan, göz tansiyonu hakkında bilgi verdi.
SESSİZ VE KÖR EDİCİ HASTALIK "GLOKOM"
Glokom, görme bilgisini beyne taşıyan görme sinirinde ilerleyici hasara neden olan bir göz hastalığıdır. Glokomun en yaygın şekli, gözün içinde oluşan sıvının fazla salgılanmasına veya sıvının dışa akımında direnç oluşmasına bağlı göz içi basıncındaki artıştan kaynaklanır. Bu basınç artışı zamanla görme kaybına ve tedavi edilmezse körlüğe neden olabilir. Bir kez geliştiğinde, görsel hasar çoğunlukla geri döndürülemez. Bu durum, glokomun "sessiz kör edici hastalık" ya da "görmenin gizemli hırsızı" olarak tanımlanmasına yol açmaktadır.
DİYABET HASTALARI VE AİLESİNDE GLOKOM GÖRÜLENLER DİKKAT!
Her yıl iki milyondan fazla insan glokoma maruz kalıyor ve glokom, dünya genelinde katarakttan sonra körlüğün ikinci en önde gelen nedenidir.Herkeste glokom gelişebilir, ancak 60 yaşın üstündeki insanlar, ailesinde glokom öyküsü olan kişiler veya diyabetliler daha yüksek risk altındadır. Gözlerinizi kontrol altında tutmak ve glokom semptomlarının farkında olmak, erken tanı için yararlı olur.
ERKEN TEŞHİS KÖRLÜĞÜN ÖNÜNE GEÇİYOR
Glokom için mutlak bir tedavi yoktur, ancak hastalık erken teşhis edilip tedavi edilirse görme kaybı ve körlük önlenebilir. Kişinin yaşı ne olursa olsun, düzenli göz muayenelerini aksatmaması önemlidir. Bu konuda öneriler şöyle sıralanmaktadır:
40 yaşın altındaysanız, her iki ile dört yılda bir kontrol için göz hekimine başvurulması önerilir, yaş arttıkça muayene olma sıklığı artırılmalıdır.
55 yaşından sonra her iki yılda bir gözlerinizi muayene ettirmelisiniz.
Ailede göz hastalıkları öyküsü ya da glokom riskinden endişe duymanız halinde mutlaka göz muayenesi olmanız gerekmektedir.
Doktorunuz görme keskinliği testi ve görme alanı testi ve göz içi basıncı da dahil olmak üzere, bir dizi test yoluyla glokom olup olmadığını tespit edebilir. Göz bebeğini büyüterek yapılacak bir göz muayenesi, doktorların retina ve optik sinirlerinize herhangi bir hasar olup olmadığını kontrol etmesine yardımcı olur.
SAĞLIKLI BESLENME VE EGZERSİZ GLOKOM RİSKİNİ AZALTIYOR
Araştırmalar, yaşam biçiminin glokom riski üzerinde bir etkisi olabileceğini göstermektedir. Yapılan bir araştırmada, günde 1 porsiyon yeşil yapraklı sebze yemenin aslında glokom riskini yüzde 30 düşürebileceğini göstermektedir. Buna ek olarak, şeker hastalığı gibi obezite ile ilişkili bozukluklar, glokom ve görme kaybı riskinde artışa neden olabilir. İdeal kilonun korunmasına özen gösterilmelidir, doğru diyet ve egzersiz planlaması çok önemlidir.
MASA BAŞI ÇALIŞANLAR 20-20-20 KURALINI UYGULAYIN
Bütün gün masa başında çalışıp bilgisayar ekranlarına bakanlar, gözlerini rahatlatmak için 20-20-20 kuralını uygulayabilirler. 20 dakikada bir 20 saniye 20 adım ileri bakmak göz yorgunluğunu azaltarak gibi göz içi basıncının da düzenlenmesine katkıda bulunabilir. Ayrıca ağırlık kaldırma veya yogadaki belirli pozisyonlar gibi belirli egzersizler göz basıncını artırabilir. Bu nedenle glokomun önlenmesi veya tedavi edilmesi için yeni bir egzersiz planına başlamadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.