31 Mart yerel seçimleri öncesinde Buca Çaldıran Mahallesini ziyaret edip vatandaşlara 'mahalleyi birlikte planlayıp dönüştüreceğiz' sözü veren Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra mahallede yaşayan binlerce vatandaşı yok saydı. Mahalle sakinlerinin görüş ve önerileri dikkate alınmadan Buca ve Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan revizyon planlar, geçtiğimiz haftalarda askıya çıkarıldı. Bunlar yetmezmiş gibi planlama çalışması yapılırken 70 -80 yıldır mahallede yaşayan 367 tapusuz yapı da dikkate alınmadı. Dayatma plana karşı çıkan mahalle sakinleri Cemil Tugay'a altına imza attığı taahhütnameyi hatırlattı.
Başkan Tugay'dan verdiği şeref sözünü tutmasını isteyen mahalleler birliği üyeleri: "Başkan Çaldıran'ı birlikte planlayacağız diyerek şeref sözü verdi. Ardından da yüzlerce kişinin önünde taahhütnameye imza attı. Biz planlama sürecine dahil olmayı beklerken Buca ve Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan revizyon imar planı askıya çıkarıldı. Üstelik uzun yıllardır mahallede yaşayan vatandaşların ikamet ettiği 367 tapusuz yapı da görmezden gelindi. Çaldıran sakinleri olarak dayatma plan istemiyoruz. Sayın Başkandan verdiği sözü tutup mahalle sakinlerinin görüşleri ve önerileri dikkate alınarak yeni bir plan çalışması başlatmasını talep ediyoruz. Aksi takdirde ilk planda olduğu gibi bu planı da yargıya taşıyacağız." uyarısında bulundu.
Mahalleler birliği üyelerine dedi
İlhan Karabulut, "Daha önce İzmir Büyükşehir ile Buca Belediyesi'nin yaptığı revizyon planı yargıya taşıyıp iptal ettirdik. Büyükşehir, ilçe belediyesi ile bizi yok sayarak ikinci bir plan çalışması yaptı. Askı sürecinde itiraz dilekçelerimiz verdik. Henüz karara bağlanmadı. Seçim öncesi mahalleler birliği üyeleri olarak avukatlarımızla birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'a bir taahhütname imzalatmıştık. Bu taahhütnamede başkan, seçilmesi halinde Çaldıran Mahallesi ile ilgili yapılacak bir planlama çalışmasında mahalle sakinlerinin görüş ve taleplerinin dikkate alınacağı konusunda bize şeref sözü verdi. Maalesef verilen sözler tutulmadı. Revizyon planda mahallemizde uzun yıllardır ikamet eden 367 tapusuz yapı yok sayıldı. Bu insanların hakları resmen gasp edildi. Oluşturduğumuz mahalleler birliğinde avukat ve şehir plancıları var. Biz planlama çalışması öncesi mahallemizde bir anket yapılsın, vatandaşın beklenti ve talepleri dikkate alınsın istiyoruz. Vatandaşa rağmen planlama çalışması olmaz. Bizler kentsel dönüşüme kesinlikle karşı değiliz. Mahalle sakinlerinin haklarının gasp edilmediği hakkaniyetli bir kentsel dönüşüm istiyoruz" dedi.
Öznur Horzum, "En başından beri planlama süreçlerine mahalle sakinlerinin de dahil edilmesini istiyoruz. Kemalpaşa Belediyesi bunu yapmış. Belediye başkanı seçilmeden önce taahhütname imzalamış. Seçildikten sonra da 1000-1500 kişinin katılım sağladığı bir anket yapıp mahalle sakinlerinin kentsel dönüşümden beklentilerini tespit etmiş. Benzer uygulama Çaldıran Mahallesinde de yapılsın. Bu mahallede biz yaşıyorsak ve siz bu mahalleyi planlıyorsanız bu planlarda bizim de izimiz olsun, bize de sorulsun istiyoruz. Arsa bazında 700 hanenin 367'si tapusuz. Bu durumda ne olacak? Bu insanlar hiçbir şey talep etmeden gidecek. Bu planların altının dolması lazım. Burada 3 - 5 katlı binalar mevcut. Hepsi de akraba. Siz şimdi 3 kata, 5 kata bir tane ev veriyorsunuz. Zaten bu evlerin yüzde 45'i yol ve yeşil alana terk ediliyor. Orada oturan insan bu eve sahip olmak için ne ödeyecek onu bilmiyor. Çocukları açıkta kalacak. Bu işin sonunda bu planlarla bir dram yaşanacak. Ortada bir belirsizlik var. Bunun mutlaka ortadan kaldırılması lazım. Biz tamamen şeffaf, katılımcı ve demokratik şartlarda yürütülen bir planlama süreci istiyoruz. Bu şartları taşımadan hazırlanan hiçbir planı kabul etmiyoruz."
Yeşim Göktepe, "Mahalle heyetinde gönüllü olarak görev alıyorum. Bir ve ikinci plan arasında pek bir fark yok. Bazı rakamlarda oynamalar yapılmış ama mahalle sakinlerine ek hak tanınmamış. Evlerin kat sayısı 11'den 8'e düşürülmüş. Alt katlarda ticari alanlar oluşturulmuş. Tümden baktığımızda bizim bir artımız yok. Arsanın yüzde 45'ini belediye alıyor. Geri kalanın da yarısı benim yarısı müteahhidin oluyor. Peki buradaki insanlar ne kazanacak? 3-5 kat evi olana bir daire ya düşecek ya da düşmeyecek. İnsanlar kendilerine dayatılan planda kaç metrekare eve sahip olacağını, 5 katlı evi varsa karşılığında kendisine kaç daire verileceğini, bu evlerin geri ödemesinin ne kadar olacağını bilmek istiyor. Bunları sorduğumuzda parselasyon planı bahane edilerek geçiştiriliyor. İnsanlar bunları öğrenmek, neyle karşı karşıya kalacaklarını bilmek istiyor. Plan bir bütün halinde mahalle sakinlerine anlatılmalı."