"Genç Çiftçilerin Sürdürülebilir Tarım ve Kırsal Yaşam Algısı ve Beklentisi" konulu araştırma sonuçlarının açıklandığı Çalıştay, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, Pınar Süt Genel Müdürü Gürkan Hekimoğlu, Ankara Üniversitesi Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Gülçubuk tarafından yapılan açılış konuşmalarıyla başladı.
Çalıştayda konuşan İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen "Böyle bir projenin içerisinde İzmir olarak yer almak mutluluk verici. 148 bin çiftçi ailesi, yaklaşık 51 bin ÇKS'ye kayıtlı çiftçisi olan hakikaten yeniliklerin, ilklerin, tarımın profesyonelleşerek küçük aile işletmeciliğinden daha profesyonel işletmeciliğe dönmesi anlamında çok şanslı bir şehirde yaşıyoruz." dedi. İzmir'de tarımın tüm paydaşlarının tarıma destek verdiği ve bu noktada çok şanslı bir şehir olduğunu vurgulayan Özen; "Böyle şanslı bir şehirde bu şanslılık bize aynı zamanda çok büyük sorumluluk yüklemektedir. Daha fazla çalışma zorunluluğu ve daha fazla sahada olma mecburiyeti getirmektedir. Biz de bu anlayış doğrultusunda hedeflerimizi yakalama noktasında 30 ilçemizde bütün yönetici arkadaşlarımızla ve teknik personelimizle mesai saatlerini unuttuk. Haftanın neredeyse 7 günü gece gündüz demeden üreticilerimizin yanında olmak gibi bir gayret ve performans sergiliyoruz" dedi.
GELECEK TARIMDA
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından üretilen tarımsal politikaların taşranın en ucundaki çiftçiye ulaşmasının, tarımın paydaşlarının birlikte hareket etmesiyle mümkün olacağını vurgulayan Mustafa Özen, "Gerçekten ülkemiz için gelecek tarımda diyoruz. Tarımın geleceği de gençlerde. Ben bu konuyu iki bölümde ele alıyorum. Bir mirasımız var bir de varislerimiz olmalı. Aslında bizim mirasımız ortada. Bizim mirasımız dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir sezonda 3 ürünün yetiştirilebildiği bereketli topraklardır. Bu topraklar bizlere atalarımız tarafından emanet edildi. Bugün bu mirası emanet alan bizler bu mirası büyüterek, küçültmeden, istikrarlı bir şekilde varislerimize emanet etmeliyiz" diye konuştu.
KENDİ VARİSİMİZİ KENDİMİZ OLUŞTURMALIYIZ
Tarımda teknolojiyi, modern yöntemleri, kısacası bilgiyi egemen kılanların markalaşabileceğinin, sürdürülebilirliği sağlayacağının, verimi ve kaliteyi yükselteceğinin önemine dikkat çeken Özen "Hangi makamda olursak olalım, hangi işi yapıyorsak yapalım kendi varisimizi kendimiz oluşturmalıyız. Tarımın geleceği için gençlere yer açmalı, onları üretim sürecine dâhil etmeliyiz. Eğer her çiftçimiz kendi varisini belirlerse biz bu üretimi, bu çiftçiliği bu tarımı sağlıklı bir şekilde ayakta tutma noktasında çok büyük bir adım atmış oluruz" dedi.
573 GENÇ ÜRETİCİ
Tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması girişimciliğin artırılması amacıyla 2016-2018 yılları arasında Genç Çiftçi Desteklemesi Projesi ile sadece İzmir ölçeğinde 573 tane genç üreticiyi destekleyerek 17 milyon 190 bin lira destekleme verildiğini ifade eden Özen şunları söyledi; "2020 yılında Türkiye'nin 4 ilinde uygulanan Uzman Eller Projesini hayat geçirdik. Bu sene o dört ildeki olumlu dönüşün sayesinde proje 81 ilimizde uygulanıyor. İzmir'de de yine bu kapsamda 2020 yılında 25 genç kardeşimize, üniversitelerimizin Tarım, Veterinerlik, Orman Su Ürünleri, Gıda bölümlerinden mezun olan meslektaşlarımıza vermiş olduğumuz bir desteklemeydi. Bugün burada bizleri bir araya getiren bu projenin de içerisinde var olmaktan, gençlere desteğimizi esirgemeden geleceğimiz adına sürdürülen her çalışmaya katkı sağlamaktan İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak büyük memnuniyet duyuyoruz." diye konuştu. Pınar Enstitüsü Direktörü Ümit Savcıgil tarafından "Pınar Enstitüsü"nün tanıtımının yapılmasıyla devam eden Çalıştay, "Sürdürülebilir Tarım İçin Genç Çiftçi Mesleki ve Bireysel Kapasite Gelişim Programı" sunumuyla devam etti. Öğle sonrasında grup sunuşları ve Çalıştay değerlendirilmesinin yapılmasıyla program sona erdi.