AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, A Haber'e özel değerlendirmelerde bulundu.
Sürekli, Çandarlı Limanı ile ilgili yaptığı açıklamada Kılıçdaroğlu'nun 2014 yılında söylediği 'İzmir'i nasıl yönetiyorsak, Türkiye'yi de öyle yöneteceğiz' sözünü hatırlattı.
Sürekli; "Eyvah ki eyvah… Biz İzmir'de çok sıkıntı çekiyoruz. İzmir'de 22 yılı aşkın süredir CHP'li belediye var. DSP'den beri aynı zihniyetin devamı. Bazı ilçelerde 30 yıllık belediyeler var. Altyapı, ulaşım, kentsel dönüşüm felaket durumda. İzmir'de meşhur Harmandalı Çöp Depolama Alanı var, yıllardır çözüm getirilemiyor. 50 metreyi bulan çöp dağları var. 2013'ten sonra burada büyük bir heyelan tehlikesi var. Bunlar için yerinde basın toplantısı yapıyoruz. Harmandalı'nda basın toplantısı yaptık. Ümraniye'de can kaybı vardı. Burada da olabilir. Büyükşehir meclisinde de dile getirdik." dedi.
"BU SORUN YÜZÜNDEN İZSU GENEL MÜDÜRÜ GÖREVDEN ALINDI"
Kent genelinde en fazla tartışmaya neden olan koku sorunu ile ilgili ise CHP'li belediyelerin sorumlu olduğunu belirten Sürekli, "2021'in Eylül ayında körfezi gezdik. Kirliliği ortaya koyduk. Yerinde ve etkin muhalefet yapıyoruz. Körfeze dair sorunları öne sunduk. Körfezde koku problemi var ama CHP'li belediyeler zamanında hiçbir ilerleme kaydetmedi. Muhteşem bir kirlilik var. Büyükşehir Belediye Başkanı'nın 'körfezde yüzeceğim' vaadi var. Geçen yıl yüzmeye kalktı ama dış körfezde yüzdü. İç körfeze yaklaşamıyor. Hala temizleyeceğim diyor. Sadece yüzme meselesi değil, koku sorunu var. İzmir'in içlerine girdi koku. İzmir'e akan dereler körfezi kirletiyor. Geçmiş dönemde kanal projesi yapıldı ve büyük ölçüde körfez temizlendi. Bunun rehabilite edilmesi lazım. 7 senede bunun dördüncü faz ihalesi yapılmadı. Yapıp iptal ediyorlar, 7 yıl oyalandılar. Bizim söylemlerimizden sonra ihaleye başladılar. Derelerin sorumluluğu büyükşehirdedir. İzmir'de yağmur suyu ve kanalizasyon aynı hattan gidiyor, ayrıştırılması lazım. 5 bin km hat yapılması lazım, 740 km yaptılar. Daha yüzde 14'teler. Bu yöntemde sınıfta kaldılar. İzmir'de sabah bu kokuyla karşı karşıya kaldım. Koku almam en alt seviyede, alerjim var. Kendi partilileri de dile getirmeye başladı. Açıkladık, belediye başkanı Kütahya'ya gitti. Sorunun kaynağı olarak oraya gitti. Kirliliğin sebebi üzerine orada turistik gezi yaptı. En yüksek itiraz CHP'li Turgutlu Belediyesi'nden geldi. Biz yüksek sesle dile getirdik. Biz eleştiri getirince saldırı üslubuyla karşılık veriyorlar. Bizim tarzımız; sorunu kabul ederiz ve çözeriz. Burada bize saldırdılar, halkın yoksulluğuna bakın dediler. 'Siz gelin körfezi konuşalım' diyoruz kabul etmiyorlar. Hükümet para vermiyor dediler. Bütün her şeyi reddettiler, mevkidaşım zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Dün de bu sebepten dolayı İZSU genel müdürü görevden alındı." ifadelerini kullandı.
Sürekli; "Buca Metrosu ihalesinden kamu zararının 529 milyon Türk lirası olduğunu belirterek; "İkinci teklif verene verildi. İzmir bu konuda zarar edecekti. Firma yapamaz dediler, firma İzmir'de de işler yapmış bir firma." dedi.
"İSRAF VAR YATIRIM YOK"
Büyükşehir belediyelerinin gelirlerinin büyük oranda personele gittiğini ifade eden Sürekli; "İzmir uzun yıllardır CHP yönetimi altında, çok fazla personel çalıştırıyorlar. Aralarında sen bunu aldın diye tartışma çıktı. Mecliste dile getirdik, parti meclisi için delegelerin çocuklarına iş verildiğini. Bununla ilgili cevap gelmedi. Fazla alım söz konusu. Reklam ve açılış giderleri çok büyük yer tutuyor. Buca Metrosu'nun temel atma töreni yapıldı. Reklamlarını görenler zanneder ki metro açılıyor. İzmir'in dört bir yanına, Bergama'nın köylerine kadar ilan gördüm. Konser verildi. Acayip harcama yapıldı. İnşallah Buca Metrosu açılır dedim. Hatay Metrosu kaplumbağa hızıyla 10 yılda bitti. 'Bitmiyorsa ağlayayım da gözlerimden mi olayım' dedi eski başkan. Narlıdere Metrosu'nun açılışı için 2023 bile şüpheli. Buca Metrosu temel atma töreninde büyük harcamalar yapıldı. Her yerde eleştirildi. İsraf çok fazla var, yatırım yok. Buca Metrosu ihalesi için yürütmeyi durdurma verildi. Buca - Otogar tüneli var proje olarak, Büyükşehir'in İzmir'de 1 metrelik tüneli yok. Biz Konak Tüneli'ni yaptık. Konak Tüneli olmazsa trafik şimdiki sıkıntıdan 5 kat daha fazla olur. Konak Tüneli yapılmasın diye dava açtılar, engellemelere rağmen yaptık. İzmirliler olarak biz alışmıştık, engelleniyoruz cümlesine. Esas engelleme yapanlar onlar. Cumhur İttifakı'nın 6 belediyesi var. Onları tamamen kilitlemiş durumdalar. Millet Bahçesi'ni bile engelliyorlar. Kiraz'da hastaneyi engelliyorlar. Engellemek onların genetiğinde var. Kişi kendinden bilir işi. Biz aksine ön açıyoruz." diye konuştu.
"YAPTIRMIYORLAR SONRA 'ENGELLENİYORUZ' DİYORLAR"
Çeşme Projesi'ne de değinen Sürekli, "Uzun yıllar sonra Foça, Karaburun seferlerine yeni başladılar. Bunlar göz boyamaya yönelik. Çeşme Projesi var, birlikte yapıyorlar şimdi dava açtılar. Miting yaptılar. Başkan çekincesini söylüyor, bakan açıklıyor. Teşekkür ediyor, sonra dava açıyorlar. Yüzde 90 mutabık oluyoruz. Su için ters ozmos yöntemine önce itiraz ettiler sonra kabul ettiler. Yapmıyorlar, yaptırmıyorlar sonra 'Engelleniyoruz' diyolar." dedi.
"BİR ŞİRKET OLSAYDI ORANIN İFLAS ETMESİ GEREKİRDİ"
Büyükşehir Belediyesi'nin aldığı ödüllerin neye göre verildiğinin sorulmasına yanıt veren Sürekli, "Ajanslar çalışıyor hem yurtiçi hem de yurt dışında. Bunlar tamamen göz boyama. Biz yüz günlük icraatları değerlendirdik, geldiler en öne oturdular. Şatoya yerleşti başkan. Seçimden önce projeleri anlatırken cemre olarak lansman programı yaptılar. İzmir'e cemreler düşecek derken İzmir yerel hizmet bakımından küme düştü. Yatırım yok, israf diz boyu. Başkan önceden Seferihisar'daydı. Orayı iflas ettirmişti. Bir şirket olsaydı oranın iflas etmesi gerekirdi. Seferihisar Belediye Başkanı geçmiş dönemin sorunlarından hiçbir şey yapamıyor." açıklamasında bulundu.
"İZMİR SOLUN KALESİ DEĞİL"
Sürekli, İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın koku yorumları üzerine yaşadığı bir anıyı anlattı. Sürekli, "Sadece milletvekilleri değil, İYİ Parti İl Teşkilatı da reddetmiyor bunu. Kendi seçmenleri dahil bunu söylüyor. İzmir'e bir Youtuber gelmiş İstanbul'dan sokak röportajları yapıyor. Bizim arkadaşlar da rastlamış. İlginç şeyler söylemiş, ben de tanışmak istedim. O zaman gündem elektrik faturalarıydı, bunları anlatacak diye bekledim. 'İzmir'e geldiğimde bunları duyacağım' diye geldim' dedi. İzmir solun kalesi değil. İzmir'in yapısı öyle de değil. Merkez sağ İzmir'de çok güçlü sonuçlar almıştır. 1984-1994 seçimleri, Osman Kibar dönemleri… Merkez sağın ve Demokrat Parti'nin kalesidir. Biz bununla ilgili bilimsel çalışmaları da yapıyoruz. 'Herkes belediyeden şikayet ediyor' dedi Youtuber. 'İl ve ilçe belediye başkanlarından şikayet ediyorlar' dedi. Aliağa'ya gidin şikayet duyamazsınız. Bergama'da şikayet duyamazsınız. 2002 yeni bir dönemin başlangıcıydı İzmir'de, 2002'de yüzde 17 alıp üçüncü olmuştuk. Son seçimde 37 aldık. Biz neden bunun üstüne çıkamıyoruz diye düşünüyoruz." dedi.
"BU BİR ALGI SİYASETİ"
İzmir'de AK Parti'nin neden iktidar olmadığının sorulması üzerine Sürekli, "2004, 2007 iklim değişti. Cumhuriyet mitingleri İzmir'de farklı bir algı oluşturdu. Yaşam tarzı üzerinden siyasi söylemler geliştirildi. Asılsız iddialarla. Biz merkez sağın çevre ilçelerinde oylarını aldık. Merkezde merkez sağın oyunu alamadık. Bunu değiştirmemiz lazım. Üzerimize iki şekilde algı yapılıyor. Birincisi yaşam tarzına müdahale ettiğimiz gerekçesiyle algı yapılıyor. Maalesef biz bunu kırmada başarılı olamamışız. Bu süreçlerin başından beri içindeyim. Yaşam tarzı konusunda hiçbir sorun yok. Türkiye'nin herhangi bir yerinde yaşam tarzına müdahale gibi bir şey olmadı. Bu bir algı siyaseti. Genel seçimde bu ön plana çıktı. Yerel seçimde 'engelleniyoruz' siyasetiyle yaşam tarzı siyasetini birleştirdiler, böyle karşımıza çıktı. Nerede engelleniyorsunuz? Belediyeler kanuna göre; iller bankasından pay alır ve herkesin alacağı pay bellidir. İllerin en büyük geliri burada ve bunu devletten alıyor. İzmir'de ulaşım perişan durumda, çok önemli bir projesi var, o olmasa İzmir'in vah haline. İzmir'i baştanbaşa İZBAN hattıyla dolandık. Burada lokomotif hükümet, hükümetle yerel idare ortak şirketi kurduk. Orada önder olan hükümet. Hükümet demiryolu ağlarını ve istasyonları yaptı." açıklamalarında bulundu.
"O PROJE 2024'DE BİTECEK"
Otogar - Halkapınar Metro hattı için de açıklama yapan Sürekli, "Bir rakam konur ve burada izbedel konur. İzbedeli söylemiyor, rakamı söylüyorlar. İzmir Ankara yüksek hızlı tren projesinin devamı. Onunla entegre bir proje, o yavaşladığı için onu bekliyor. Bakanlık açıkladı, 2024'te o proje bitecek. O biter bitmez onunla beraber yapılacak." ifadelerini kullandı.
"KADİFEKALE İZMİR'İN SİMGE YERİDİR"
Sürekli, geçmiş yıllarda İzmir'de gündeme gelen 'İzmir parası, İzmir bayrağı' konularına değinerek, "Belediyede istihdam konusunda somut verilerle konuşuyorum. İzmir'de bu yönde yoğun iddialar duyduk. Valiliğin yazısı üzerine birkaç personelle ilişik kesildi. Kamuoyunda konuşulan iddialara göre daha fazla kişi var. Bu konunun hassas olduğunu açıkladım. Sabıkası olmasa bile terörle irtibatı olan var. Tüm belediyeler için araştırılsın dedim. Kendi hukukçuları ve birimleri var. Büyükşehir belediye başkanlığı adaylığı konusunda HDP'nin aktif olduğu konuşuldu İzmir'de. Aday belirleme mekanizmasında da HDP'nin aktif olduğu çok konuşuldu. HDP tabanda rahatsızlık. Karşıyaka Konak gibi yerlerde tepki verildiğini görüyoruz. Kıbrıs ile ilgili açıklamalar da çok talihsiz. Kıbrıslılar karar vermediler dedi. Şiddetli kınamalarımız oldu. Bununla da yetinilmiyor, 'Pagos' kelimesi İzmir'e yerleşti. Biz bundan rahatsız olduk. Pagosla İzmir tarihine vurgu yapıyor ama Kadifekale İzmir'in simge yeridir. İzmir'de pandemi sürecinde iki tane festival yapıldı, buralara milli ve manevi değerlerimize hakaret edenler çağrıldı. Tepkiler verdik, ilki iptal edildi diğeri yapıldı. Bizim açıklamalarımız karşısında başkan bu söylemlere ara verdi. En son Yunanistan ile aramızda olan diyaloglardan sonra aynı günlerde Atina'ya gitti. Orada barış, dostluğa kurban edilemez gibi bir açıklama yaptı. AK Parti olarak bu ifadeyi kınıyorum. Bu süreçte bu açıklamalar yersizdir. Biz tepkilerimizi ortaya koyuyoruz ama siyasetimizi bunun üzerine kurmuyoruz. İzmir'in menfaatleri doğrultusunda siyaset yapıyoruz. Yerel seçime 6 ay kala İzmir'i konuşalım, 6 ay kala partiler çıksın rekabeti ortaya koysun." dedi.
"İVEDİLİK İLE GÜNDEME GELECEK"
Yapım süreci yılan hikayesine dönen Çandarlı Limanı ile ilgili de süreci değerlendiren Sürekli, "Biz oranın büyük bölümünü tamamladık. Altyapıyı bitirdik. Üst yapı ihalesinde talipli çıkmadı. Çandarlı Limanı konteynır limancılığına göre planlanmış. Konteyner limancılığı geride kalmış bir yöntem. Orada bir konsept değişikliğine gidilmesi lazım. Orada farklı yöntemlerin izlenmesi lazım, maliyet yönünden etaplar halinde ihaleye çıkması gerekiyor. Bakanlığımız üzerinde çalışıyor. Hem konsept değişikliğini hem de ihalenin bölünerek yapılması gündeme geldi. Orada ihaleye çıkılacak. İvedilikle gündeme gelecek bir konu." diye konuştu.
"850 MİLYON TL KAYIP KAÇAK BEDELİ VAR"
Sürekli, İzmir'de son dönemlerde gelen zamlar sonrası Türkiye'nin en pahalı suyunun kullanıldığının iddiası hakkında, "İzmir'de suyu 12 lira 39 kuruştan içiyoruz. İstanbul ve Ankara'da da daha pahalı olurdu ama AK Partili meclis üyeleri regüle görevi görüyorlar. İzmir'de çoğunluk onlarda olduğu için biz ret oyu versek de onlar zammı yapıyor. Böyle de kalmayacak, İzmir'de ulaşımda ve suda değişik bir formül buldular ve enflasyona bağladılar. Her ay zam geliyor. Enflasyon farkının üzerinde bir zam yaptılar yılın başında, bununla da yetinmediler her ay zam yapıyorlar. İZSU'da görev değişikliği yapıldı. Bürokratlara çıkarılan faturalar da çözüm değil. Burada zihniyet önemli. İzmir de su faturalarında kayıp kaçak oranlarına bakmak lazım. Eski sayaçlar, depolardaki sızıntı gibi durumlar sebebiyle kayıp kaçak bedeli en yüksek olan belediyeyiz. 850 milyon TL kayıp kaçak bedeli var, bu da faturaya yansıyor" dedi.
"BU İNSANLAR MAĞDUR EDİLMEMELİ"
Uzundere'ye yerleştirilen ve geçtiğimiz günlerde 'çıkın' çağrısında bulunan depremzedeler ile ilgili de konuşan Sürekli, "Bu konu kabul edilemez. Depremden sonra yerel ne yaptı, hükümet ne yaptı? Şiddetle bu konuda itirazlarımızı yükseltiyoruz. İnsanları sokak ortasında bırakmayı kabul etmiyoruz. Bu insanlar mağdur edilmemeli. İzmirli teşkilat mensuplarına müjdemiz var, 9 Haziran Perşembe günü Cumhurbaşkanımız İzmir'e geliyor." değerlendirmelerinde bulundu.
KARŞIYAKA STADI İÇİN GELSİNLER KONUŞALIM
Son olarak Karşıyaka Stadı'nın akıbetine değinen Sürekli, "Karşıyaka stadı yapılacak, biz bu konuda her türlü desteğe varız. Onlar yapamıyorlar şimdiden engelleniyoruz nakaratına başladılar. Onu yapmayacaklar, yapacaklarsa da yine gelsinler konuşalım. Biz Karşıyakalılar bu stadı istiyoruz." dedi.