Gaziemir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Uğur İnan Atmaca ile MHP Grup Başkanvekili Salahattin Şahin, Gaziemir Aktepe-Emrez'de İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi İZBETON ve İş İnsanları Gaziemir Konut Yapı Kooperatifi tarafından yapılan kentsel dönüşüm çalışması ile ilgili açıklamada bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Örnekköy'deki temel atma töreninde söylediği "kriz ortamında olağanüstü çözümler üretiyorsunuz, vatandaşlarınızı mutlu etmeye çalışıyorsunuz…" sözlerinin hatırlatıldığı açıklamada kentsel dönüşümde kooperatif modelinin yürürlükte bulunan hiçbir kanuna dayanmadığı ve tamamen keyfi ve usulsüz işlemler dizisi olduğu iddia edildi.
İŞLEM KANUNA AYKIRI
Aktepe-Emrez'deki dönüşümde inşaat yapma süreçlerinin ihale kanunları çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerektiğinin belirtildiği açıklamada, "Her ne hikmetse 2012 yılından bugüne kadar bu kanun hükümleri çerçevesinde bölgenin bütüncül imar planlarını dahi yapmayan İBB, bölgeyi birden bire 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında yayınlanan kanun hükümleri çerçevesinde ele almaya başladı. Bir bölgenin riskli alan statüsü altında değerlendirilebilmesi için 6306 sayılı kanunun uygulama yönetmeliğine uygun işlemler tesis edilmesi gerekir" açıklamasında bulunuldu.
HANGİ AKIL VE ZİHNİYET?
Açıklamada ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e "İZBETON ve İş İnsanları Kooperatifi tüzel kişilik olarak, 23 Mayıs 2019 tarihinde yapılan ve katılım olmadığı için iptal edilen ihalenin şartnamesinde belirtilen koşullara uygun ölçütlere sahip mi? Kooperatif kurucuları, 23 Mayıs 2019 tarihinde yapılan ihalenin şartnamesinde belirtilen koşullara uygun ve yeterli iş deneyimine sahip mi? Eğer kooperatif yöneticileri yeterli iş deneyimine sahip değilse, İBB hangi akıl, zihniyet veya güvenle bu kooperatifin kurucularına garantör olup vatandaşa daire satmasına imkan sağlıyor? Yapılan işleri doğru ve kanuni bulmamakla beraber, kooperatifin bölge halkı tarafından kurulmasını neden sağlamadınız? Yıllardır mağdur ettiğiniz bölge insanları sizce bunu hak etmedi mi?" soruları yönetildi.
GÖNÜLLÜ DANIŞMANLIK YAPMAYA HAZIRIZ
Dönüşüm sürecinde 10 yılın boşa geçtiği ve bölge halkının mağdur olduğuna dikkat çekilen açıklamada Tunç Soyer'e çağrıda bulunularak, "Aktepe – Emrez kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanıyla ilgili, bürokratlarınız sizi yanlış yönlendiriyor. Bürokratlarınızı gözden geçirip gerekli kan değişimini sağlamanızı ve yapılan tüm usulsüz işlemler ile meclis kararlarını iptal etmenizi tavsiye ediyoruz. Bölgede yapılması öngörülen bağımsız bölüm sayısı 10 bin. Siz 10 yıldır ancak ve ancak 275 konut 9 iş yeri yapmaya çalışıyorsunuz. Bu hızla bölge 30 yılda ancak dönüşebilir. Gelin halkımızla birlikte el ele sorunu çözelim. Emin olun bu yöntemle bölge çok çabuk dönüşecek ve sizin üzerinizdeki baskı ve stres azalacaktır. Bu konuda, elimizdeki bilgi ve belgeleri sizinle paylaşmaya, bölge halkı adına gönüllü danışmanlık yapmaya hazır olduğumuzu tekrar hatırlatmak isteriz" sözleri yer aldı.
KENTSEL DEĞİL RANTSAL DÖNÜŞÜM
Atmaca ve Şahin'in imzasını taşıyan ve 'Aktepe-Emrez (rantsal) dönüşüm hikayesi' başlığını taşıyan yazıda, "Aktepe-Emrez bölgesi İzmir'in en büyük (122 hektar) kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanıdır. Bu alanda işlemler 5393 sayılı kanunun 73. Maddesi ve 5998 sayılı kanununla değişiklik yapılan hükümler doğrultusunda yürütülmekteydi. Bu kanunda; "Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen yerlerde belediyelere ait gayrimenkuller ile belediyelerin anlaşma sağladığı veya kamulaştırdıkları gayrimenkuller üzerindeki inşaatların tamamı belediyeler tarafından yapılır veya yaptırılır." Hükmü bulunmaktadır. Ve belediyelerin inşaat yapma veya yaptırma koşulları 2886 veya 4734 sayılı ihale kanunları çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Her ne hikmetse 2012 yılından bugüne kadar bu kanun hükümleri çerçevesinde bölgenin bütüncül imar planlarını dahi yapmayan İBB, bölgeyi birden bire 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında yayınlanan kanun hükümleri çerçevesinde ele almaya başladı. Bir bölgenin riskli alan statüsü altında değerlendirilebilmesi için 6306 sayılı kanunun uygulama yönetmeliğine uygun işlemler tesis edilmesi gerekir" ifadelerine yer verildi.
KANUNSUZ İŞ GÖRMEYE YÖNELİK
Riskli alanın tespitinin nasıl yapılması gerektiği ve sürecin nasıl işleyeceği hakkında bilgileri madde madde sıralayan Atmaca ve Şahin; 6306 sayılı yasa kapsamında yapılması gereken işlemlerin hiçbirinin yapılmadığını belirterek; "Sadece 2348 ada üzerinde bulunan kaçak wc için riskli bina tespiti yapılarak, mülkiyetinin tamamı IBB ye ait olan boş alanda, 6306 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilmiştir. Bu kanunsuz uygulamanın sebebi ihalesiz iş görmeye yöneliktir. Afet riski taşımayan, vatandaşın yaşadığı tek bir ev bile bulunmayan 2348 ada, İBB tarafından 6306 sayılı kanun kapsamına alınmışsa, bunun sebebi ilgili kanunun 8. Maddesine göre, afet riski taşıyan alanlarda vatandaşın 2 mağduriyetinin ivedilikle giderilebilmesine yönelik uygulamalara cevaz veren kanun hükmünü, şahsi çıkarlar uğruna kullanarak ihalesiz iş görmeye çalışmaktır. Bunun başka açıklaması olamaz" denildi.