İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin Şubat ayı son oturumu Başkan vekili Mustafa Özuslu başkanlığında toplandı. Toplantıda EASHOT Genel Müdürlüğünün akaryakıt fiyatlarındaki artışı gerekçe göstererek akaryakıt ve madeni yağ alımı için 421 milyon lira borçlanma talebi kabul edildi. Önerge görüşülürken söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, ESHOT Genel Müdürlüğünün önünü açmak adına borçlanma talebi için olumlu oy kullandıklarını belirterek şunları söyledi; "İzmirliler toplu ulaşım araçlarında ücretsiz 90 dakika uygulamasını geri istiyor. Hem İBB Başkanı Tunç Soyer'in seçim vaatleri arasında olduğu için hem de genel başkanınızın örnek proje olarak gösterdiği için hem de hem de İzmir toplu ulaşım sistemindeki tek doğru olduğu için İzmirliler 90 dakika uygulamasını geri istiyor. Bütün bu saydığım nedenlere rağmen vatandaşların aktarmalı sistemde ikinci üçüncü binişlerde ilave ücret ödemesini istemiyoruz. Hem kredi kullanıp borçlanacaksınız hem de Büyükşehir Belediyesi bütçesinden her yıl ESHOT Genel Müdürlüğünü sübvanse edecek. Bu doğru değil" diye konuştu.
SOYER'İN FLAMİNGOLARINI TİLKİLER YEDİ
Konuşmasına "Galiba Tunç Bey'in aklı karışık." Diye devam eden Hızal; "İBB Başkanı olduğu ve aday olduğu günlerde 'Ben bütün İzmir'in belediye başkanıyım; hatta o kadar ki flamingoların bile belediye başkanıyım' demişti. Soyer, Çiğli'deki flamingolara bile sahip çıkamadı; tilkiler dadanmış, flamingolar telef olmuş." Dedi. "İzmir'de kendini bilmez, sözün nereye gideceğini bilmeyen bir şahıs İzmir'i oluşturan bütün unsur ve değerlere hakaretler yağdırdı." Diyen Hızal; "Sıtkı Şükürer… Bir kurumun başkanıydı. Bu şahıs, göstermelik bir şekilde ve İBB Başkanı Soyer tarafından adeta itibarı korunacak bir model ile istifa dahi etmeden, 'Görev sürem doldu, çekiliyorum' diyerek ayrıldı. Bu şahıs görmezden geldiği, ayrıştırdığı İzmirlilerin gelirleriyle yönetilen İBB'den her yıl milyonlarca lira gelir elde ediyor. Hala da gelir elde etmeye devam ediyor. Soyer bu meseleyi, demokrasi, çok seslilik adı altında geçiştiremez. Kendisinin arkadaşı, dostu, bazı derneklerde mesai arkadaşı olabilir ama İzmirlilere hakaret etmiş bir şahsın İBB üzerinden gelir elde etmesini kabul etmiyoruz. Kürsülerden genel başkan önünde 'İzmirlilerin hakkını koruyorum' diyen Soyer'in bu şahsa haddini bildirmesi gerekiyordu. Biz de o zaman kalkar ayakta alkışlardık. Tüm İzmir'e hakaret etmiş bu şahsın hala belediye şirketlerinden para alıyor olmasını kabul etmiyorum." Dedi.
200 YILLIK FABRİKAYI BEDELSİZ VERİYORSUNUZ
"Son zamanlarda 'İzmir cezalandırılıyor' diye bir tartışma çıktı" diyen Hızal; "Bunu CHP'li yerel siyasetçiler söylüyor. Dün de Nilay Hanım şu, şu projelerimiz engelleniyor" dedi. Bu yatırım dediğiniz şeyler İzmir'de temel sorunları oluşturan projeler noktasında hiçbir katkısı olmayan meseleler. Getire getire bunları getirdiniz. Soyer heyecanla düşündüğü, doğru olmadığını kendisinin de bildiği, genel başkan önünde PR yapma amacındaydı. Elektrik Fabrikası için ihale yapıldı. Hukuki anlamda bir kamu kurumunun girmesi mümkün olmadığı için iptal edildi. Geçin Elektrik Fabrikası'nı, siz elinizdeki 200 yıllık fabrikayı başkalarına bedelsiz veriyorsunuz. Elektrik Fabrikası'na yapılacak yapılır, o İzmir'in değeri."
RANDEVU İSTEDİ ANINDA ALDI
Hızal sözlerini şöyle sürdürdü:
"Soyer'in seçim öncesi 3 kitapçık halinde duyurduğu cemre vaatleri var. Buca Metrosu'nda engel mi çıktı, hayır. Biz 529 milyonu birilerine fazladan vermeyin' dedik. Sayın Soyer, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı'na Buca Metrosu konusunda teşekkür etti. Ya da bir bakanlıktan randevu istedi de alamadı mı? Ayın 22'sinde Tarım ve Orman Bakanımızdan randevu istedi, anında alındı. Kentsel dönüşüm mağduru vatandaşlar Sayın Soyer'den randevu talep etti. 3 yıldır hala randevu verilmedi. Bu 17 madde ile 'Biz engelleniyoruz' denilerek buraya gelinmez. Havadan sudan konuşup meseleyi farklı noktalara taşıyarak doğru düzlemden ayrılmak olmaz." dedi
SERMAYE ARTIŞINA AK PARTİ'DEN TEPKİ
Komisyonlardan oy çokluğu ile meclis gündemine gelen; Belediye'nin iştiraki olan İZFAŞ A.Ş'nin sermaye artışına ilişkin önerge tartışma yarattı. Komisyondan gelen rapora ilişkin söz alan AK Partili Meclis üyesi Erhan Çalışkan, "122 milyon lira 2022 bütçesi olan İZFAŞ'ın 52 milyon lira personel gideri var. Yüzde 43,5 personel gideri. Fuarcılık şirketlerini incelediğimizde personel sayılarını 260'tan 200'e düşürmüşler. Yani 260 kişi yerine 200 kişi ile de bu işin yapılabileceğini ortaya koymuşlar. CHP'li meclis üyeleri, 'Biz kamuya ve insan onuruna uygun maaş verdiğimiz için bu yüzden yüksek' demişlerdi. Bundan daha büyük şirketlerde çalışan sayısına bakıldığında İZFAŞ'ın personel sayısı daha çok. Fazla personel çalıştırmak ile insan onuruna uygun maaş vermek aynı şey değil" dedi.
YA KAYYUM ATANACAK YA DA SERMAYE ARTIRILACAK
AK Parti Meclis üyesi Fikret Mısırlı ise "Şirket sermayesinin yüzde 75'ini kaybetmiştir. Bu nedenle kanunlar gereği ya kayyım atanır ya da sermeye artırımına gidilir. Bu herhangi bir şirket olsaydı, bankalar başına üşüşmüştü. Büyükşehir'in fuar işletme gibi bir görevi yok. En son yapılan tarım fuarında bir bizim yaptığımız kâra bakın, bir de özel şirketin yaptığı kâra bakın. En az iki katıdır." dedi. Konuşmaların ardından önerge CHP'li meclis üyelerinin oyları ile oyçokluğu ile kabul edildi