İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu'nun (İEKKK) ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyinin Başkanlığını yürüten Sıtkı Şükürer'in göçmenlerle ilgili yaptığı açıklama kent gündeminde büyük tepki çekti. Tepkilerin giderek büyümesi üzerine Şükürer, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak özür dilese de değişen bir şey olmadı. Son olarak dün gerçekleştirilen İZTO Meclisinde iş dünyası Soyer'e çağrıda bulunarak Şükürer konusunda gereğinin yapılmasını istedi.
İEKKK TOPLANTISI ERTELENDİ
Tüm gözler daha önceden bugün toplanacağı açıklanan Şükürer'in başkanlığını yürüttüğü İEKKK Toplantısına çevrilmişken flaş bir gelişme yaşandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi bugün yapılması planlanan İEKKK toplantısının 2 Şubat Çarşamba gününe ertelendiğini duyurdu.
İSTİFASINI AÇIKLAYACAK
Edinilen bilgilere göre Şükürer, 2 Şubat tarihinde gerçekleşecek olan İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu toplantısına katılarak görevi bıraktığını açıklayacağı öğrenildi. İEKKK'daki görevinde görev süresinin sona erdiği ancak seçim yapılmaması dolayısıyla göreve devam ettiği öğrenilen Şükürer'in, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in uygun gördüğü bir isme koltuğu bırakacağı sürüldü..
ŞÜKÜRER NE DEMİŞTİ?
İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu'nun ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer ile röportaj yapan İzgazete yazarı Gönül Soyoğul'un "Ankara'yı çok güzel anlattınız. Ya İzmir? Hep tepkinizi dile getiriyorsunuz, niye?" sorusu üzerine konuşan Şükürer, İzmir'e sonradan gelen muhacirler hakkında;
"Netice itibariyle tercih ettik geldik buraya. Her şeye rağmen. Demek ki artıları eksiklerinden fazla. Bu kentin mübadeleyle gelen insanları, daha sonra İç Anadolu'dan gelen insanları, daha sonra Doğu ve Güneydoğu'dan gelen insanları, daha sonra başka yerlerden gelen insanlar... Her gelen, her gelen bir daha istisna. En büyük ihanet mübadeleyle gelenlerdir. Bu kente sürekli mütemadiyen ihanet ediyorlar. Dünyanın en büyük lağım çukurunu ben yaratmadım. Bu kentin sonradan gelen bu insanları yarattı. Dünyanın en güzel tarihsel dokusunu yok edip de Çin Seddi gibi Laz müteahhiti kalitesiyle sekiz katlı Çin setlerini bir başkası yapmadı, İzmirli yaptı."
ARSIZ İŞTAHLA YOLLARINA DEVAM EDİYORLAR
Hala her şekilde imkân verdiğin takdirde bir Afrika çekirgesi, bir kımıl zararlısı gibi bugün kentin en münevver kesimi dediğimiz insanlar, bu insanlara desen ki şu 8 kat yerine 13 kat müsaade ediyorum. Üç ay da süreniz var. Üçüncü dakikada burada filizleri çıkarlar. Ama bir yıl sonra kentleşme faziletleri üzerinden, kenti korumak üzerinden mangalda kül bırakmazlar. En mangalda kül bırakmayanlar aynı zamanda onlardır. Efendim evlerinde otururlar, Sahilevleri'ndeki evlerin yasal sınırı yüz elli metrekare, evlerin ortalama metrekaresi bin beş yüz metrekare. Çünkü hepsi korsan bir şekilde yükselmiştir. Arkasından da imar affıyla üç kuruş para verip legalleştirmişlerdir. Otobandaki hız sınırı yüzyirmidir, yüz otuzdur. Hepsi yüz seksenle gider. Kendisinde hak bulur. Çünkü altında Alman arabası var. Yahu netice itibariyle bir toplum nezih, medeni toplum olmanın getirdiği kriterlerin hepsinin farkında olmasına rağmen İzmirliler bunları kendilerine yönelik olarak, bir muafiyet olarak algılayıp soluksuz bir şekilde, geriye doğru yüzyıl içerisinde ihlal ede ede bu kenti hala bitirme konusunda inanılmaz bir arsız iştahla yollarına devam ediyorlar. Benim tepkim bunadır." İfadelerini kullanmıştı.