Hatay’da bulunan Aççana Höyük, eski Alalah kentinde kazı çalışmaları devam ediyor. 20 yıldan bu yana devam eden kazı çalışmalarında önemli bilgiler elde edilirken, çalışmaların 20 yıl daha devam etmesi bekleniyor.
Hatay’ın Reyhanlı ilçesi Aççana Höyük eski Alalah kentinde yapılan kazı çalışmaları devam ederken, ilk kazıların 1930’lu yıllarda İngiliz arkeolog Leonard Woolley tarafından yapıldığı höyükte, 2021 sezon kazıları Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Akar başkanlığında devam ediyor. Kalıntıları 4 bin yıl öncesine dayanan höyükteki kazı alanı, Hatay’ın ilk krallarının, ilk valilerinin yaşadığı ve bölgenin Mukiş Krallığı olarak adlandırıldığı dönemdeki başkenti. Yapılan kazıda Alalah’taki kültür, inanç, yaşam biçimi, ticaret ve insan hareketliliği konuları araştırılıyor.
Kazılardan elde edilen buluntular, Kültür ve Turizm Bakanlığı Aççana Höyük Kazı Evi’nde uzmanlar tarafından inceleniyor, kayıt altına alınıyor.
Doç. Dr. Murat Akar, bu dönem 6 ay süren kazı çalışmalarının Aralık ayına kadar devam edeceğini belirterek, “Bulunduğumuz nokta günümüzden 4 bin yıl önce Hatay’ın ilk krallarının, ilk valilerinin yaşadığı ve bölgenin Mukiş Krallığı olarak adlandırıldığı dönemdeki başkenti. Burada 20 yıldır arkeolojik araştırma yürütüyoruz. Ancak burada arkeolojik araştırma tarihine bakıldığında 1930’lara kadar gidiyor. İlk araştırmalar burada meşhur arkeolog Sir Charles Leonard Woolley tarafından yürütülürken elde edilen arkeolojik sonuçlar ve maddi kalıntıların bir kısmı Türkiye’de kalırken, bir kısmının da İngiltere olmak üzere birçok bölgeye dağıldığını biliyoruz. Bizim buradaki çalışmalarda amacımız 4 bin yıl önce kozmopolit bir bölge olan Hatay’ı daha iyi anlayabilmek ve geçmişini daha iyi tanıyabilmek. Çünkü biz burada Hitit İmparatorluğu’ndan, Mısır’a, Ege’ye, Kıbrıs’a kadar bütün Doğu Akdeniz’e ait arkeolojik veriyi elde edebiliyoruz ve bu arkeolojik veri maddi kalıntılar üzerinden tanımlayabiliyoruz. Hem orta Anadolu kültürlerini, hem Mısır’a, hem Doğu Akdeniz ve Ege’nin izlerine şahitlik edebiliyoruz” dedi.
3400-3500 yıl öncesine ait hem çivi yazıları hem de o dönemin idari yöneticilerinin imza pratiklerine şahit olduklarını belirten Doç. Dr. Murat Akar, "Burada ağırlıklı olarak ortaya çıkardığımız yapı tipleri kerpiç mimari. Tanımlaması ve açıklaması zor ve bir o kadar da heyecan verici bir çalışmanın sonucu. Bugün yürüttüğümüz çalışmalar Milattan önce 1400 yılına ait bir yapı katına ait. Bu çalışma bizi oldukça heyecanlandırdı. Günümüzden 3400-3500 yıl öncesine ait hem çivi yazıları hem de o dönemin idari yöneticilerinin imza pratiklerine şahit oluyoruz. Özellikle yazının bu noktada kullanılıyor olması bölgenin o dönemki toplumlarının yazıyla ilişkilendirilmesinde son derece önemli. İçerisinde bulunduğumuz coğrafya kralların yaşadığı bir coğrafya. Hem heykeltıraşlık eserleri, hem de yazılı belgelerle biz bunların izlerini tespit edebiliyoruz. İsmini bildiğimiz Yaremlim, İdrimi, Nigmepa, İlim İlima ve birçok Hitit kralının adını buradaki çalışmalardan öğrenebiliyoruz. Bu da oldukça heyecan verici. Çünkü bir bölgenin hem tarihiyle hem de yazılı belgeleriyle geçmişini tanımlayabilmek önemli bizim için” diye konuştu.
20 yıldır çalışmaların devam ettiğini ve 20 yıl daha yürütmeyi düşündüklerini belirten “buradaki çalışmalar 20 yıldır devam ediyor. Önümüzdeki 20 yılda yürütmeyi düşündüğümüz çalışmalarla tarihin çok daha erken dönemlerine gitmeyi hedefliyoruz. Özellikle bu bölgenin 4000 yıllık tarihini tanımlamada önemli adımlar attığımızı düşünüyorum” dedi.
Yerel Haberler kategorisinde bulunan hiçbir habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunulmamıştır. Anadolu Ajansı, İhlas Haber Ajansı, Demirören Haber Ajansı tarafından hazırlanan tüm Hatay Haberleri, otomatik olarak servis edildiği şekilde bu sayfada yer almaktadır. Hatay Haberleri bölümünde yer alan haberlerin tamamının hukuki muhatabı haberi servis eden ajanslardır.