Hatay’da unutulan "Cille Gecesi" künefe için düzenlendi.
Antakya Gastronomi Derneği (AGD) ve Antakya Musiki Derneği organizasyonunda Hatay’da künefe için ’Cille Gecesi’ yapıldı. Gecede konuşan Antakya Gastronomi Dernek Başkanı Ünal Kahraman, künefenin fıstıklısı, cevizlisi, kaymak ya da pekmezlisinin olmadığını künefenin sadece adı üstünde peynirli künefe olduğunu belirtti. Anadolu’nun birçok yerinde künefe adı altında satılan tatlı türlerinin olduğuna değinen Başkan Kahraman, "Biz bugün burada künefe için Cille Gecesi yaparak Hatay’ın pozitif bir enerjiyle de anılmasını istedik, bu sebeple bir araya geldik. Künefe bizim mutfağımızdaki en önemli öğelerimizden biri yani temel taşlarımızdandır. Herkesin bildiği gibi coğrafi işaretlemesi de yapılmış olan bu ürünün bir reçetesi var ve bu reçeteye uygun olarak pişirilmesi gerektiğine düşünüyoruz. Bu çarşıda, pazarda veya başka il ya da ilçelerimizde, Anadolu’nun güzide yerlerinde künefe adıyla yapılan bir çok tatlı var. Künefe peynirli künefe ya da cevizli künefe diye anılmaz, künefe zaten adı üstünde peynirlidir, ayrıca peynirli diye bir ibare kullanılmasına gerek olmadığını düşünüyoruz. Fıstıklı, fındıklı, kaymaklı, dondurmalı, çikolatalı ya da bin bir çeşit künefe diye bir şey yoktur. Bizim mutfağımızın temel taşı künefemiz sadece peynirle pişirilir, altına pekmez üstünde de kaymak olmaz" dedi.
"Künefenin pişme süresi 32 dakikadır"
Künefenin nasıl pişmesi gerektiğini anlatan AGD Başkanı Kahraman, "Künefe köz ateşinde yavaş yavaş pişirilir. 32 dakika pişme süresiyle birlikte altı, üstü yavaş yavaş kızarır. Böylece içerisindeki peynirinde en güzel şekilde pişmiş olması sağlanır. Ağız tadımızın bozulmaması ve geleneklerimizin devam etmesi adına bugün yaptığımız bu künefe çalışması hem künefe sektörüne hem de künefeyi yemek için memleketimize gelmeyi arzu eden insanlara örnek olmasını temenni ediyoruz. Herkesi Antakya’ya, künefe yemeye bekliyoruz" diye konuştu.
"21 milyon şoklanmış künefe satıldı"
Künefenin coğrafi işaretinin Hatay’a getirilmesinde büyük rol oynadığını ifade eden Antakya Gastronomi Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Süheyl Budak, künefenin coğrafi işaret aldığı 2006 yılından bu yana 21 milyon şoklanmış künefenin satıldığını söyledi. Künefenin Avrupa menşeinin alınması içinde çalışmaların başlatıldığına değinen Budak, "Künefenin en erken tarifini bin bir gece masallarında görüyoruz bu da aşağı yukarı 9. yüzyılı ifade ediyor. Daha sonra da Osmanlı mutfağında da tel kadayıfı olarak görüyoruz. Bizim mutfağın en önemli tatlılarından biri künefedir, yalnız bir tatlı olarak Antakya’da yaşamıyor, künefe bir ritüeldir. Cille gecelerinin vazgeçilmezi olan künefeyi bu vesileyle bu gece yaşatmaya çalıştık. Künefenin yapılış tekniklerinden hem kadın hem de erkek evinde bu işle uğraşır. Künefenin çevrilmesini erkek yapar, bütün diğer işlemlerini de hanım yapar. Künefenin coğrafi işaretini 2006 yılında Antakya Ticaret ve Sanayi Odasına aldırdım. 2006 yılından geçen yıla kadar da 21 milyon adet şoklanmış künefenin satıldığını biliyoruz. Şimdilerde de Antakya Ticaret ve Sanayi Odası, künefenin Avrupa menşeini almaya çalışıyor. İnşallah alınınca Avrupa menşeli baklavadan sonra ikinci Avrupa menşeli tatlımız künefe olacak" şeklinde konuştu.
’Cille Gecesi’, misafirlerin pişen künefenin tadına bakmasıyla son buldu.
Yerel Haberler kategorisinde bulunan hiçbir habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunulmamıştır. Anadolu Ajansı, İhlas Haber Ajansı, Demirören Haber Ajansı tarafından hazırlanan tüm Hatay Haberleri, otomatik olarak servis edildiği şekilde bu sayfada yer almaktadır. Hatay Haberleri bölümünde yer alan haberlerin tamamının hukuki muhatabı haberi servis eden ajanslardır.