Yağış alanı 11.900 km² olan Tuz Gölü, dışarıya akıntısı olmayan kapalı bir havza gölüdür. Koçhisar gölü olarak da bilinir. Yağış alanının genişliğine rağmen beslenme kaynakları zayıftır. Göle su getiren akarsular, yazın suları iyice azalan ya da tamamen kuruyan derelerdir. Bunlar Şereflikoçhisar'dan gelen Peçenek Çayı, Aksaray'dan gelen Melendiz Çayı, güneyden ve batıdan gelen İnsuyu, Karasu, Kırkdelik çaylarıdır. Bunlardan başka Beyşehir Gölünün fazla sularını Konya'nın atık sularıyla beraber Tuz Gölü'ne boşaltan DSİ tahliye kanalı da Tuz Gölü'nün su seviyesinin yükselmesine sebep olmaktadır.
Gölün ortalama su seviyesi 40 cm. civarında, yağışın arttığı mayıs ayında ise yaklaşık 110 cm'dir. Ağustos ayında göl büyük ölçüde kurur. Tuz oranının fazla oluşu, buharlaşma sonucunda göl sahasının büyük kısmında her yıl yenilenen 10-30 cm.lik tuz tortulaşmasına neden olmaktadır. Yaz sonlarına doğru Kaldırım Tuzlası ile karşı kıyı arasında yürümek mümkündür. Bu mevsimde tuzluluk oranı binde 329 gibi dikkat çekici bir orana erişmektedir. Kimyasal bileşim itibariyle burada mutfak tuzu (sodyum klorür) karakterinde bir tuzluluk hakimdir ve sodyum klorür oranı, magnezyum klorür ve sodyum sülfat oranlarından yüksektir.
Çevrede jips ve tuz tabakaları içeren Oligosen formasyonunun bulunuşu gölün tuzlaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Fakat gölün tabanındaki kaynaklardan da tuzlu sular geldiği tespit edilmiştir. Gölün sığ oluşu ve buharlaşmanın şiddetli oluşu tuz birikmesinin diğer faktörleridir. Yazın buharlaşma sonucu tortulanan tuz tabakası makinalarla kazılıp tuzlalarda toplanır.
Tuz Gölü'nden elde edilen tuzu yıkayıp öğüten tuz fabrikaları Şereflikoçhisar ekonomisinin belkemiğini oluşturmaktadır. Tuz Gölü ve çevresi 2001 yılında özel koruma alanı ilân edilmiştir. Tuz Gölü ve çevresi Phoenicopterus rubber olarak adlandırılan flamingo kolonilerinin ana üreme bölgeleridir. "Anser albifrons" adı verilen Sakarca kazınında ikinci büyük üreme merkezidir.
Kışın kapladığı çok geniş su alanı su kuşları için önemli bir kışlama alanı oluşturmaktadır. Tuzlu ortamlara uyum sağlamış olan flamingo, kılıçgaga, angıt ve benzeri kuşların yanı sıra yağmurcunlar, turnalar, yaban kazları ve yaban ördekleri gölde büyük topluluklar halinde yaşamaktadır. Göl çevresinin nispeten ıssız oluşu nedeniyle kuşlar, etraftaki su birikintilerinde, meralarda ve ekili alanlarda rahatça beslenmekte, kışın en soğuk günlerinde dahi donmayan göl sularında yüzebilmektedir. İlkbaharda Göl içinde oluşan adalar ve bataklıklar Bataklık Kırlangıcı (Glareola prantincola), Suna (Tadorna tadorna), Angıt (Tadorna ferruginea), Çamurcun (Anas crecca), Kılıçgaga (Recurvirostra avocetta), Kocagöz (Burhinus oedicnemus) ve martı türlerinin (Larus sp.) kuluçka yapmalarına imkân sağlamaktadır.
Bölgede tuzcul stepler ve endemik türlerden oluşan ekolojik açıdan hassas bitki toplulukları bulunmaktadır. Bir ekosistem bütünlüğü arz eden Tuz Gölü ve yakın ilişkide olan çevresindeki göller (Tersakan Gölü, Düden Gölü, Bolluk Gölü, Eşmekaya Gölü, Köpek Gölü, Akgöl) sayısız kuş türü ve özellikle Avrupa'da nesli tükenmekte olan flamingolar (Phoenicopterus ruber) için yaşam alanı niteliğindedir. Tuz Gölü, flamingoların ülkemizdeki en önemli kuluçka alanı olup, Gölün orta kesimlerinde herbiri 5-6 bin yuvadan oluşan dev kuluçka kolonileri bulunmaktadır.
Buz mavisi rengiyle bilinen Tuz Gölü'nün güneybatı kıyılarının kızıl renge boyanmasının nedenini araştıran bilim adamları, renk değişikliğine toplu iğne ucunun binde biri büyüklüğündeki dunaliella salina adı verilen bir tür su yosununun (alg) neden olduğunu belirledi.
Tuz Gölü Nasıl Oluşmuştur
Dağlardan süzülen suların Konya Havzası'nda birikmesiyle oluşan Tuz Gölü, Anadolu'nun insan eli değmemiş en büyük bölgelerinden biridir. Gündüzleri güneşten, geceleri soğuktan kavrulan bu uçsuz bucaksız topraklara su, tuz ve çamur can verir.
Nasıl oluştu?
Tuz Gölü'nün özü tuzdur. Yaz aylarında göle göl demeye bin şahit ister, zira gölün suyunun neredeyse yüzde 90′ı kavurucu güneşin altında buharlaşır. Suların çekilmesiyle geriye kalan tuz, bembeyaz, ölü bir çölden başka bir şey değildir. Tuz kristallerinin şiddetli beyazlığı ve parıltısı, aldatıcı bir biçimde kar ve buz gibi görünür.
Soframızdaki tuz gölden
Tuz Gölü, Melendiz ırmağı, pek çok küçük akıntı ve yeraltı tuzlu su kaynaklarıyla beslenir. Göldeki üç tuz yatağı yılda bir buçuk milyon ton, yani Türkiye'nin toplam ihtiyacının yüzde 70′i kadar tuz üretir. Büyüklüğüne karşın ülkemizin en sığ göllerinden biridir. Derinliği birçok yerde 0.5 metreyi dahi bulmaz. Suyun bol olduğu ilkbahar aylarında göl alanı 164-200 hektara ulaşır. Türkiye'nin en az yağış alan yeri olduğu için akarsu bakımından çok fakirdir. Türkiye'nin tuz ihtiyacının büyük bir bölümü buradan karşılanır. Kuş varlığı yönünden Türkiye'nin en zengin göllerinden biridir. Kışın kapladığı çok geniş su alanı su kuşları için önemli bir kışlama alanı oluşturur. 1665 kilometrekarelik yüzeyiyle Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü'nün tek benzeri ABD'de bulunuyor.
Tekirdağ açıklarında yapılan doğalgaz depolama tesisinden sonra ikinci tesis için de bu alanda düğmeye basıldı. Tuz Gölü altına yapılacak tesis için Çinli firma incelemelerde bulundu.