Mesut Özil, 15 Ekim 1988 tarihinde, Gelsenkirchen, Almanya'da dünyaya geldi. Zonguldaklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Mesut, Türkiye Milli Futbol Takımı'nın daveti üzerine yaptığı açıklamada "Kendimi bir Alman gibi hissediyorum" şeklindeki ifadesiye bu teklifi geri çevirerek formasını giymek istediği Almanya Millî Futbol Takımı'nı tercih etmiştir. Bu kararı aldıktan sonra futbolcunun resmi internet sayfasına yoğun hakaret mesajları geldiği gerekçesiyle bir süre kapatıldı.
Devrek'in Hışıroğlu köyünden olan Mustafa ve Gülizar Özil çifti, işçi sıfatıyla Almanya'ya 1970'li yıllarda göç ettiler. Kendisi gibi futbolcu olan Mutlu adında bir abisi ve iki kız kardeşi bulunuyor
Küçükken mahallesinde "Maymun kafesi" diye adlandırılan futbol sahasında gece gündüz, karda yağmurda sürekli arkadaşlarıyla top oynayan Mesut, futbola 1995 yılında DJK Westfalia 04 Gelsenkirchen takımında başladı. Üç yıl bu takımda oynadıktan sonra, DJK Teutonia Schalke-Nord takımına yazıldı. Bir yıl bu takımda oynadıktan sonra, bir yıl da DJK Falke Gelsenkirchen takımında oynadı. 2000 yılında babası Rot-Weiss Essen alt yapısına yazdırdı. Almanya'nın köklü takımlarından olan Rot-Weiss Essen, gençlere verdiği forma şansı ile bilinmektedir. Öyle ki 16 yaşında, Mesut'u A Genç Takımları'nda oynatmaya başlattılar. Sonra o dönemde Alman İkinci Ligi'nde oynayan A takımda oynatmak için profesyonel sözleşme teklif ettiler. Ancak babası teklifi ret etti ve oğlunu Schalke 04 takımının alt yapısına götürdü.
Schalke 04'ün gençler takımında bir yıl kadar top koşturduktan sonra ve Bayern Münih'i 2-1 yenerek gençlerde Almanya Şampiyonu olduktan sonra, o dönemde Schalke 04 başkanlığını yürüten Gerhard Rehberg, Mesut Özil'i yakın dostu olan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'e götürür. O tarihte Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ile görüşüp futbolcuyu idmana götürmüş ancak yöneticiler "Bu çocuk çok cılız. Solucan gibi. Bundan futbolcu olmaz. Denemeye bile gerek yok." sözünün üzerine Beşiktaş'ın kapısını çalmışlar ama onlar da "Futbolcu tipi yok" diyerek benzer bir tavır sergilemiş. Bu yaşananlardan sonra Fenerbahçe'nin yolunu tutmaya ise cesaret edememişler. Türkiye macerası başlamadan biten Mesut, 12 Ağustos 2006 tarihinde Schalke 04 ile profesyonel kontrat imzaladı.
2008 yılında 4.3 milyon dolarlık bir kontrata imza atarak Werder Bremen'e transfer olan Özil, bu kontratla beraber 2011 yılına kadar Bremen'e bağlandı.2008-2010 yılları arasında Bremen forması altında çıktığı 71 lig maçında toplam 13 gol kaydeden başarılı futbolcu, Bremen'de 11 numaralı forma ile ortasahada, oyun kurucu olarak görev aldı.
2006-2007 sezonu başında Almanya U-19 Milli Takımı'nda oynamaya başlayan Özil, 2007 yılında U21, 2009 yılında ise A Milli takıma kadar çıkmayı başardı. İlk A Milli maçını 11 Şubat 2009 tarihinde Norveç'e karşı oynayan genç futbolcu, uluslararası arenadaki asıl çıkışını ise 2010 FIFA Dünya Kupası'nda sergiledi. Kupadaki başarılı futbolu ve takımını sırtlayan golleri ile dikkat çeken Özil, takımının dünya 3.sü olması ve Bronz Madalya almasında büyük bir rol oynarken, FIFA tarafından da Altın Top Ödülü'ne aday gösterildi.
17 Ağustos 2010 tarihinde Santiago Bernabeu Stadı'nda düzenlenen imza töreninde kendisini eflatun-beyazlı yapan yılda 5 milyon avro'dan 6 yıllık sözleşme imzaladı.[14] José Mourinho'nun ısrarı üzerine Real Madrid'e imza attığını belirten genç futbolcu, imza töreninde: "Real Madrid'de forma giyecek ilk Türk olduğum için mutluyum. Takımda kaliteli oyuncular fazla, elimden geleni vereceğim. Tüm hayatım boyunca ailem ve arkadaşlarımdan büyük destek aldım. Kaka gibi bir oyuncuyla oynayacak olmaktan ve Mourinho ile çalışacak olmaktan dolayı mutluyum" dedi.
Forma numarası 23'tür. Tıpkı Zidane gibi göçmen çocuğu olan Mesut için İspanyol basını Alman Zidane diye bahsediyor. 3 Ekim 2010 tarihinde, 6-1 kazandıkları Deportivo La Coruña maçında ilk onbirde maça çıkan Mesut La Liga'da ilk golünü kaydetti.