Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap...
Biz güzeliz, sen de güzelleş, beze kendini
Bizim huyumuzla huylan, bize alış başkalarına değil...
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol…
Acele şeytan hilesidir, sabır ve tedbir Allah lütfu.
Acı su da, tatlı su da berraktır. Sakın görünüşe aldanma… Görünüşte herkes insandır ama gerçek insan hal ehli olandır.
Adam savaşmakla çetin er sayılmaz, öfkelendiği zaman kendini tutabilendir çetin.
Düşman değilim , öyle görünsem bile aslım Türktür Hintçe (Farsça) konuşsam bile
Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.
Başkalarına imrenme, çok kimseler var ki senin hayatına imreniyorlar.
Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik?
Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
Bir adamın camilere alıştığını görürseniz, imanlı olduğuna şahitlik ediniz.
Bir katre olma, kendini deniz haline getir
Madem ki denizi özlüyorsun, katreliği yok et gitsin.
Bir kimseyi tanımak istiyorsan, düşüp kalktığı arkadaşlarına bak.
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez.
Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak aramamak demektir.
Biz güzeliz, sen de güzelleş, beze kendini.
Bizim huyumuzla huylan, bize alış başkalarına değil.
Bizi bilen bilir, bilmeyense kendi gibi bilir
Bizi bizden başkası zaten ayıramazdı. Bize bunu bizden başkası yapamazdı. Ah be sevgili; hamdım belki ama piştim yandım. Zaten beni senden başkası yakamazdı.
Beni bir ben bilirim, bir de Yaradan.Bana bir ben lazımım, bir de Anlayan.
Bir insan bilmiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder , hem kendini…Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi,emin olmadığın sevgiye teslim etme kendini…
Bütün kâinat birbirine sevgi ile bağlanmış.
Büyük Allah'tan bizler niye terbiye isteriz? Çünkü terbiyesizler, Allah'ın lütfundan mahrumdurlar. Terbiyesiz, yalnız kendine kötülük etmez, bütün utanç ve erdem ufuklarını ateşler.
Can ve gönül de yani kalpte hakikat coşkunluklarını kaldıracak takat, kulakta da bunu işitecek istidad yoksa, ben kime ne söyleyeyim?
Can ararsan can olursun. Av için yemek ararsan yemek olursun. Neyi ararsan o olursun.
Canımız hayvan canından daha üstündür, neden? Çünkü daha fazla biliyoruz. Meleklerin canı da bizim canımızdan üstün. Çünkü onlarda hissi müşterek yoktur. Ehil olanların canlarıysa meleklerin canlarından üstündür, şaşkınlığı bırak! Melekler, Adem'e secde ettiler; çünkü onun canı, meleklerinkinden üstündür. Üstün olmasaydı secde ederler miydi? Üstün olanın daha aşağı mertebede bulunana secde etmesini emretmek doğru bir şey değil değildir, yaraşmaz.
Cenab-ı Hakk kâfir için necis dedi. Fakat dikkat et ki; kâfirlerin dışı pis değildir. O pislik onların din ve ahlakındadır.
Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır.
Cahil olanların merhameti ve lütfu azdır.
Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol.
Cibilliyetsize ilim öğretmek, eşkıyanın eline kılıç vermektir.
Can konağını aramadaysan, cansın; bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin, bir damla su arıyorsan susun,zulmün peşindeysen zalimsin,aşkı arıyorsan aşıksın,Gönlün neye kapılmışsa O'sun sen. Şu nükteyi biliyorsan, işi biliyorsun demektir
Çalış çabala da nura ulaş. Pekmez içinde ne kaynatılırsa pekmez lezzeti alır. Havuç, elma, ayva, ceviz pekmezde kaynasa pekmez tadı alır. Bilgi nura karışırsa inatçı ve kötü kişiler bile bilgiden nur bulur.Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap.
Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.
Dünyanın en güç işi bir şeyin nasıl yapılacağını bilirken, başka birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir.
Eğer sen, can konağını arıyorsan, bil ki, sen cansın. Eğer bir lokma ekmek peşinde koşuyorsan, sen bir ekmeksin. Bu gizli, bu nükteli sözün manasına akıl erdirirsen, anlarsın ki, aradığın ancak sensin sen.
Ey gönül! Gülü seviyorsan dikenini de seveceksin, deryayı seviyorsan dalgalarını da seveceksin, vuslatı seviyorsan firakını da seveceksin, sevgiliyi seviyorsan nazını da seveceksin, hayatı seviyorsan ölümü de seveceksin.
Farzet ki, yazdıklarımı anlayabildin. Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim? Ya yazamadıklarım?
Gençliğin aynada göremediğini,yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar.
Gönüllerini Allah'ı anarak, iyi işler yaparak cilalamış, parlatmış olanlar renkten ve kokudan kurtulmuşlardır. Onlar, her an, işlerinde bir hoşluk, bir güzellik hissederler. Onlar bilginin şeklini, dış yüzünü, kabuğunu bırakmışlar da mánásını ve özünü almışlar ve ayne'l-yakin bayrağını yüceltmişlerdir. Düşüncelerden, duyguların yükü altından kurtulmuşlar da aydınlığa kavuşmuşlardır. Benliklerini Hakk uğruna kurban etmişler, irfan denizi kesilmişlerdir. Herkesin korktuğu, ürktüğü, kaçtığı ölüme karşı, Hakk aşıkları, acı acı gülümser. Kimsecikler onların gönüllerine bir zarar veremez, zira zarar sedefe gelir, içindeki inciye gelmez
Gönül aynası dünya sevgisi tozundan, nefsani arzulardan temizlenir, pak ve saf bir hale getirilirse, orada su ve toprak nakışlardan başka şeyler görürsün. Gönül aynasında hem resmi, nakşı görürsün; hem de resmi ve nakşı yapanı; hem devlet, saadet yaygısı seyr edersin; hem de onu yayanı ve döşeyeni.
Hem gam çağında, hem esenlik çağında Allah'a dayanmadan, tümden ona teslim olmadan başka her şey düzendir, tuzaktır.
Her birimiz tek kanatlı melekleriz ve bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz.
Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
Her insan bir alemdir. İnsan düşünceden ibarettir, geri kalan et ve sinirdir.
Her korkuda binlerce eminlik vardır, göz karasında onca aydınlık mevcut.
Hırsla dolu aşağılık ve haram yiyici kişi, o sayı günü domuz şeklinde, zina edenler avret yerleri kokarak, şarap içenler ağızları kokarak dirilirler.
Hulasa oklar ve süngüler önünde kafirlerin kanı mübahtır. Çünkü onlar, işe yaramaktan uzaktırlar. Onların karıları ve çocukları da esir sayılır. Çünkü akılları yoktur, merdut ve aşağılık kişilerdir.
İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir.
İnanan kişi, işlerini Allah emretti diye yapar. İnanmayan ise, mücadele ve gösteriş olsun diye yapar. Böyle inatçı kişilerin başlarına toprak saç.
İnsan dostunun huyunu alır.
İnsan korkusundandır ki cinler, periler sahillere sığınmışlar, her biri bir gizli yere saklanmışlardır. Bu yüzden insanoğlunun gizli düşmanı çoktur. Durumu anlayarak çekingen ve ihtiyatlı hareket eden kişi akıllı kişidir. Allah'ın bizim nazarımızdan gizli tuttuğu nice çirkin, güzel mahlukatı vardır ki onlar her an gönül kapısını çalar dururlar.
Kendini noksan gören kişi, olgunlaşmaya on atla koşar. Kendini olgun sanan ise Allah'a bu zannı sebebiyle ulaşamaz.
Kibriya güneşinin şuanından mahrum ve ışıksız olan gönül evi, Yahudilerin canı gibi dar ve karanlıktır; muhabbet ihsan eden Tanrı'nın zevkinden mahrumdur.
Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmayan herkese dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir.
Kötü huy kılavuzun oldukça mutlu olacağım sanma! Sen sabaha kadar gaflet uykusundasın, ömür ise kısadır. Korkarım ki,sen bu uykudan uyanınca gündüz olur.
Kurdun kuzuyu yemeye niyetlenmesinde şaşılacak bir şey yoktur. Şaşılacak olan odur ki bu kuzu, kurda gönül bağlamış, aşık olmuştur.
Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir, helvadır.
Mademki insanın yaratılmasında ki maksat, Tanrı'ya ibadet etmesidir, şu halde ibadetten baş çeken, ibadete yanaşmayan kişinin ibadet yeri cehennemdir. İnsan her işi yapabilir, fakat yaratılmasındaki maksat ibadettir. "Ben, insanları, cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." Bu ayeti okusana. Alemin yaratılmasındaki maksat, ibadetten başka bir şey değil!
Ne tükenmez hazinesin ey dil! Ne devasız bir dert!
Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?