Kocamustafa Paşada semt kuaförü Abdullah ve Ömer Bilbay kardeşlerin saçın özelliklerini ortaya koyduğu çalışma dikkati çekti. Dünyada bir çok toplumda insanların saç modelleriyle mesajlar verdiğini belirten Abdullah Bilbay, "Ben yıllardır saçla ilgili araştırmalar yapıyorum. Projeler ve çalışmalar yaptım. Saçın gönümüzde ve geçmiş yüzyıllık tarihimizdi saçın önemini anlatan mesajını anlatan yönlerini araştırdım. Dünyadaki ülkelere ve kültürlerine bağlı saçın şekli ve dilini çözmeye çalıştım. Yaptığım araştırmada saç kıl çeşitlerini tek tek şekil ve kullanım yöntemleriyle anlamlarını ortaya koydum" dedi.
Bilbay, "Bizde Türk geleneğinde sevgiliye, askere veya sözlüye bir zarf içerisinde saç telini hatıra olarak verip onu gurbette ve uzakta olmasına rağmen koklayıp dokunarak hissetmesini sağladığını görüp yaşadık. Türk kültürümüzde bebeklerin ve çocukların saçlarından bir tutum kesilerek saklandığı bir örnekte ise genç bekar bir kızın zülfünü uzun bıraktığı zaman bekar kestirdiği zaman evli olduğunu anlatır. Bizim şarkılarımda geçen yar saçların lüle lüle isimli parça için ise genç kızların lüle şeklindeki saçları gösterilir. Genel olarak saçların bakımsız ve karışık olduğunda insanların ruh halinin iyi olmadığı saçının kendisine küstüğü anlaşılır, Saçların küsmediği sadece bakım istediği cevap olarak anlatılır" dedi.
Bilbay, "Uygur Türklerinde ise sümmbül, çift örmeli, koşuk toyu, Tenge, Çuvan ve Bulacuk isimleriyle saçların dairesel şekliyle karşı tarafa ben evliyim şeklinde mesajlar verdiği görülür. Türki Cumhuriyetinin kültüründe genç kızların evlenmeden önce kırmızı kurdale içinde bir tutam saçını gönderip ben size gelin olarak geliyorum şeklinde mesaj içerdiği, Uzak doğu ülkelerinde ise saçın tepeden tutulup bir tutamın kılıç ile kesilmesi anlamı ise saçın sadakat olarak gösterildiği Japonya, Çin ve Kuzey Kore de ise saçların topuz, taç, yukarıya toplama figürleri ile kurdale, şiş, ince tahta ile tutturulması anlamının ise mevki makam, soylu soplu anlamına geldiği belirtilir. (BU dillerde ise asuka, zuka, kafum gibi söylenir" şeklinde anlattı.
Bilbay, "Soğuk balkan ülkelerinden İzlanda, İsviçre gibi ülkelerde ise çiftçilerin berberlerdeki saçları toplayıp arazilerine yabani hayvanlar zarar vermesin diyerek insan kokusu yayması için tarlaların dört bir tarafına konulduğu belirtilir. Japonyada yakuza ve samurayların saçlarını uzatıp topuz veya farklı şekiller vermesinin anlamı ise kendilerini saçlarından 6.hisleriyle güç aldıklarına inandıkları anlatılmaktadır.
Amerika kıtasında Kızılderelilere uzun saçlı olarak spor yaptırdıkları oldukça başarılı olmalarına rağmen terleyip saçlarını kestirdiklerinde ise aynı başarıyı sağlayamadıkları bunu saçlarından aldıkları enerjiden kaynaklandığı ortaya çıktı. Saçların bazı bölgelerde uzun ve kullanışlı olması nedeniyle kesilip ticari olarakta çeşitli ülkelere satıldığı görülüyor.
Dünyada bir çok ülkenin insanlarında çeşitli renklerde saçların bulunduğu ve görsel olarak insan yapısını değiştirdiği sarı, siyah, kumral, kestane, kırmızı, kızıl, kıvırcık, düz ve ince kalın olarak çeşitlilik gösterdiği görülür.
İnsanların başlarında bulunan saçların tanınması ve ne anlama geldiğini bilmesi amacıyla yapılan bir araştırmadır.
Bu kadar özelliği olan saçların bakımıda ülkeler arasında faklı şekilde işlenmektedir. Özellikle Afrika'da kıvırcık ve sık olan saçların beyaz kil , yeşil kille yıkanıp yumuşatıldığı, Kızılderelilerin saç bakımını cevizin hem halini kaynatıp saçların bakımını yaptıkları Rusyada , Almanyada saçlarını maden suyu ile yıkayıp canlandırıp sertleştirdikleri görülmüştür. Hindistan'da ise kadınların yedikleri baharatlı yemeklerden dolayı saçlarının gür ve canlı olmasını sağladığı kaydedildi.