DOĞU Akdeniz'in önemli turizm merkezlerinden Mersin'deki 2 bin yıllık Uzuncaburç Antik Kenti çevresinde yetişen üzümler, pekmeze dönüştürülüyor. Silifke ilçesindeki antik kent, günümüze kadar korunan tapınakları, kiliseleri ve anıt mezarlarının yanı sıra binlerce yıllık üzüm pekmezi geleneğine de ev sahipliği yapıyor. Bölgede yaşayan çiftçiler, ören yerinin çevresinde yetişen üzümleri özenle toplayarak, saplarından ayırıyor. Üzümlerin, büyük kazanlarda saatlerce kaynatılmasıyla elde edilen pekmezlerin bir kısmı üreticilerin ihtiyacı için ayrılıyor, geri kalanı ise satılarak kazanç elde ediliyor. Mersin'in Marka Değerlerini Tanıtma Derneği Başkanı Prof. Dr. Kemal Birdir, kentin geleneksel lezzetlerini tanıtmak için çalışmalar yaptıklarını söyledi. En önemli çalışmalardan birinin üzüm pekmezi olduğunu belirten Birdir, "2 bin yıllık geçmişi bulunan Uzuncaburç Antik Kenti'nde yetişen ve Yunan mitolojisi tanrılarından Zeus'a sunulduğuna inanılan lezzetli üzümlerden pekmez yapma geleneği günümüzde de devam ediyor. Bu zahmetli yolculuğa bizler de tanıklık edip, tanıtılmasını sağlıyoruz." dedi. Dernek üyesi olan ziraat yüksek mühendisi Mehmet Ünver de pekmez için en kaliteli üzümlerin seçildiğini dikkati çekerek, "Kaliteli pekmez için Namrun üzümleri kullanılıyor. Antik kentte üzüm yetiştirmek çok zahmetli ve hat safhada sabır isteyen bir iş." dedi. Uzuncaburç Mahalle Muhtarı Haluk Ünal da antik kent ve çevresindeki 2 bin 500 dönüm arazide yaklaşık 1500 ton üzüm yetiştirildiğini ifade etti. Üzümden pekmez yapma geleneğinin antik çağlardan itibaren sürdürüldüğünü aktaran Ünal, "Romalılardan bu yana lezzetinden ödün verilmeden yetiştirilen üzümlerden şeker oranı yüksek pekmez yapıyoruz" dedi.