Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi'nde 1700'lü yıllardan günümüze kadar oyuncak tarihinin en gözde örnekleri sergileniyor. Tarihi oyuncaklara olan ilgisiyle bilinen ve İstanbul Oyuncak Müzesi'nin de kurucusu olan Şair-yazar Sunay Akın'ın desteğiyle açılan ve bünyesinde yüzlerce çeşit oyuncak barındıran müze her yaş grubundan yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Görsellikleri kadar yapım aşamasındaki hikâyeleriyle de dikkat çekici olan oyuncaklar ziyaretçilerine adeta tarih dersi veriyor. Müzedeki her oyuncağın bir hikâyesi var ancak 2. Dünya Savaşı'nda yoksul Alman kadınların aç kalmamak için kesip sattıkları saçlarıyla hayat bulan porselen bebekler savaşların zor izlerini günümüze taşıyor. Dönemin insanından bir parça taşıyan porselen bebeklerin hikâyesini duyan oyuncak meraklıları ise duygusal anlar yaşıyor. Müze, normalleşme sürecindeki kuralları ise eksiksiz yerine getiriyor. Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi'nin geniş bir yelpazeye sahip olduğunu söyleyen müze sorumlusu Aslıhan Yıkıcı, "Müzemizde en çok dikkat çeken oyuncaklarımızın başında gerçek saçlı bebekler geliyor. Müzemizde en çok Almanya'dan oyuncaklar var. Bunun nedeni ise Almanlar savaş döneminde bile oyuncak fabrikalarını kapatmamış ve üretimlerine devam etmişler. Bu aşamada maddi durumu kötü olan kadınlar da kendi saçlarını kestirip bebek yapan fabrikalara vererek gelir elde ediyorlar" dedi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından Avrupa'daki koleksiyonerlerden satın alınan; 1700-1990 yıllarına ait el ve fabrika yapımı 600'e yakın oyuncak, takım olarak müzede sergileniyor. Müze binası, tek avlulu geleneksel ev 3 katlıdır ve 2 katlı mağarası olan bir Antep evi. Müzenin teşhir alanı açık alanda 250 metrekare, kapalı alanda ise 315 metrekaredir. Müzenin, giriş katında 4, orta katında 3, çatı katında 1 ve 2 katlı mağara 1 olmak üzere toplamda 9 ayrı temalı bölüm bulunuyor.