Bayram günü insanları ağlatmanın zamanı mı? Önceki gün Balcalı Hastanesi'nde yaşanan bir hırsızlık herkesi üzdü. Sibel Eker annesi Hatice Eker'i hastaneye getirmiş. Annesi diyaliz hastası. Diyalize girerken çantasını koridorda unutmuş. Diyalizden çıkınca çantasını bıraktığı yerde bulamadı. İçinde bir miktar parası ve kartları var. Kimlik kartları, banka kartları vs. Güvenlikçilere başvurmuş kadın. Aldığı cevap aynen şöyle: "Çantayı bıraktığınız yerde kamera yok!" Orada yoksa diğer yerdeki kameralara bakılamaz mıydı? Rektör Mustafa Kibar bu konularda çok hassas biri. Güvenlikçilerin; "Orada kamera yok!" lafını kabul etmez! Mutlaka konuyu inceletip yaşlı kadının çantasını alan hırsızı yakalatacaktır. Kadının iki gözü iki çeşme günlerdir ağlayıp duruyor. En çok da aldığı cevaba üzüldü Hatice hanım. Güvenlikçiler diğer kameraları da kontrol etmeliydi. Böyle yapılmayınca akla herşey gelir. Rektör Kibar iki gözü iki çeşme ağlayan yaşlı kadına sevindiren haberi verecektir.
YUMURTALIK'TA SUSUZ YAZ TATİLCİLERİ BUNALTTI
Nurcan Doğansoy tatilini Yumurtalık'ta geçiren bir gurbetçi. Her yıl su sorunu yaşadıklarını belirtiyor ve diyor ki: "Su ve elektrik sıkıntısı yaşıyoruz. Bu sene elektrik sorunu azaldı. Ama su sorunu devam ediyor. 2006 yılından beri her yaz Yumurtalık'a geliyorum. Bir aylık tatilimi burada geçiriyorum. Belediyeler ve su idaresi yaz aylarında neden yatırım yapıp, sahil ilçelerinin su ihtiyacını gidermez. Saatlerce susuz kalıyoruz yeter artık" diyor. Doğru da söylüyor. Yumurtalık gibi sahil kasabasında su sorunu olmamalı. Büyükşehir ve ilçe belediyesi ne yapar?