Türkiye'nin, Orta Doğu ve Akdeniz'e açılan en önemli kapılarından Mersin Uluslararası Limanı'nda (MIP), yükseklikleri 25 metreyi bulan vinçlerde operatörlük yapan kadınlar, zorlu mesleklerindeki başarılı çalışmalarıyla limandaki ticaret trafiğine yön veriyor. Sabahın ilk ışıklarıyla işe başlayan kadınlar, ihracat ve ithalat hareketliliğin yaşandığı limanda önemli görevler üstleniyor.
METRELERCE YÜKSEKLİKTE
Her gün yaklaşık 25 metre yükseklikteki vinç kabinlerine çıkan dört kadın operatör, değişimli gerçekleştirdikleri çalışmalarını titizlikle yürütüyor. Gün içerisinde defalarca kez in çık yaptıkları vinçlerden, kıyıya yanaşan uluslararası kargo gemilerine yükleme ve tahliye işlemleri yapan kadınlar, limandaki ticaret trafiğine büyük katkı sağlıyor. Anne adayı ve torun sahibi kadınların da yer aldığı vinç operatörü ekibi, başarılı çalışmalarıyla dikkati çekiyor.
HERKES BANA BAŞLARDA SIRT ÇEVİRDİ
Limanın ilk kadın vinç operatörü 44 yaşındaki Zübeyde Pamuk, yaptığı açıklamada, önceden sigortacı olarak çalıştığı işinden sıkılınca eğitim alıp 2014 yılında operatör olarak çalışmaya başladığını söyledi. Mesleğiyle tanışma hikayesini anlatan Pamuk, "Yaşım ilerleyince farklı bir meslekte kariyer yapmak istedim. Eğitim verdiklerini duyunca, katılarak belgelerimi aldım. Bu sektöre girebilmek için çok uğraştım. Herkes bana başlarda sırt çevirdi. Eski patronum bana yardımcı oldu bu konuda. O beni yetiştirip eğitti. 2017 yılında da Mersin Uluslararası Limanı'nda çalışmaya başladım" dedi.
HERGÜN BU İŞİ YAPIYORUZ
Mersin Uluslararası Limanı'nda yaklaşık 4 yıldır operatör olarak görev alan 38 yaşındaki Hüzün Kan da 4 aylık hamile olmasına karşın kendisini zorlayacak işler dışında görevine devam ettiğini dile getirdi. Her gün metrelerce yükseklikteki vinçlere çıkıp, yükleme ve tahliye gibi işlemler yaptığını kaydeden Kan, "İlk başlarda aslında tedirgin olmuştum. Buradaki insanlar da yadırgamıştı ama keyifli ve havalı bir meslek. İşimi seviyorum." dedi. Diğer bir kadın vinç operatörü 28 yaşındaki Pınar Kılıç ise sigortacı olarak çalıştığı iş yerinden ayrıldıktan sonra vinç operatörü olmaya karar verip, isteğini gerçekleştirdiğini belirtti. Dört yıldır mesleğini icra ettiğini ve her gün metrelerce yükseklikteki vinçlerde görev aldığını ifade eden Kılıç,, "İlk çıktığım zaman sadece duvara yapıştığımı hatırlıyorum. Kabinin köşesinde duruyordum. 'Ne yaparsanız yapın, beni oraya götüremezsiniz' demiştim. Denemeler sonunda şu anda o camlı koltuklarda oturuyorum. Zamanla aşıyorsunuz korkularını. Her gün çıkıp inmek yorucu oluyor ama işinizi sevdikten sonra hiç biri sorun olmuyor" dedi.
ARTIK TORUN SAHİBİYİM
Limandaki işlem trafiğinin yoğun olduğuna vurgu yapan Pamuk, "Çok farklı iş kollarında çalışıyoruz. Sadece konteyner üzerinde değiliz. İşimi çok seviyorum. Türkiye'deki bütün kadınlara da tavsiye ediyorum. Liman sektöründe ilk olarak kadınların önünü ben açmış oldum. İlk başlarda 'Bir kadının limanda ne işi var, git evine, hamurunu yoğur, çocuğunu doğur' diyen arkadaşlarım oldu. Ben de 'Gereken her şeyi yaptım. Artık torun sahibiyim. Evde bir işim yok. Burada kariyer yapmaya geldim' diyerek karşılarında durdum onların" dedi.
EŞİM ŞİMDİ GURUR DUYUYOR
Hüzün Kan, mesleğinin ilk yıllarında, çevresinden beklediği olumlu tepkileri alamadığını ifade ederek, "İşe başladıktan bir ay sonra kolum çatlamıştı. Yürürken düşmüştüm. 'Bak biz sana demedik mi, gitme işe, o erkek işi. Gittin ve bir ayda kolunu kırdın' dediler ama ben yılmadım, her şeye rağmen devam ettim. İlk başlarda çok tepkiler oldu. Eşim bana 'Gitme' demişti ama şimdi benimle gurur duyuyor" diye konuştu.