Gündemimiz ekmeğe zam. Türk sofralarının baş tacı ekmek konusunda çok fazla fiyat tartışması yapılıyor. Fırıncı zam yapmak istiyor, bakanlık ve Valilik izin vermiyor, zabıtalar ekmek denetiminde. Bakkal ekmek satmıyor. Tüketici şaşkın. Gelin bu durumu bir de benden yani ekmeğin hammaddesini üretenler cephesinden dinleyin. Buğdayda neler oluyor ona bakalım. Geçen hafta yazmıştım, Ukrayna'da
"Hububat İşleyicileri Forumunda" olacağımı, sektörü küresel düzeyde her açıdan konuşacağımızı. Odesa'da dünya un ticaretinin yarısını gerçekleştiren ülkelerden sanayici ve bürokratlar bir araya geldik. Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Türkiye ve AB ülkelerinden 300'ü aşkın katılımcı vardı. Son günlerdeki söylemlerden biri de Rusya'nın buğday ihracatını durduracağı yönünde. Türkiye'de de bir takım korumacı tedbirler alınıyor. Ticaret Bakanlığı yerli buğdaydan üretilen un ihracatını durdurdu mesela. Çünkü kuraklıktan dolayı küresel düzeyde bu yıl buğday üretimi 42 milyon ton azaldı. Diyelim ki Rusya gerçekten buğday satmayı durdurdu. O zaman hemen B planlarımızı devreye sokarız. İşte Ukrayna'da bu B planını konuştuk. Rusya cephesinde buğday ihracatında bir azalma olursa ihtiyacı Ukrayna gibi üreticilerden sağlayabileceğimizi ve bunun için yapabileceğimiz işbirliklerini konuştuk. Karşılıklı birbirimizden öğrenebileceğimiz çok şey var. Onlar buğday yetiştirmede, biz de buğday işlemede ihtisas yapmışız. Tecrübe paylaşımı ve ticari işbirlikleri noktasında firmalar ve hükümetler düzeyinde birçok proje gerçekleştirilebilir. Ama biraz daha ileriye de bakmak lazım. Türkiye şu an dünya un ihracatının lideri. Peki ya 2023'te, 2040'ta, 2071'de de lider olabilecek mi? Dünyada buğdayı ezip un yapmayı ve bunu satmayı herkes yapabilir. Biz fark yaratmalıyız ki 2071'de de ihracat lideri kalabilelim. Nedir o fark, zenginleştirilmiş un üretebilmek. İhraç ettiğimiz 3,5 milyon ton unun kg fiyatını artırmak. Elbette bunun fiyatını değil, katma değerini artırarak başarmak. Vitamin, mineral, folik asit, demir, protein, tahıllar gibi karışımlar ile zenginleştirmeliyiz veya yöresel taleplere daha duyarlı olalım. Ayrıca; katma değerli unları da kendi ürettiğimiz buğdaylardan üretmeyi hedeflemeliyiz. Bunun için de çiftçimizi buğdaya yöneltecek teşvik edici kararlar almalıyız.