ADANA Özel Ortadoğu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Oytun Baykan, son dönemde özellikle Çukurova'da hipertansiyon (yüksek tansiyon) şikayetiyle hastaneye başvuranların sayısının arttığını söyledi. Doç. Dr. Baykan, "Hipertansiyon (yüksek tansiyon), devamlı suretle atardamar içindeki kan basıncının artmasıyla ortaya çıkan klinik bir durumdur. Oluşan bu yüksek kan basıncı çeşitli organları etkileyerek, beyin ve kalp damar hastalıkları, aort damar genişlemesi, kalp krizi, kalp yetersizliği ve böbrek hastalıkları gibi kişinin sağlığını bozan ve yaşamını tehdit eden birçok hastalığa neden olabilir" dedi.
TUZLU GIDALARA DİKKAT
Hipertansiyon tedavisinde ilk olarak yaşam tarzı değişikliği, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, tuz alımının kısıtlanması gibi önlemler alınması gerektiğini belirten Baykan, "Bununla birlikte, hipertansiyon tedavisinin önemli bir bölümünü ilaç tedavisi oluşturur. Hipertansiyon hastalarında, günlük tuz alımı yaklaşık 4-6 gr arasında olması gerekmektedir. Ancak ülkemizde bu miktar ortalama 18gr, Akdeniz Bölgesi'nde ise ortalama 21 gr'a kadar çıkmaktadır. Bu nedenle özellikle Çukurova Bölgesinde hem hipertansiyon görülme sıklığı artmakta hem de tedavi daha güç olmaktadır" diye konuştu.
KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ
Doç. Dr. Baykan, "Hipertansiyon tedavisi de kişiye özel olmalı. Kullanılan tansiyon ilaçlarının bağımlılık yaptığı ya da zararlı olduğunu düşünmek, sürekli ve uzun dönem ilaç kullanmanın getirdiği yan etkilere dayanarak bundan kaçınmak doğru değildir. Günümüzde kullanılan ilaçlar, tansiyonu düzenlerken, kalpdamar sistemini korur ve böbreklerin bozulmasını da engeller. İlaç tedavisinde, sadece tansiyonun kontrol altına alınması değil, diğer organların da korunması amaçlanmaktadır. Tedaviye uyum çok önemli olmakla birlikte hastaya uygun ilaç seçimi de çok önemlidir" dedi.