Son günlerde her daim hareketli, adrenali yüksek gündemimizi takip ederken Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni duyuyorum fonda:
"İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır… "
Aslında hayatım boyunca ülkede yaşanan
iniş çıkışlar, havayı puslandıran gelişmeler,
psikolojilerimizi, yatırım kararlarımızı,
ekonomiyi olumsuz
etkileyen gelişmeler
karşısında
"dış mihrakların oyunu" sözlerini
telaffuz etmekte hep
temkinli davrandım. Önce aynaya bakmayı tercih ettim.
Ama şimdi hani "müttefikimiz" olan ABD cephesinde yaşananları izleyince "dahili ve harici bedhahlar" sözcükleri sürekli düşüncelerimin fonunda olmaya başladı.
Ve zor günlerin üstesinden gelebilmek için elimizdeki en güçlü silahın Cumhuriyetimizin kurucusunun 90 yıl önce söylediklerini milletçe hatırlamamız hatta bir an bile aklımızdan, yüreğimizden çıkarmamız gerektiğini bir kez daha iliklerimde hissettim.
"Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"
Türk lirasında eylül ayından bu yana
ciddi bir istikrarsızlık var. Döviz kurundaki
oynaklık gittikçe büyüyor. Küresel piyasalarda
fon akışı gelişmekte olan ülkelerden
çıkış yönüne dönmüş durumda. Yani bu
sadece bize dönük bir gelişme değil.
Peki, bu küresel gelişmeden neden en çok biz etkileniyoruz? Son bir ayda
Türk Lirası dolara karşı yüzde 3.9 değer
kaybetti. Bizim hemen arkamızdaki sırada
yer alan Rus Rublesi ise sadece yüzde 0.4
kayıp yaşadı. Küresel piyasalardaki bu gelişmenin
üzerine içeride enflasyon, artan cari
açık ve bozulan bütçe dengesini de ekleyince
TL'deki değer kaybı artıyor. Bunların
üzerine bir de
"harici bedhahları" ekleyince…
Ancak sorumluluğu sadece dahili ve
harici bedhahlara yüklemeden, bu ahval ve
şeriat içinde dahi yaşanılanları, gelişmeleri
tartışmalıyız, sorgulamalıyız. Uzun vadeli
düşünmeli, dövizi Türkiye'nin yumuşak
karnı olmaktan kurtarmalıyız.
Bunun içinde her zaman 'nakarat'a dönüştürdüğümüz katma değer, katma değer, katma değer yaratmak zorundayız.