Anadolu işletmelerine ilham olma hedefiyle düzenlenen
"Anadolu Markaları" etkinliklerinin üçüncüsü Gaziantep'te gerçekleştirildi. Etkinliğin
"Gaziantep'e Yön Verenler" panelinde naçizane benden de şirketlerimin öyküsünden bahsetmem istendi.
Sanko Holding Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, Enderpen Genel Müdürü Esra Ercan ve Gülsan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Topçuoğlu da vardı öykülerini anlatanlar arasında.
Aslında hepimizin öyküsünün temeli, kaynağı aynı:
AŞK Hepimiz şirketlerimizi kurarken, markalarımızı yaratırken, ihracat yaparken, istihdam alanları oluştururken memleket aşkı ile hareket ettik.
Memleketimize duyduğumuz aşk bizi buralara getirdi. Doğup büyüdüğümüz
topraklara yatırım yaptık, bu toprakların
ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sunduk
ki ailemizin gelecek nesillerinin bu topraklara
tutunacak sebepleri olsun.
Tıpkı bizim Şahinbey, Şehitkamil,
"Gazilik" unvanı, fıstık, baklava gibi ölümsüzleştirmeye çalıştığımız sebeplerimiz olduğu gibi.
Biz
'şehir olarak' bu bilinçle marka olduk. Bana verilen bu köşede kendi şirketlerimin reklamını yapmak gibi bir niyetim yok. 10 yılı aşkın süredir de hiçbir yazımda bunu yapmadım. Affınıza sığınarak bahsettiğim bilinci anlatabilmek için somut bir örnek vermek istiyorum.
Panelde Hışvahan Restaurant'ın kuruluş öyküsünü anlatırken çıkış noktasının Gaziantep'e UNESCO gastronomi ödülünün verilmesinin ardından, 500 çeşit yemeğimizi nasıl sunacağımıza ilişkin gelişen bir proje olduğundan bahsettim. Bu sayede Gaziantep mutfağının önemli bir temsil noktası olduğumuzu anlattım.
Özetle marka yaratabilmenin bendeki formülü:
Memleket aşkı + zamanın ruhu + teknoloji + tasarım.
Bugün Adana'dayız
Gaziantepliler olarak Gazi adımızla sporda da markalar yaratmaya çalışıyoruz, memleket aşkı ile. Gazişehir Gaziantep Futbol Kulübü olarak bugün Adana'dayız. Adana Demirspor'un konuğuyuz. Yakaladığımız ivmeyi sürdürmek istiyoruz.