Kahramanmaraş'ta geçtiğimiz mart ayında sürdürülen FETÖ soruşturması kapsamında aralarında Baro Başkanı Vahit Bağcı'nın da bulunduğu 23 avukat ile stajyer avukat gözaltına alınmış, aralarında ByLock kullancısı olanların da bulunduğu 7 avukat tutuklanmıştı. Yurt dışında olan Baro Başkanı Vahit Bağcı, kente döndükten sonra savcılığa ifade verdi. Cumhuriyet savcısı Necati Kazak, Bağcı'nın tutuklanmasını istedi. Nöbetçi mahkeme ise Baro Başkanı Bağcı'yı adli kontrol uygulayarak serbest bıraktı. Savcı Kazak, eldeki delillere dayanarak tekrar tutuklanmasını istedi. İkinci kez hâkim önüne çıkan Bağcı yeniden salıverildi. Sonrasında basın toplantısı düzenleyen Vahit Bağcı, kendisi hakkında FETÖ örgütü ile ilişkisinin bulunduğunu iddia eden yönetimdeki arkadaşlarını suçlamak yerine savcı Necati Kazak'ı hedef aldı.
BAĞCI YURT DIŞINDA
Kahramanmaraş'ta 17/25 Aralık darbe girişiminin ardından yapılan baro seçimlerinde Vahit Bağcı, aralarında Özcan Kara, Harun Elagöz ve Oktay Güneş'in olduğu yönetim listesiyle seçimi kazandı. Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin silahlı terör örgütü FETÖ ile bağlantılarının olduğu, baro yönetiminin sık sık yurt dışına çıktığı ve özellikle Afrika ülkelerindeki FETÖ yapılanmasıyla ilgili girişimleri olduğu iddia edildi. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kent genelinde FETÖ'ye yönelik soruşturmalar kapsamında aralarında Baro Başkanı Vahit Bağcı'nın da bulunduğu eski baro yönetimi ve avukatlara yönelik operasyon için düğmeye basıldı. Başkan Bağcı evinde bulunamazken, 22 avukat ve stajyer avukat gözaltına alındı. Zanlılar savcılığa sevk edilirken, Vahit Bağcı'nın TBB'nin programına katıldığı için yurt dışında olduğu anlaşıldı. Gözaltına alınan avukatlardan aralarında eski Baro Yönetim Kurulu üyeleri Oktay Güneş, Özcan Kara ve Harun Elagöz'ün bulunduğu 7 avukat, ByLock kullanıcısı olduğu tespit edildiği için tutuklandı. Diğerleri ise adli kontrol kararı uygulanarak serbest bırakıldı. Baro Genel Sekreteri avukat Mehmet Arık düzenlediği basın toplantısıyla, Baro Başkanı Vahit Bağcı da Kanada'dan mektupla yapılan operasyonun hukuk kuralları dışında olduğunu iddia etti. Bu arada tutuklanan avukatlardan Oktay Güneş'in verdiği ifadede, "2014 baro seçimlerinden önce Bağcı'nın ortağı Mutafa Deveci'nin evinde sohbet toplantısına katıldım. Avukatların sohbet abisi Levent, daha üst düzeyde olduğunu düşündüğüm Cemal adlı kişi ile Vahit Bağcı balkona çıkıp yarım saat baş başa çok hararetli konuştular" dediği öğrenildi.
"BENİ TEHDİT ETTİ"
Tutuklu avukat Oktay Güneş, "2014 yılındaki seçimi Vahit Bağcı kazandı. O yılın kurban bayramında başkanın yakın arkadaşı Mustafa Deveci bir Afrika ülkesine gitti. Bana Whatsapp üzerinden bir video gönderdi. Bu videoda ayrı ayrı kendisinin, Vahit Bağcı'nın, Harun Elagöz'ün isimleri vardı. Kesilen hayvanların yanındaki kağıtlarda bu isimler yazıyordu. Mehmet Arık'ın ofisinde Yönetim Kurulu adayları ve bizi destekleyenler liste oluştururken, Özcan Kara ismi geçmişti. Birçok kişi onun cemaate yakın olduğu için listede yer almasını istemiyordu. Vahit Bağcı ısrarla Özcan Kara'yı listeye aldı. Vahit Bağcı bilinmeyen bir numaradan beni aradı, 'Bu balkon meselesini neden karıştırdın' dedi. Ben de ne biliyorsam onu söyledim deyince 'Hesap soracağım' diye beni tehdit etti" diye konuştu. Kahramanmaraş'a dönen Baro Başkanı Vahit Bağcı, hakkında açılan FETÖ soruşturması nedeniyle savcılığa giderek ifade verdi. Bağcı'nın ifadesini alan Cumhuriyet savcısı Necati Kavak, tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk etti. Bağcı'nın adli kontrol kararı uygulanarak serbest bırakılmasına itiraz eden Savcı Kavak'ın talebi üzerine yeniden hâkim karşısına çıkan Bağcı, adli kontrol kararı uygulanarak tekrar salıverildi.
Kameralar karşısına çıkarak tutuklanmasını talep eden Cumhuriyet savcısı hakkında zehir zemberek sözler sarf eden Baro Başkanı Vahit Bağcı, FETÖ örgüt üyesi olmaktan aranan ve yurt dışında olduğu belirtilen ortağı Mustafa Deveci, FETÖ ile ilişkisini olduğunu ifadesinde belirten arkadaşı Oktay Güneş ile diğer tutuklu avukatlar ve yurt dışında örgüt adına kurban kestirmesinden tek söz etmedi. Bağcı'nın bunun yerine elindeki delillere dayanarak görevini yapmaya çalışan bir savcıyı hedef alan açıklamalar yapması, asılsız iddialarda bulunması kamuoyunda büyük tepki topladı.