Gaziantepli hayırsever Mehmet Nurettin Uras, FETÖ tarafından öğrenci yurdu yapılması için uydurma bir evrakla elinden alınan arsaları için verdiği hukuk mücadelesini sürdürüyor. Geçen yıl SABAH'ın mücadelesini duyurduğu Uras, Gaziantep 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı davanın o dönem FETÖ mensuplarınca sürüncemede bırakıldığını ancak son darbeye sürecinden sonra arazilerini geri almak için umudunun arttığını söyledi.
800 BİN TL DEĞERİNDE
Gaziantep'in varlıklı ailelerinden olan Uras ailesi, 2010 yılında Aktoprak bölgesindeki 800 bin TL değerindeki 3 dönümlük arazisini öğrenci yurdu yapılması ve Nurettin -Afife Uras çiftinin isimlerini yaşatmak koşuluyla Gülen cemaatine bağışladı. Nurettin ve Afife Uras Yurdu paralel örgüt tarafından bir süre sonra maddi kazanç sağlama amacıyla önce dershane sonra da akademi haline dönüştürüldü. Binanın amacı dışında kullanıldığını fark eden Mehmet Nurettin Uras, harekete geçti. Söz konusu arsayı kensinin ve eşinin adını taşıyan bir yurt olması şartıyla hibe ettiğini anlatan Uras, "Bana vakıf kurduklarını söylediler ama vakıf yerine bir şirket kurup ticaret yapmışlar. Yaptığımız protokolde orada başka şeyler yapılacağı zaman bana eşdeğeri bir yer gösterip oraya adımı vermeleri gerekiyordu ama koca binaya karşılık 2 katlı bir yeri gösterdiler, sonra da orada sürekli kullandığım odamdaki eşyaları bir bayram günü sokağa atarak beni de içeri almadılar" dedi.
FETÖ'YE İLK DAVA
"Dolandırıcılık ve tehdit" suçlamasıyla dava açtığını belirten Uras, "Araziyi devrederken şartlı devir olmadığı için onların isteği üzerine vakıf adına bir kişiye devretmiştim. Onlarda vakıf adına bir evrak hazırlayıp noterde imzalatarak bana vermişlerdi. Sonradan ortaya çıktı ki araziyi verdiğim kişi de bunu örgüte ait bir şirkete devretmiş. Kağıt üzerinde işlem tamamen ticari görünüyor ama öyle olmadığını bana verdikleri noter onaylı belge ortaya koyuyor" diye konuştu.
DARBECİ ÇIKTILAR
Paralel örgütün oyununa geldiğini söyleyen Uras, "Vakıfta yer alan kişilerin bir kısmı bugün cezaevinde, bazıları yurt dışına kaçmış. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davamız sürüyor ama dolandırıcılık nedeniyle 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeni bir dava daha açıldı. Milli Eğitim ve Emniyet yetkilileri gelip benimle görüştü. Binayı mühürlediler. Mahkemenin sonucuna göre mülkiyetin bana geçebileceğini söylediler. Dolandırıcı çıktıkları yetmezmiş gibi bir de darbe yapmaya kalktılar. Dava açtığımda kimse inanmamıştı. Şimdi ne oldukları ortaya çıktı" şeklinde konuştu.