Her kim ramazanın başlangıcında Müslüman kardeşini bir ramazan daha gördüğü için tebrik ederse Allah ona cehennem ateşini haram kılarmış. Ben de bu haftaki yazıma başlamadan önce
"İdrak ettiğimiz ramazan ayını rabbim cümlemizi hakkıyla eda edenlerden eylesin" diyerek tüm kardeşlerimin ramazanını tebrik ediyorum.
Günlerdir beynimi kemiren bu soruyu sormazsam çatlayıp öleceğim. Kurulurken her karışı dedelerimizin şehit kanıyla sulandığı Türkiye Cumhuriyetinin anayasal kurumlarında paralel bir devlet kurmak için hırsızlık, sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, casusluk dâhil işlemedikleri suç kalmayan
FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik Kahramanmaraş polisinin düzenlediği 'Aklanma' operasyonuna günler kala yılan gibi bu memleketten çıkıp soluğu Afrika'larda, Amerika'larda alanlara ne oldu? Kaçtı mı yoksa kaçırıldı mı?
Çünkü kaçanların gerek sayıları, gerekse örgüt içindeki faal görevlerine baktığımda bunun bir tesadüf olmadığını görmemem için ya akılsız, ya da Paralelci olmalıyım.
Öyle olmadığıma göre, bu zatlar nasıl kaçtı kardeşim?
Biri veya birileri lütfen beni bu konuda ister yazılı ister özel olarak ikna etsin.
İkna etsin, zira beynimi kemiren bu "Kaçtılar mı, yoksa kaçırıldılar mı?" sorusuna kendi bulduğum cevabı vererek makamları, kişileri ve kurumları töhmet altında bırakmak, kamuoyu gözünde itibarsızlaştırmak istemiyorum.
Fetullah Gülen'in kirli emelleri için kullandığı şirketine ortak olduğu ortaya çıktığı halde ona sahip çıkıp, yanı başlarında yer göstererek 'kanatlarımın altında' görüntüsü verenlerin olduğu bu memlekette kusura bakmayın ama bu adamların kaçması ne tesadüf, ne de tahmindir. Bu olayda bir veya birden çok farenin olduğunu ortaya koyar.
Söyledim ya bu konuda ikna edici bir cevap alamazsam düşüncelerimi ve o farelerle deliklerin olduğunu tahmin ettiğim noktaları söz veriyorum buradan siz değerli okuyucularımızla paylaşacağım. Takdiri de kamuoyuna bırakacağım.
Ülkemizde 3 yıldır FETÖ/PDY operasyonları devam ediyor. Bu güne kadar başlarına bir şey geleceğini tahmin edemeyenler,
Kahramanmaraş'ta düğmeye basılmasına ramak kala bunu tahmin ederek ortadan kaybolmasının arkasında köstebek olduğu şüphesini taşıyan sadece ben değilim.
Bu delikler kapatılmaz, bu köstebekler bulunup gereği yapılmazsa, adaletin yerini bulamayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz.
Bakın beyler, AK Parti il ve ilçe teşkilatları içindekiler, yani iktidar partisi, hükümetimizin temsilcileri, bürokraside görev yapanlar, bu şehirde
gecesini gündüzüne katıp, namusuyla devletinin kurumlarına bağlılığıyla, sosyal sorumluluğunun farkındalığıyla, yaptıkları eserler ve yanında çalışanlardan başlayıp, her derdi olana adeta aspirin gibi deva olmaya çalışacak hayırsever duygularıyla olanları tenzih ederek -ki bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar olan bu saygıdeğer insanları hepimiz tanıyoruz- bu şehirde kazandıklarını
'Allahverdi' sanarak sadece başlarını değil kıçlarını oynatanlar şunu unutmasın.
Daha dün son yolculuğuna uğurladığımız şehit kardeşlerimize o alçak kurşunu sıkıp, o kahpe bombaları patlatanlar kadar hain ve alçaksınız.