Türkiye anormal bir süreçten geçiyor. Ekonomide zor günler yaşanıyor. Döviz fiyatı aldı başını gidiyor. Talep daraldı. Enflasyon yükseliyor. Büyüme yavaşladı. Perşembe günü Dolar tarihi rekor kırınca Merkez Bankası piyasaya doğrudan müdahale etti, hem de iki yıl aradan sonra. Ne oldu? 3 milyar dolar sattı, doların ateşini kısa süreli dindirdi. 2.29 TL'yi gören dolar, gün içinde 2.7 TL'nin altına indi ama sonra 2.30'u aştı. Yaşanan bu anormal süreçten bu ülkede yaşayan herkes etkileniyor. Ama en çok da elini taşın altına koymuş olan yatırımcılar, üreticiler etkileniyor. Döviz ile hammadde alan TL olarak satan üretici endişeli. Döviz borcu olan işadamı endişeli. Onlar kaybederse herkes kaybeder. 1971 yılında ABD Hazine bakanı John Connally şöyle demiş:
"Dolar bizim para birimimiz ama sizin sorununuz." Peki bu sorunu kim çözecek? Ekonomiyi kızgın kumlardan serin sulara kim taşıyacak? Ortamın serinlemeye ihtiyacı var. Hedeflerimizi hatırlayın :
"500 milyar dolar ihracat, 10. büyük ekonomi." Kavgalar bizi yıpratıyor, enerjimizi tüketiyor, hızımızı kesiyor. Sorunlar derinleşmeye devam ederse kronik bir hal alacak. Hedeften gittikçe uzaklaşacağız. Yaşanan son olaylar demokrasiyi, ekonomiyi ve iş dünyasını tehdit ediyor. Yolsuzluk ve paralel devlet iddialarının üzerine kararlılıkla gidilmeli. Toplumda oluşan gerginliğe bir an önce son verilmeli, uzlaşmacı bir tavır sergilenerek ortam yumuşatılmalı. İyi hafta sonları diliyorum…
*
Eğer sevgi üretmiyorsa yüreğiniz, başarılı bir üretici değilsiniz... KARL MARX