Türkiye, göç yönetiminde yalnızca güvenlik odaklı hareket etmiyor; kamu düzeni, kamu güvenliği ve kamu sağlığını sağlarken, aynı zamanda insan haklarına saygılı ve hukuka uygun bir yaklaşımı benimsiyor. Geri gönderme merkezleri, yabancıların sınır dışı işlemleri tamamlanana kadar insan onuruna yakışır koşullarda barındırıldıkları, bu yönüyle de son derece önemli yapılar olarak öne çıkıyor.
Ramazan Seçilmiş, merkezin işleyişine anlatırken, "Düzensiz göçle mücadele sadece bir güvenlik meselesi değildir, aynı zamanda bir insanlık sınavıdır. Kamu düzenini korurken insan onurunu da gözetiyoruz" ifadelerini kullandı.
GERİ GÖNDERME MERKEZLERİNİN KAPASİTESİ
Türkiye'nin 25 ilinde faaliyet gösteren 32 geri gönderme merkezinin toplam kapasitesi 18 bin 780 kişi. Gaziantep Geri Gönderme Merkezi ise 750 kişi kapasiteli olup, tüm temel ihtiyaçların eksiksiz karşılandığı bir merkez olarak hizmet veriyor. Geri gönderme merkezleri, düzensiz göçmenlerin sınır dışı işlemleri tamamlanana kadar güvenli ve onurlu bir şekilde barındırıldığı yapılar olarak ön plana çıkıyor.
Türkiye'de bulunan geri gönderme merkezine; yasa dışı yollarla ülkeye girenler, yasal yollarla girip izinsiz kalanlar, yasa dışı çıkış yapmaya çalışanlar ile kamu düzeni açısından sakınca oluşturan yabancılar sevk ediliyor.
GERİ GÖNDERME MERKEZLERİNE KİMLER ALINIYOR?
Ramazan Seçilmiş, geri gönderme merkezlerinin işleyişinde öne çıkan üç temel prensibi şu şekilde özetliyor: "Birincisi, insan haklarına saygılı yaklaşım ve kötü muameleye sıfır tolerans ilkesiyle hareket ediliyor. İkincisi, barınanların tüm temel ihtiyaçları eksiksiz karşılanıyor.
Üçüncüsü, hukuka uygun, güvenli ve onurlu bir şekilde, mümkün olan en kısa sürede sınır dışı sürecinin tamamlanması için çalışılıyor." Sürecin adalet ve insan hakları çerçevesinde yürütüldüğünü vurgulayan Seçilmiş, "Herkes hukukun ve kanunun çizdiği çerçevede işlem görüyor. Hiçbir zaman insan haklarının dışına çıkılmıyor" dedi.
TÜM TEMEL İHTİYAÇLAR KARŞILANIYOR
Yabancılar, hem geri gönderme merkezine getirilmeden önce hem de merkezden ayrılırken sağlık kontrolünden geçiriliyor. Ayrıca, merkezde kaldıkları süre boyunca da sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyorlar. Merkeze gelen yabancıların eşyaları ilk olarak X-Ray cihazından geçiriliyor, ardından parmak izleri alınarak kimlik doğrulamaları yapılıyor. Sonrasında, hakları ve merkez kuralları hakkında bilgilendiriliyorlar.
Duvarlarda farklı dillerde haklarını anlatan bilgilendirici afişler yer alıyor. Yabancılara nevresim, kişisel hijyen malzemeleri, ihtiyaç halinde kıyafet veriliyor ve ardından odalarına yerleştiriliyorlar.
SABAH'ın gözlemlerine göre, merkezde spor ve oyun alanları bulunuyor, sosyal etkinlikler ve el sanatları faaliyetleri düzenleniyor. Özel ihtiyaç sahibi bireyler için diyet menünün de yer aldığı üç öğün yemek veriliyor. Geri gönderme merkezine kabulle birlikte, psikososyal destek birimi tarafından yabancılar hakkında ön değerlendirme süreci başlatılıyor. Ramazan Seçilmiş bu hizmetlere dair yaptığı değerlendirmede, "Kalış süresini minimumda tutmaya çalışırken, insan onurunu korumak bizim en öncelikli görevimizdir" ifadelerini kullandı.
KAMERALAR 7/24 KAYIR YAPIYOR, KÖR NOKTA KALMIYOR
Geri gönderme merkezlerinde, yabancıların kendi odaları dışında kalan tüm alanlar 7 gün 24 saat boyunca, kör nokta bırakılmayacak şekilde kameralarla izleniyor. Kamera kayıtları 6 ay boyunca saklanıyor. Ortaya atılan bir iddia olduğunda kayıtlar anında inceleniyor; herhangi bir ihmal ya da hata tespit edilirse adli ve idari soruşturmalar başlatılıyor. Merkezin şeffaf yapısına dikkat çeken Ramazan Seçilmiş, "Ortaya atılan hiçbir iddia göz ardı edilmiyor. Hepsi dikkatle inceleniyor. Bu merkezler, göç yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirliğin simgesidir" dedi.
ULUSAL VE ULUSLARARASI DENETİMLER
Geri gönderme merkezleri, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar, Anayasa ve ilgili kanunlar ile Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) standartlarına uygun şekilde yapılandırılmış durumda. Hem ulusal hem de uluslararası kuruluşlar tarafından, haberli ya da habersiz olarak düzenli denetimler gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda, geri gönderme merkezlerine 2024 yılında 898, 2025'in ilk sekiz ayında ise 912 denetim ve ziyaret gerçekleştirildi. Ramazan Seçilmiş, denetimlerin göç yönetimindeki önemine dikkat çekerek, "İl valileri başkanlığında oluşturulan komisyonlarca da düzenli denetimler yürütülüyor. Bu, göç yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirliğin somut göstergesidir" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE, DÜNYAYA ÖRNEK BİR GÖÇ YÖNETİMİ UYGULUYOR
Düzensiz göçle mücadele, günümüzde tüm dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Türkiye, düzensiz göçe geçit vermeyen kararlı duruşu ve insani göç yönetimi anlayışıyla, bugün dünyaya örnek gösterilen bir ülke konumunda. SABAH'ın Gaziantep'te adım adım izlediği geri gönderme süreci, Türkiye'nin göç yönetimindeki başarısını ve insan onuruna verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi. Kamu düzeni ve milli güvenlikten taviz verilmeden sürdürülen mücadelede, yakalanan düzensiz göçmenler sınır dışı edilinceye kadar hukuk ve insan haklarına uygun koşullarda barındırılıyor.
REKOR SINIR DIŞI SAYILARI
Türkiye, son iki yılda sınır dışı işlemlerinde tarihi rekorlara imza attı. 2023 yılında 130 binden fazla yabancı sınır dışı edilirken, 2024 yılında bu sayı 140 bini aştı. Ramazan Seçilmiş, elde edilen başarıyı şu sözlerle özetledi: "Türkiye artık düzensiz göç rotası olmaktan çıkmıştır. Dünyaya örnek bir göç yönetimi ülkesidir. Bu sayılar, düzensiz göçle kararlı mücadelemizin, stratejik yönetim anlayışımızın ve insani yaklaşımımızın sonucudur."