Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
85 milyon olarak bir araya gelebilelim istiyoruz. Yıllarca milletimizin arasına nefret tohumları saçanların şaibeli kurultayla bir köşeye atılması milletin birliği noktasında değerli bir kazanımdır. Muhalefeti esir alan çirkin dilin artık terk edilmesi, siyasette yeni bir sayfanın açılmasıdır. Muhteris siyasetçilerin bu iklimi baltalamasına müsaade etmemeliyiz. Gerilim ve sokak siyaseti sadece buna tevessül edenlere değil millete ve tüm ülkeye kaybettirecektir. Kimsenin ülkemizin yükünü daha da ağırlaştırma hakkı olamaz. Şahsi hesap içine girenleri bu millet asla affetmez. İktidar-muhalefet hepimizin kayıkçı kavgalarına prim vermemesi önemlidir. Doğru bulmadıklarımızı elbette eleştireceğiz. Partimize ve hükümetimize yönelik saldırıların cevabını vereceğiz ama bunları yaparken dengeyi koruyacağız, soğukkanlılığımızı muhafaza edeceğiz. Haksızlık karşısında kesinlikle sessiz kalamayız. İstiklal Marşı'mız ile sorunu olanlara ve demokrasimizin altını oyanlara eyvallah demeyiz. İster baro ister avukat, ister gazeteci kılıklı terör seviciler olsun bunlara müsamaha ile yaklaşamayız. Türkiye'nin geleceğinde teröre yer olmadığını herkesin idrak etmesini bekliyoruz. Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz. Meclis, sivil toplum, basın ve topyekûn millet olarak hep beraber terörün ve şiddetin olmadığı bir Türkiye'yi inşa edelim istiyoruz. Yaşı 40'ın üstündeki kardeşlerim, eski Türkiye'nin nasıl bir sorunlar yumağı olduğunu hatırlamaktadır.
İÇ CEPHEYİ GÜÇLENDİRİYORUZ
Son bir yılda üst üste yaşanan seçimlerle gerilen atmosferi dağıtmak için adımlar atıyoruz. Önümüzdeki seçimsiz 3.5 yıllık süreyi bir icraat seferberliğine dönüştürme çabasındayız. Haritalar yeniden kanla çizilmek istenirken, İsrail'in yaktığı yangın sınırlarımıza yaklaşırken iç cephemizi güçlendirmeye çalışıyoruz. 85 milyona gelin bir olalım, iri olalım, gür olalım diyoruz. Coğrafyamızın içinde bulunduğu tehlikeli konjonktür, siyasetçiler olarak hepimizi daha sorumlu ve ağırbaşlı davranmaya teşvik etmektedir.
FETÖ'CÜ SIRTLAN SÜRÜSÜNÜN ENSESİNDE OLACAĞIZ
Bu FETÖ'cü hainler tüm uğraşlarımıza rağmen emrinde oldukları ağababalarının eteklerine yapışarak Türk adaletinden kaçmayı başardılar. Bu dünyadan işledikleri suçların, hakkına girdikleri insanların, ifsat ettikleri körpe beyinlerin ve döktükleri şehit kanlarının hesabını vermeden gittiler ama ilahi adaletten kaçamayacaklar. Biliyor ve inanıyoruz ki Allah'ın cezalandırması çetindir. Rabb'imiz, bu ülke ve bu millete yaptığı kötülüklerin ve verdiği zararların hesabını bu hainlerden tek tek soracaktır. Biz de devlet olarak FETÖ tamamen tasfiye oluncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz. Devletimizin tüm kurumlarının nefesi, ister yurtdışında ister dünyanın en ücra köşesinde olsun FETÖ'cü sırtlan sürüsünün ensesinde muhakkak olacağız.
BİZ MİLLETE HİZMET ETTİKÇE BÜYÜYEN BİR PARTİYİZ
AK Parti olarak biz böbürlenen, şımaran kadro değiliz. Biz millete hizmet ettikçe büyüyen bir siyasi partiyiz. Önümüzdeki ay 22. yılımızı tamamlıyoruz. 3 Kasım 2002'den beri durmadan dinlenmeden aşkla koşturuyoruz. Milletimize mahcup olacak hiçbir iş yapmadık. Gün oldu darbecilere meydan okuduk, gün oldu terör örgütlerine karşı canımızı ortaya koyduk, gün oldu elitlerin karşısına dikildik, gün oldu mafyalara, çetelere, haksızlığa hukuksuzluğa baş eğmedik. Gece yarıları millete bildiri yayımladılar. Buruşturduk ve çöpe attık. Darbe yapmaya kalktılar, demokrasimize sahip çıktık. MİT kriziyle, 17-25 Aralık ile operasyon çektiler, hiçbirine teslim olmadık. 15 Temmuz'da FETÖ'cü alçaklara aziz milletimizle sırt sırta vererek hadlerini bildirdik.
SONU TARİHTEKİ DİĞER İBLİSLER GİBİ ONURSUZ BİR ÖLÜM OLDU
Milletin çocuklarını 'hizmet' diyerek, 'himmet' diyerek mankurtlaştıranların sonu tarihteki diğer insan kılıklı iblisler gibi onursuz bir ölüm olmuştur. Baş hainin ölümüyle şehit ailelerimizin yüreği biraz soğumuş, gazilerimiz biraz teselli bulmuş, Türkiye'ye ihanet edenlerin akıbetinin ne olacağı görülmüştür.
MİLLETİMİZİN ÇİZDİĞİ ROTADAN SAPMADIK: Tankların arasından kaçan korkaklar milletin direnişini kahvelerini yudumlayarak televizyondan izlerken biz darbecilere meydanları dar ettik. Kaderin üstünde bir kader vardır dedik. Darbecilerin, hainlerin tekmilini birden bozguna uğrattık. Zaferlerimiz ile birlikte tevazumuzu da büyüttük. Kibre kapılanlardan asla olmadık. Milletin çizdiği rotadan bir an olsun sapmadık. Bedel ödesek de millete ve memlekete bedel ödettirmedik.
TÜRKİYE'NİN İSTİKBAL MÜCADELESİNİ YÜRÜTÜYORUZ
Kongre maratonumuzu hep olageldiği üzere bir bayrak yarışı anlayışıyla sürdüreceğimize inanıyorum. Biz sadece vizyon, gayret, ufuk ve hizmet bakımından değil, dava ahlakı ve dava arkadaşlığı bakımından da siyasi rakiplerimizden farklıyız, özel bir siyasi hareketiz. Bu kadronun hamurunda 'biz' var. Biz başkaları gibi şahsi ikbal kavgası değil, Türkiye ve Türk milleti için bir istikbal mücadelesi yürütüyoruz.
ÖZEL HASTANELERLE İLGİLİ ŞİKÂYETLERİN ÜZERİNE GİDECEĞİZ
ÖZEL sağlık kuruluşlarının ücretlendirmesiyle ilgili sık şikâyetler alıyoruz. Sağlık sistemimize zarar veren kötü alışkanlıkların yeniden nüksettiğine dair serzenişler duyuyoruz. Bunun üzerine gideceğiz. Gözünü para hırsı bürüyen fırsatçıların sistemi sabote etmesine izin vermeyeceğiz.
BİRKAÇ ÇÜRÜK ELMA YÜZÜNDEN SAĞLIKÇILARIMIZI HIRPALATMAYIZ
Sağlık çetesiyle ilgili soruşturmanın başlaması bir buçuk yıl öncesine uzanıyor. Çete üyelerine operasyon yapılarak elebaşları tutuklanıyor. 22 kişi şu an cezaevinde. Sağlık Bakanlığımız Tekirdağ'da bir hastaneyi kapatıyor, İstanbul'da 9 hastanenin ruhsatını iptal ediyor. Hepsi ile ilgili adli idari işlemler gecikmeksizin yapılıyor. Muhalefetin sağlık sistemimizi hedef alması büyük bir şuursuzluk. Bebeklerin ölümü üzerinden siyaset yapmak vicdan tutulması. 1.5 milyonluk sağlık ordumuzu kimse töhmet altında bırakamaz. Birkaç çürük elma yüzünden sağlık çalışanlarımızın hırpalanmasına müsaade edemeyiz. Bürokratik kariyerinde SSK'yı batırmak dışında hiçbir başarısı olmayan bir çapsızın sosyal medyadan savurduğu hakaretleri kendisine aynen iade ediyorum. Bu ülkede sağlık hizmetleriyle ilgili konuşacak en son kişi CHP'nin devrik Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'dur. CHP'nin yeni lideri de bu konuda bize laf söyleyemez. Millet koronavirüsle boğuşurken Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin bağlantı yollarını dahi yapmaktan aciz olan zihniyete utanma duyguları varsa, bu süreçte susmak düşer.
YENİDOĞAN ÇETESİYLE İLGİLİ NET MESAJ:
BU BARBARLIĞI YAPANLARDAN EN AĞIR ŞEKİLDE HESAP SORULACAK
İnsanlık müsveddesi bir çete var. Devletimizin vatandaşlarımıza daha kaliteli hizmet vermek için sağladığı imkânı istismar ederek böyle alçakça bir eylemi gerçekleştirmişlerdir. Böyle bir barbarlığı yapanlardan bunun hesabı en ağır şekilde hukuk önünde sorulacaktır. Bu canilerin bir daha gün yüzü görmemesi için Cumhurbaşkanı olarak konunun bizzat takipçisi olacağım. Sağlık ve adalet bakanlarıma net şekilde talimat verdim. Rabbim kimseye böyle acılar yaşatmasın.
PUTİN'LE GÖRÜŞME BUGÜN
Erdoğan "Putin'in davetiyle yarın (bugün) Tataristan'ın Kazan kentine gideceğini söyleyerek Genişletilmiş Liderler Oturumu'na iştirak edeceğimiz BRICS'le işbirliğimizi güçlendireceğiz" dedi. Erdoğan-Putin görüşmesi de bugün gerçekleşecek.