Bakan Tunç: “Adalet ile kalkınma birbirinden ayrılmaz”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 'Türkiye Buluşmaları' toplantısı kapsamında Erzurum'a geldi. İlk durağı AK Parti İl Başkanlığı binasında konuşan Bakan Tunç, "Türk yargısını yıpratmak isteyenler kasıtlı bir hareket içerisinde" dedi.
'Türkiye Buluşmaları' kapsamında Erzurum'a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kentte bir dizi programa katılacak olan Bakan Tunç, ilk olarak AK Parti İl Başkanlığı binasında basınla buluştu. Toplantıya AK Parti Erzurum Milletvekilleri Selami Altınok, Fatma Öncü, Mehmet Emin Öz ve Abdurrahim Fırat, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti Erzurum İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, ilçe belediye başkanları ve partililer katıldı.
Toplantıda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Bugün yargıyla ilgili eleştirilerde bulunanlar, Türk yargısını yıpratmaya çalışanlar kasıtlı bir hareket içerisinde. Biz bunun farkındayız. Onların rahatsız oldukları şeyin ne olduğunun da farkındayız. Bugün yargı birilerinin arka bahçesi olmaktan çıktığı için onlar rahatsız. Yargımız milletin yargısı olduğu için rahatsız. Yargının içerisinde hatalı kararlar olamaz mı? Elbette ki olabilir. Ama onun düzeltilme imkanı zaten yargının içinde var. Hatalı karar istinafta, temyizde düzeltilebilecek yolu var bunun. Ama ne yapıyor? Bir örneği alarak bütün 25 bin hakim savcının görev yaptığı, yılda 12 milyon kararın verildiği bir noktada bir karar üzerinden çıkıp bütün yargıyı töhmet altında bırakan bir tavır sergiliyorlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayı değerlendiren Bakan Tunç, 7 Ekim'den bu yana Filistin'de işlenen insanlık suçunu ve işleyenlerin insanlık huzurunda cezalandırılması gerektiğini söyleyerek, "Maalesef uluslararası sistem, uluslararası kuruluşlar, uluslararası mahkemeler etkisiz. 7 Ekim'den bu yana oradaki soykırımı durdurma noktasında çaresiz ve bir çifte standart söz konusu. 7 Ekim'den bu yana 41 binden fazla insan, Filistinli orada şehit edildi. Bunun yüzde 80'i çocuklardan ve kadınlardan oluşuyor. Ama maalesef dünya insanlık vicdanı sokaklara taşıyor, gösteriler yapılıyor, protesto yürüyüşleri yapılıyor ama maalesef insanları temsil eden uluslararası kuruluşların etkisiz olduğunu zaten başından beri Sayın Cumhurbaşkanımız dünya beşten büyüktür diyerek bunu her defasında her platformda söylüyor, yine söyledi Birleşmiş Milletlerde. Birleşmiş Milletlerin bir artık revizyona tabi tutulması lazım. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, uluslararası kuruluşlar maalesef insanlığın karşılaştığı sorunlara çare olamıyor. Burada adaletsiz bir yapı var. Bunun artık değişmesi lazım diye uzun yıllardan bu yana tekrar ederken birileri 'ya bu mümkün mü ki? Bunu sizden başka kim söylüyor ki?' diye eleştirenler oldu. Ama bugün geldiğimiz noktada birçok dünya ülkesi liderinin aynı noktaya geldiğini ve uluslararası kuruluşların ve Birleşmiş Milletlerin yapısının, güvenlik konseyinin yapısının artık bir revizyona, bir reforma tabi tutulması gerektiğini söylemeye başladılar. Dünyada hakkaniyeti, adaleti savunmaya sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devam edeceğiz" diye konuştu.
Filistin'deki zulmün 7 Ekimde başlamadığını, bir asırdan beri devam ettiğini ifade eden Tunç, şunları söyledi: "Dört yüz yıl boyunca Osmanlı idaresinde her dinden insanın barış içerisinde yaşadığı Filistin, maalesef yüz yıl önce orada işgalle başlayan, Yahudi devletinin kurulması, Filistin topraklarının kademe kademe işgal edilmesiyle devam eden bir süreçte insanlar orada yerinden yurdundan edildi. Bir katliama maruz kaldı. Tabii bu süreçte Birleşmiş Milletlerin sayısız kararları var. Güvenlik Konseyi'nin de kararları var. Uluslararası kuruluşların hiçbir kararına bugüne kadar uymayan bir devlet var. Aslında devlet bile demeye dili varmıyor insanın. Artık şu 7 Ekim'den bu yana 41 binden fazla insanı, çocuk katliamı yapan bir yapıyı devlet olarak kabul etmek bile artık çok zor bir terör devleti gibi hareket ediyor. Tabii bu cesareti küresel güçlerden alarak bunu yapıyor. Onlara silah yardımı yapanlardan bu cesareti alıyor. Bu adaletsizliklerin sona erdirilmesi noktasında da Türkiye Cumhurbaşkanımızın liderliğinde büyük bir gayret içerisinde.