Bugün, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen depreminin 257inci yıldönümü. O dönemde devletin 3 gün sonra bölgeye ulaşabildiği depremde, 18 bin vatandaşımız hayatını kaybederken, 49 bin kişi yaralandı. Devlet imkanlarının yetersiz kaldığı depremde, vatandaşlar uzun süre eski çadırlarda yaşadı.
İmkanı olanlar yeni ev yaparken, olmayanlar ise göç etti. Çeyrek asır sonra meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla adeta seferberlik ilan edildi. Depremden birkaç saat sonra bakanlar bölgeye gönderildi, depremzede vatandaşlar önce çadırlara ardından KYK yurtlarına en kısa sürede konteyner kentlere yerleştirilirken şimdi ise sıcak yuvalarına kavuşmanın sevincini yaşıyor.
17 Ağustos 1999'da meydana gelen ve 45 saniye süren 7,4 büyüklüğündeki deprem, Yalova, Kocaeli, Sakarya, İstanbul ve Düzce'de büyük yıkıma neden oldu. TBMM Araştırma Raporu'na göre, 18 bin 373 kişinin öldüğü, 48 bin 901 kişinin yaralandığı depremde, 285 bin 211 ev ile 42 bin 902 iş yeri hasar gördü. Yollar da büyük hasar alırken, haberleşme ise Ankara'da bulunan Başbakan Bülent Ecevit'in, İstanbul'daki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e telefonla ulaşamadığı bir boyutta çöktü. Başbakan Ecevit ve yönetimi, 3 gün sonra deprem bölgesine ulaşabilirken, enkaz altından çıkarılan cesetler, kefen ve ceset torbalarının yetersizliği nedeniyle toplu mezarlara konuldu. Hastanelerin yetersiz olması nedeniyle yaralılar hastane bahçesinde güneşin altında tedavi edildi. Çadır bulamayan vatandaşlar, valiliklere yürüdü. İlk etapta kurulan çadır kentlerde yaşayan depremzedeler ilk kışı çadırlarda geçirdi. 17 Ağustos depremi sonrasında bakanlık ve gönüllü kuruluşlar tarafından yapılan 10 bin 500 prefabrike konut ve konteyner tipi prefabrikler yapıldı. Kocaeli Üniversitesi Hastanesi ise uzun süre prefabrik yapılarda hizmet vermek zorunda kaldı. Öğrenciler boş arazilerde, açık havada ders başı yaptı. Vatandaşlar, yıllarca çadır kentler ve konteynır kentlerde yaşadı. Depremin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen Sakarya'ya düzenli şehre su verilemedi. Başka illerden gelen tankerler, depremzedelerin su ihtiyacı gidermeye çalıştı. Toplanan vergiler ise başka alanlara harcandığı için, ihtiyaçları karşılayacak kadar konut yapılamadı. İmkanı olanlar evlerini yeniden inşa eterken, olmayanlar bölgeden göç etti.
GÜÇLÜ BİR DEVLET OLDUK
Aradan geçen çeyrek asırda Türkiye, deprem felaketleri karşısında çaresiz kalan değil, güçlü bir şekilde vatandaşlarının yanında duran bir ülke konumuna geldi. 6 Şubat' 2023'te yaşanan ve 11 ilde benzeri görülmemiş büyük bir yıkıma yol açan asrın felaketinde devlet ilk andan itibaren tüm kurumları seferber oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla bakanlar 1 saat içerisinde harekete geçerek bölgeye gitti. Gıdadan çadıra kadar birçok yardım malzemesi devlet ve millet birlikteliği içinde bölgeye ulaştırıldı. Kızılay tarafından çadırlar kuruldu, battaniyeler ve ısıtıcılar dağıtılıp vatandaşlara sıcak yemekler dağıtıldı. Depremzedeler KYK yurtlarına yerleştirildi. İlk etapta her aileye 10 bin lira yardım yapıldı. Vatandaşlar çok kısa süre içinde kurulan konteyner kentlere yerleştirildi. Deprem bölgesinden taşınmak isteyenlere 15 bin lira, hayatını kaybedenlerin yakınlarına 100 bin TL ödendi. Çiftçilerin hazine destekli kredileri 1 yıl ertelendi. Kamu bankaları depremde vefat edenlerin kredi borçlarını sildi. Eğitim –öğretimde öğrenciler derslerinden geri kalmadı. Önce konteynerlerde eğitim gören öğrenciler kısa sürede onarılan okullarına geri dönerek eğitimlerini sürdürdüler. 18 ayda yaralara sarıldı, kalıcı konutlar yükseldi, vatandaşlar yeni yuvalarına kavuştu.
ŞEHİR HASTANELERİ "SAĞLIK ÜSSÜ" OLDU
Bölgedeki Şehir Hastaneler "Sağlık Üssü" oldu. Enkazdan çıkarılan yaralılar helikopterlerle şehir hastanelerine sevk edilerek kısa sürede tedavileri yapıldı. Anne ve babalarını kaybeden ve depremde yaralanan çocuklar tedavilerinin ardından Cumhurbaşkanın uçağıyla Ankara'ya götürülerek Sevgi evlerine yerleştirildiler.
CUMHURBAŞKANIMIZ BİZİ SOKAKTA BIRAKMADI
Asrın felaketinde etkilenin illerin başından gelen Hatay adeta şantiyeye döndü. Altınözü İlçesi Babatorun Mahallesi'nde köy evlerini 9 ay gibi kısa sürede tamamlandı ve depremzedeler yeni yuvalarına yerleşti. Sıcak yuvalarına kavuşan vatandaşlar, "Cumhurbaşkanımız depremin ilk günü 'Ben vatandaşımı sokakta bırakmam' diyerek söz vermişti. Gerçekten de bizi sokakta bırakmadı. Saray gibi bir ev yapıp bize verdiler. Allah devletimizden ve Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Eğer Cumhurbaşkanınız başımızda olmasaydı biz evlerimize kavuşamazdık" dedi.
YILSONU 200 BİN KONUT TESLİM EDİLECEK
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremden bu yana 76 bin konutu teslim ettiklerini, yılsonuna kadar da toplam 200 bin konutu teslim edeceklerini söyledi. Bakan Kurum, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle depremzede kardeşlerimize anahtarlarını teslim edeceğiz. İnşallah, her ay 25-30 bin konutumuzu etap etap tamamlayacağız" dedi.