Asrın felaketinden bölgedeki birliklerin de etkilendiğini ifade eden Akar, "Şu ana kadar maalesef 100 silah ve mesai arkadaşımızı kaybettik. Bir üsteğmen ile bir astsubayımıza daha ulaşılamadı. Bununla ilgili yoğun bir çalışma içindeyiz. Ayrıca 66 yaralımız var. Onlara da gerekli tıbbi müdahale yapılmaya devam ediliyor." diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin deprem bölgelerindeki çalışmalarının devam ettiğini aktaran Akar, ortaya atılan "Mehmetçik kışladan geç çıkarıldı" iddiasına ilişkin şunları söyledi:
"Bu yaklaşım akılla, mantıkla izah edilemez. Görüntüler de ortaya çıkmaya başladı. Örneğin Malatya'da saat 05.45'ten itibaren Mehmetçiğin sokaklarda olduğu, enkazlara müdahale ettiği, vatandaşla beraber olduğu açıkça görülüyor. Bunun çok örnekleri var. Şunu bilmek lazım, ilk andan itibaren Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Mehmetçik vatandaşıyla beraber, seferber oldu. Sadece deprem bölgesindekiler değil, bütün Silahlı Kuvvetler hatta Kıbrıs'taki unsurlarımızdan dahi buraya destek oldu.
İlk andan itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugayı'na bağlı arama kurtarma timleri başta olmak üzere, istihkam taburlarımızın arama kurtarmaya müsait olan ekiplerimiz var. Toplam 57 tim süratle plan dahilinde deprem bölgesine dağıtıldı. Ayrıca teknik personelimiz ve işçilerimizden 80 tim oluşturarak bölgedeki arama-kurtarma faaliyetlerine ilk andan itibaren ciddi katkı sağladılar. Arama kurtarma timlerimiz, 304 vatandaşımızı sağ olarak enkazdan çıkarmayı başardı. Timlerimiz, maalesef 2 bin 250 vatandaşımızın cenazelerine ulaştılar."
Türk Silahlı Kuvvetlerinin sadece arama kurtarma değil, yaşam destek faaliyetlerine de önemli katkılar sağladığını dile getiren Akar, "Başlangıçtan itibaren 4 milyon 400 bin kumanya dağıttık. Daha sonra 108 sahra mutfak ile 41 sahra fırınını bölgelerde kurduk. Şu anda günlük 160 bin kişilik sıcak yemek ile yine günlük 385 bin civarında ekmek üretiyoruz." bilgisini paylaştı.
SINIR HATTINDA YOĞUN KONTROL
Mehmetçiğin, depremin hemen ardından başladığı faaliyetlerle bugüne kadar toplam 1 milyon 400 kişilik sıcak yemek ile 2 milyon 600 bin ekmeğin dağıtımını gerçekleştirdiğini kaydeden Akar, barınma sorununun çözümü için 60 bin çadırın kurulumunda görev alındığını, askeri sosyal tesislerin tamamının depremzedelerin hizmetine açıldığını aktardı.
Depremin ardından "Suriyeli sığınmacıların, Türkiye'ye doğru akınının olduğu" iddiasına ilişkin de Akar, sınır boyunda incelemelerde bulunduklarını, hudut birliklerini denetlediklerini, mülki amirlerle, vatandaşla görüştüklerini belirtti.
Böyle bir şey olmadığını bir kez daha orada teyit ettiklerini vurgulayan Akar, "Gece-gündüz kameralarımızla, nöbetçilerimizle, İHA'larımızla sınır hattımız sürekli kontrol altında. Sınırlardan, hudut hatlarından Türkiye'ye kitle halinde gelmek diye bir şey söz konusu değil. Bunların yanı sıra depremden zarar gören, ailelerini, evlerini kaybeden Suriyeliler, gerekli prosedürlerin tamamlanmasının ardından Suriye'deki topraklarına dönüyorlar. Şu ana kadar bu rakam 30 bine çıktı." ifadesini kullandı.