Ercan Özenen, 2010 yılında 2 yıl 6 ay süreli sözleşme imzalayarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski başyaveri FETÖ'cü Ali Yazıcı'nın tabur komutanlığı yaptığı Hakkari Dağ ve Komando Tugayında Sıhhi Uzman Çavuş olarak görevine başladı. Özenen'in nöbetçi olduğu gün birlikteki askerlerden birisi yanına gelerek kışladaki kirpi araçlarının yakıt depolarından mazot çekilip sivillere satıldığını söyledi. Bu ihbarının üzerine giden Özenen'in, sözleşme bitimine 36 gün kala disiplinsizlik nedeniyle sözleşmesi feshedildi ve meslekten ihraç edildi. Kendisine ihbarda bulunan asker ise teskere aldıktan birkaç gün sonra trafik kazasında hayatını kaybetti. Özenen ise ihraç edildikten sonra psikolojisi bozuldu, eşinden ayrıldı, o günden sonra düzenli bir iş bulamadı.
MAZOT ÇEKİP BİDONLARA DOLDURUP SATIYORLAR
Mazot çektirilen askerlerden birinin 'komutanım artık yeter zehirleneceğiz' tepkisini vermesiyle astsubayın askere tokat atması üzerine mağdur askerin yanına geldiğini anlatan Özenen, sonrasında yaşadığı süreci SABAH'a anlattı. Özenen " asker, 'Komutanım durum çok farklı bize mazot çektiriyor' dedi. Birlik içerisinde yaptığı araştırma sonrasında bir asker de mazot olayına şahit olduğunu, bir seferde kamyona 50 litrelik 70 adet bidon yüklediklerini söyledi. Diğer bir asker ise aylardır bu yöntemle mazot çektiklerini söyledi. Yazın her gün operasyondayız. Askerler birlikten gidince oradaki astsubay garajda kalan kirpi araçlarını askeri benzinliğe götürüp araçların göreve çıkacağını belirterek depoyu doldurup sonra da yatıkları çektiriyormuş. Bu işin içinde tabur komutanı olmasa bu kadar basit yapılmazdı. Ben de araştırmalarımı üst amirlerime sıralı olarak ilettim" dedi.
YAZICI'NIN YAVERİ "SANA YAZIK OLUR"
Askerlerle konuşup, yaptığı araştırmaları amirlerine anlatan Özenen'in sonra başına gelmeyen kalmadı. Olayın duyulmasının ardından tabur komutanı Ali Yazıcı'nın birliğe gelir gelmez kendisine küfürler ettiğini anlatan Özenen, "Yazıcının yaveri olan uzman çavuş, bu olayın üstünü kapatalım, kendi içimizde sana ceza verelim teklifinde bulundu. Ben de olayın basit bir şey olmadığını, tonlarca mazot çekildiğini, şehitlerimizin kemiği sızlar, tüyü bitmemiş yetimin hakkı var diye karşılık verdim. Yazıcı'nın yaveri de haklısın ama tabur komutanı buradan sonra askeri ateşe olacak, sana yazık olur uyarısı yaptı. Daha sonra üst üste farklı bahanelerle cezalar vermeye başladılar. Botun boyasız, sakalın uzun gibi farklı bahanelerle disiplin cezası verdiler. 2,5 yıl görev yaptığım ve çok sevdiğim mesleğimden "disiplinsiz" suçlamasıyla beni ihraç ettiler" dedi.
MESLEĞİME GERİ DÖNMEK İSTİYORUM
İhraç olduktan sonra düzenli bir iş bulamayan, eşinden ve oğlundan ayrıldığını söyleyen Özenen, "Düzenli bir iş bulamadım. 10 yıldır tırnaklarımla tutunuyorum hayata. Evliydim boşandım. İhraç olayından sonra psikolojik sıkıntılar yaşadım. Düzenim bozuldu, her şey altüst oldu. Evimde huzurum kaçtı. İhraç edildikten sonra da eşimden ayrıldım. Bir tane oğlum var. İhraç edildikten hemen sonra dava açtım. Avukatımda şansıma emekli olan bir hakim ve bu mazot olayını duymuş. Komutanım olay bu, sizde araştırın dedim. Avukatım araştırdı daha sonra beni çağırdı sen doğru söylüyormuşsun dedi.
Askeri mahkemeye çıktım. 5 hakim vardı. Bu 5 hakimin 3'ü FETÖ'den ihraç edilenlerden. Adamlar Ali Yazıcı'yı savundu. Beni reddettiler. 5 hakimin 2'si onay verdi 3'ü reddetti. Mesleğe geri dönemedim. 15 Temmuz'dan sonra da sevindik, içimizdeki hainler bunlarmış demek ki dedim. Avukatım tekrar müracaat etti ancak zaman aşımı ve ihraçta usulsüzlük yok diyerek davam kabul olmadı. Ben sadece mesleğime geri dönmek istiyorum. Benim verdiğim mücadeleyi bir Allah bir ben bir de bana inanan kişiler biliyor.