İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Sakarya Üniversitesince (SAÜ) düzenlenen Bilim, Kitap, Sanat, Film, Spor ve Kariyer Festivali (SAÜFEST) kapsamında üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Esentepe Kampüsü'ndeki Kitap Keyfi'nde gerçekleşen söyleşide konuşan Erdoğan, birçok konuda öğrencilere tavsiyelerde bulundu.
Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı da olan Erdoğan, konfederasyon olarak farklı milletlere mal olmuş geleneksel oyunların yeniden canlanması, bilinirliklerinin artması ve yaygınlaşması için çalıştıklarını anlattı. Gençlerin Türkiye'deki değerlere sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, ülkenin gelişmesi ve ilerlemesi için gençlerin katkı sunmasının gerekliliğine değindi. Erdoğan, Türk ve İslam medeniyetlerinin geçmişinde oldukça zengin birikimlere sahip olduğunu, geçmişe bakılarak ilerlemenin gericilik olmadığını ifade etti.
Batı'nın Türkiye'nin iyi olmasını, ekonomisinin gelişmesini istemediğini dile getiren Erdoğan, "Bu bir sorun değil, dünyada bütün ülkeler bu şekilde birbirleriyle yarış halinde. Avrupa'nın kendi ülkeleri de bu yarışın içinde. Dünya savaşlarını kendi aralarında yaptılar zaten. Dolayısıyla biz bize biçilmek istenen rolleri kabul etmeyeceğiz ve Türkiye'nin ekonomik olarak daha güçlü olması için çalışacağız." şeklinde konuştu.
Sıkıntılı bir dönemden geçildiğini, dünyanın 2008'deki finansal krizden beri problemi çözemediğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kovid-19 salgını 2008 krizi etkilerine eklendi. Salgının bittiğini savaşla anladık. Savaş da o krizin etkilerini daha da büyütecek. Böyle bir dönemin bütün dünya sancılarını yaşarken biz de bundan etkileniyoruz. Bu tür dönemler bizim gibi lokasyon, coğrafya, insan kaynağı, nüfusu, bağlantıları, dünyadaki konumu itibarıyla ciddi potansiyeli olan ülkeler için çok büyük bir fırsat dönemidir. Bunun sizler farkında olun, bu fırsatların kullanılmasının takipçisi olun. Türkiye bu evreden güçlenerek çıkacaktır ama çıkması için çalışmamız lazım."
Erdoğan, Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Aziz Sancar ve Oktay Sinanoğlu gibi isimlerin hikayelerinin iyi okunup öğrenilmesi ve örnek alınması gerektiğini sözlerine ekledi.