Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda 2 Ekim 2018'de öldürülmesine ilişkin İstanbul'da açılan davada bugün 8'inci duruşma yapıldı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya davanın müştekisi olan Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz ile avukatı katıldı. Sanıkları ise İstanbul Barosundan görevlendirilen avukatlar temsil etti.
SAVCININ TALEBİ
Bir hafta önce Cumhuriyet savcısı, davada 'durma' kararı verilmesini ve yargılamanın Suudi Arabistan Adli makamlarına devredilmesini talep etmişti.
Savcının mütalaasında, "Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili olarak ifadesi alınan müşteki ve tanık beyanları, kamera görüntüsü çözümleme tutanakları, telefon imajı, HTS analiz raporları, uçuş kayıtları ve sair delillerden hareketle 26 sanık hakkında dava açıldığı belirtilmişti. Ancak sanıkların yabancı ülke vatandaşı olmaları, haklarında çıkartılan yakalama emirleri ve kırmızı bülten kararlarının infaz edilemediği ve ifadelerinin alınamadığı, bu haliyle de dosyanın sürüncemede kalacağı dile belirtilmişti. Sanıklar hakkında Suudi Arabistan adli makamlarınca da bir yargılama yapıldığına dikkat çekilmişti.
TARAFLARIN GÖRÜŞÜ ALINDI
Bugünkü duruşmada davanın durmasına ilişkin tarafların görüşü soruldu. Cumhuriyet savcısı 31 Mart'taki mütalaasını tekrar edip, davada "durma" kararı verilmesini, yargılamanın Suudi Arabistan Adli makamlarına devredilmesini talep etti. Müştekisi Hatice Cengiz'in avukatı yargılamaya devam edilmesini, Suudilere devredilmemesimi istedi. Mahkeme başkanı, Hatice Cengiz'e de söz hakkı verdi. Cengiz, bir diyeceği olmadığını söyledi.
Sanıkları savunmaları için İstanbul Barosundan görevlendirilen avukatlar ise "durma" kararının yerinde olacağını dile getirdi.
KARAR
Daha sonra mahkeme heyeti duruşmaya ara verip, müzekkereye çekildi. Heyet, savcının mütalaası doğrultusunda davanın durmasına ve yargılamanın Suudi Arabistan Adli makamlarına devredilmesine karar verdi.
26 SANIK
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede, cinayeti gerçekleştirmek üzere görevlendirme yapıp diğer şüphelilere gerekli talimatları veren eski Suudi İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmet Bin Muhammed El Asiri ile Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın sağ kolu olan eski Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud El Kahtani hakkında "tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi istenmişti. Diğer 18 sanığın da "tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesi talep edilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı cinayete ilişkin Suudi Arabistanlı 6 firari sanık hakkında da 28 Eylül 2020'de ikinci bir iddianame hazırlamış, konsolosluk çalışanı olan şüphelilerden 2'sinin ağırlaştırılmış müebbet, diğer 4 şüphelinin de "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 5'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti. 6 sanıkla ilgili ikinci iddianame, 20 sanık hakkında açılan ilk dava ile birleştirilmişti.
SUUDİ YARGILAMASI
Suudi Arabistan Başsavcılığı cinayetin ardından ülkelerine kaçan sanıklardan 11'nin Suudi Mahkemesinde yargılandığını ve Aralık 2019'da sanıklardan 5'inin idama, 3'ünün toplam 24 yıl hapis cezasına çarptırıldığını duyurmuştu. Suudi Başsavcılığı 7 Eylül 2020'de 8 sanık hakkında nihai hükmün açıklandığını duyurmuş, sanıklardan 5'ine 20'şer, 1'ine 10, diğer 2'sine 7'şer yıl hapis cezası verildiğini bildirmişti. Açıklamada, Kaşıkçı'nın yakınlarının kendi şahsi dava haklarından feragat etmesi nedeniyle 5 sanık hakkındaki idamın 20 yıl hapse çevrildiği ve dosyanın kapandığını belirtilmişti.