BERAATLERİNİ İSTEDİLER
Sakarya'nın Ferizli ilçesindeki yeni cezaevi kampüsünde bulunan Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri Duruşma Salonu'nda devam eden duruşma öncesi yine geniş güvenlik önlemleri vardı. Sakarya 1. Ağır Ceza mahkemesi tarafından yapılan yargılamada savunmasını yapan tutuksuz sanık A.B., "Çalışanların bir çoğu benden şikayetçi olmadı ve bu da görevimi yerine getirdiğimi gösteriyor. Kazada bir kusurumun olmadığını düşünüyorum, görevimi eksiksiz yerine getirdim. Bu patlamada ihmal ve kusurum yoktur, bu yüzden beraatimi talep ediyorum" dedi. Yine tutuksuz sanık A.A., adalete yardımcı olmak adına bildiği her şeyi anlattığını ve hiçbir ihmal ve kusuru kabul etmediğini söyleyerek beraatini talep etti. Sanık E.Ö., kendisine ne iş verilirse onu yaptığını, kendisinin hiçbir yetki ve imzası olmadığını dile getirerek beraatini talep etti.
Fabrikanın sahibi olan tutuklu sanık Yaşar Coşkun ise mütalaaya karşı savunma yapmayacağını belirterek, "Gerekli üst mahkemelere savunma yapacağım. SEGBİS'ten bağlanmak istiyordum. Geçen duruşma SEGBİS'ten bağlandım, bana hakaret, küfürler ediliyor, en rahat duruşma geçen duruşmaydı. Sağlık sorunlarım var, buraya gelmek benim psikolojimi bozuyor, küfür yiyorum. Bana bir şey olursa bunun sorumlusu sizsiniz. İkinci patlama 9 Temmuz tarihinde oldu. Birinci patlamada ihmal var mı, olay nasıl oldu, sabotaj var mı belli değil. İkinci patlamada ihmal, sebebi belli, ben 20 aydır tutukluyum, bu sanıklar neden tutuklu değil. Adalet herkese farklı mı?" dedi.
Yaşar Coşkun, "Ben tutuklansın demiyorum ama adalet diyorum. Patlayan kamyona bizim imalattaki malzemeleri yüklemiş askerler. Bende; 'bu mallar sağlam neden alıyorsunuz?' dedim, onlarda 'savcı emri' dediler. Ben böyle olmayacağını söyledim ama kabul etmediler. Malların üstünü açıp ıslattılar ve öyle taşıdılar, tabi bu yüzden güneşte vurdu ve ben ayın 7'sinde tutuklandım, 9'unda bu acı olay gerçekleşti. Ben tutuklandıktan 3 ay sonra davanın mütalaası hazırlandı, hatta bu mahkemece kabul edildi ama hala patlamanın nedeni belli olmadı. Bu patlama tesise 35 kilometre uzaklıkta oldu ve bu ürünler köylerin içinden taşındılar. Eğer bu patlama o köylerde olsaydı oralar havaya uçardı" diye konuştu.
Coşkun, "Bu mahkemeyi boşuna mı yapıyoruz, anladığım kadarıyla karar zaten verilmiş. Ben burada istediğim kadar anlatayım. Verdiğiniz mütalaa iddianamenin aynısı. Bu mütalaayla ceza vermeniz suçtur, bu mütalaayla 7 sanığın beraat etmesi gerekiyor. Tek delil sabotaj, başka delil yok. Sabotaj iddiasının üstü kapandı. Sürekli konuşacağım, mahkeme bitsin yine konuşacağım. Ama bu iş ciddi bir iştir, vebal işidir. Kardeşlerimiz öldü 7 kişi. 55 yıllık emeklerimiz gitti. Babam ölmek üzere, bunun sorumlusu siz olacaksınız. İlk günden beri adalet istiyorum, kim yaptıysa sorumlusu bulunsun. Böyle büyük bir dava 9 ayda bitirilmeye çalışılıyor, apar topar sanki yangın mal kaçırır gibi" şeklinde konuştu.
Coşkun, "CHP, HDP milletvekillerini getiriyorlar ama bana siyaset diyorlar. Bu dava siyasi bir dava değildir. Siyasetçi değilim, iş adamıyım. Hakkınızı arayın ama siyasete alet olmayın, kimlerle yol yürüdüğünüzün farkında değilsiniz, araştırın, hakkınızı doğru arayın, yanlış yolda gitmeyin. Hazreti Ömer adaletini sağlamak zorundasınız. Bizi eşit yargılayın. HDP'lilerin etkisi altında kalıp bunları yapıyorsanız yazıklar olsun" ifadelerini kullandı.
30 kişinin tazminatını verdiklerini söyleyen Y.C., "Bunlar rüşvet değildi, hakları ödendi. Cezaevindeyken eşimden, dostumdan, çevremden borç alarak ödedim bu parayı. Ödedik ama suçlu olduk. "Olası kast" vardı madem neden baştan açılmadı, kabul etmiyoruz. Daha iyi yerlere gelirsiniz İnşallah ama tecrübe kazanırken elini vicdanınıza koyun. Ben sizden Hazreti Ömer adaleti istiyorum. Burada adaleti en çok hak eden benim. Benim üzerime kumpas olduğunu iddia ediyorum. Lütfen kumpasa alet olmayın. Ben sabotaj iddiasını yineliyorum. Burada bir kumpas olduğunu düşünüyorum. Bu konunun araştırılmasını talep ediyorum" diye konuştu.
Karar çıkması beklenen 7. celsenin 2. gününde mahkeme heyeti duruşmayı 28 Şubat 2022 tarihine erteledi.
Ne olmuştu!
Sakarya'nın Hendek ilçesi Yukarıçalıca mevkisinde yaklaşık 15 dönüm üzerine kurulu Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'nda 3 Temmuz 2020'de saat 11.15'te meydana gelen ve olay yerine 50 kilometre mesafedeki birçok noktadan duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybetmiş, 127 kişi yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin gözaltına alınan aralarında fabrika sahibinin de bulunduğu 5 şüpheli tutuklanmış, bir zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Öte yandan patlamada yaralanan Ahmet Ç., davada müşteki sanık olarak yargılanıyor.
Kontrollü imha amacıyla Adapazarı ilçesi Taşkısığı mevkisine getirilen fabrikadaki patlayıcıların 9 Temmuz'da saat 11.35'te kamyondan indirildiği sırada meydana gelen patlamada da 3 asker şehit olmuştu. İlk patlamaya ilişkin soruşturmayı yürüten Hendek Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezleke, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca, aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 7 şüpheli hakkında hazırlanan 27 sayfalık iddianame, 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
İddianamede, 7 sanığın "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Öte yandan tutuklu yargılanan iş güvenliği uzmanı Aslı B. ile sorumlu müdür Asiye A. ve ustabaşı Erşan Ö. tahliye edilmişti.