Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere Irak ve Suriye'ye gönderilmesi konusunda Cumhurbaşkanına verilen yetkinin 2 yıl uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Genel Kurulu'nda CHP ve HDP'nin "hayır" oylarına karşı AK Parti, MHP ve İYİ Partinin "evet" oylarıyla kabul edildi.
Türkiye'nin milli güvenliğini ilgilendiren Seuriye-Irak tezkeresine CHP'nin hayır oyu vermesi ise tepkilere neden oldu. CHP'nin, 2023 seçimleri öncesi HDP'yi ittifakta tutabilmek için Suriye tezkeresine hayır oyu verdiği değerlendirmesi yapılırken, Sabah Gazetesi Yazarı Hilal Kaplan, konuyla ilgili A Haber ekranlarında yayınlanan Memleket Meselesi programında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Sabah Gazetesi Yazarı Hilal Kaplan: CHP, HDP'nin elinde adeta rehin bir partidir | Video
"CHP, HDP'NİN ELİNDE REHİN BİR PARTİDİR"
Sabah Gazetesi Yazarı Hilal Kaplan, canlı yayında şu ifadeleri kullandı:
"CHP, HDP'nin elinde adeta rehin bir partidir. Her ne kadar 'ana muhalefet' desek de aslında HDP'nin rehininde, elinde olan bir ana muhalefet partisidir. Tezkere gibi milli güvenliğimizi ve ülkemizin geleceğini birebir ilgilendiren bir mesele, hem de fiziki olarak sınır güvenliğimizi ilgilendiren bir tezkere söz konusu. Buna hayır demeleri, HDP'nin elinde rehin alınmış bir ana muhalefet partisi olduğunu bize gösteriyor.
"CHP BU KONULARDA HDP'DEN ÜLTİMATOM YEMEK ZORUNDA KALIYOR"
Nitekim bugün ültimatom verildi. Pervin Buldan, bugün resmen 'Kürt Sorunu'nun çözümünü Meclis'te görenler hayır oyu vermelidir' diyerek kimi kast etti? 'Birebir Kürt Sorunu'nun muhatabı Meclis'tir' diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu kast etti. Dolayısıyla CHP, HDP'den bu konularda ültimatom yiyen, bunun karşılığını vermek zorunda olan…
Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirmek için her yolu mubah gördükleri için, ülkenin güvenliği ile ilgili konuda PKK'nın uzantısı HDP'nin sözünü dinleyen bir parti haline geldi.
Baktığınızda 2019 şartları ile bugün arasında PKK ile mücadele bağlamında elde ettiğimiz başarılar vardır. Bu başarıları daha ileri götürmek için söz konusu olan bir tezkere vardır önümüzde. Ve CHP burada, 'Bu ülkenin menfaatini düşünüyoruz. O yüzden hayır diyoruz' derken bunu açıklayamamışlardır.
Nitekim hatırlarsanız, daha öncede Kemal Kılıçdaroğlu, YPG unsurlarına karşı Barış Pınarı Harekatı döneminde 'Afrin merkezine girmeyelim' diyerek adeta korkakça bir açıklama yapmıştı. Çünkü ona göre TSK başarılı olamayacaktı. Ya da YPG'nin Afrin merkezde konuşlanmasının devam etmesini arzu ediyordu. İkisi de milli güvenlik açısından sıkıntıdır.
TSK çok net bir şekilde başarısını ortaya koydu. İki hafta bile sürmedi. YPG'lilerin bir kısmı kaçarak gitti. Dolayısıyla CHP'nin o dönemden bu yana politikasındaki değişiklik sadece tezkereye 'Evet'ten 'Hayır'a geçmesi değildir. Artık HDP'ye rehin oluşunun, çok net milli güvenliğimizi bile ilgilendiren politikalara aksettirilmesidir."