Marmara Denizi'ni istila eden müsilaj sorunu ile ilgili kritik bir gelişme yaşandı. Yaklaşık 4 aydır Marmara Denizi'ni istila eden müsilaj krizine ilişkin İstanbul Üniversitesi'nde yapılan test sonuçları ilk kez açıklandı. Müsilaj neden oluşuyor, denizlere nasıl zarar veriyor? İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Neslihan Özdelice A haber ekranlarında değerlendirdi. İşte müsilajın oluşma nedeni...
MÜSİLAJ KABUSUNUN NEDENİ...
Prof. Dr. Neslihan Özdelice yaptığı açıklamalarında; test sonuçlarının çalışmanın ilk ön verileri olduğunu ifade ederken "İki aşamada ele aldık bizim Plankton Araştırma Laboratuvarı'nda tek hücreli canlıları inceledik müsilaja sebep olan hangi türlerden oluşuyor onları belirledik. Diğer Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Anabilimdalımızda da müsilaj kitle içerisinde bakteriyolojik olarak neler var onlar ele alınmaya başlandı. Hatta ilk veriler de geldi." dedi.
FARKLI OLARAK GÖZLEMLEDİĞİMİZ BİR CİNSİMİZ VAR
"2007-2008 yılında gözlemlediğimiz müsilajdan sorumlu türlerimiz yine bu dönemde aktif ancak içlerinde farklı olarak gözlemlediğimiz bir cinsimiz var. Bu da oldukça bol ve yaygın. Bu türün şöyle bir özelliği var. Dimiktik sülfür ve akrilik asit oluşumundan sorumlu balık yumurta ve larvalarına toksik olduğu ile ilgili kayıtlar var. Bu açıdan değerlendirecek olursak belki Marmara Denizi'ndeki azalan bu balık popülasyonuna bu tür etki etmiş de olabilir." diyen Prof. Dr. Özdelice; "Aslında bu tür şu an denizimizde yok. 90'lı yıllarda Ege'den bildirilmiş. Yine Karadeniz'de 1990-1996 yılları arasında bu tür bildirilmiş. Hem Ege'de hem Karadeniz'de varsa bu türün Marmara Denizi'nde olma olasılığı zaten yüksek." ifadelerini kullandı.
Özdelice açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: "Sanırım ya bizler mikroskibik incelemelerimizde gözden kaçırmış olabiliriz ya da dikkate değer seviyede değildi. Ancak artan etkilerle stres faktörleri ile birlikte bu canlı da müsilaj salmaya meyil verdi. Çünkü iki türlü bu polimorfik bir yaşam evresi vardır hareketli ve müsilaj salan hareketsiz kamçısını kaybetmiş jelatinli kitle içerisinde olduğu iki evresi vardır. Biz her iki evreyi de belirledik. Her iki evreden hareketli olan hücremizden de kültüre alarak yaşatmaya çalıştık."
EVSEL EDÜSTRİYEL ATIK UYARISI
"Fekal ve total koliform sayısı yüksek bu da bize evsel atık girdilerini gösteriyor. Marmara Denizi azot fosfor açısı açısından bakıldığında fosfor bakımından bir artış ön plana çıkıyordu." açıklamalarıdnda bulunan Prof. Dr. Özdelice; Evsel atıkların ilk etapta daha kontrol altına alınması gerekiyor. Yani baskılayıcı olan fosfor yükünün azaltılması gerekiyor." uyarısında bulundu.
SICAKTA DAHA HIZLI ÜRERLER
Prof. Dr. Özdelice; "Belki bir nebze olsun yaz dönemi yağışlar azalacağı için karasal girdilerin azalacak olması bizim için daha iyi... Çünkü bu canlılarımız sıcağı severler ve sıcakta daha hızlı ürerler en azından azot-fosfor yükü azalırsa yaz dönemini büyük artışlarla geçirmemiş oluruz. " dedi.