Kadınların başörtüsü nedeniyle okullara sokulmadığı, inançlarını yaşamak isteyen insanların kamusal alandan silindiği 28 Şubat'ın üzerinden 24 yıl geçti. Milyonlarca insanın mağdur edildiği darbe sürecine bizzat tanıklık yapan siyasiler ve hukukçular, karanlık günleri SABAH'a anlattı. İşte mesajları:
AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı: O süreçte hepimize yaşatılan çirkinlikleri, dostlarımızın yanımıza yaklaşmaktan korkar hale getirilişlerini anlatmak bile zor.
AK Parti eski İstanbul Milletvekili Fatma Benli Yalçın: Kendi ülkemde kendi duruşmalarıma giremeyen, tezimi sunamadığım için yüksek lisans eğitimini bırakan bir kişiydim.
Avukat Cüneyt Toraman: 28 Şubat darbe sürecinde eğitim hakkı engellenen öğrencilerin hayalleri o tankların altında ezildi. Bir milyon kamu görevlisi, irtica iddiasıyla soruşturmaya maruz kaldı, bir kısmı ihraç edilirken bir kısmı başka şehirlere sürüldü. 1995 seçimlerinde en fazla oy alan Refah Partisi, uyduruk gerekçelerle Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. AK Parti, 28 Şubat darbesinin uygulamalarına son verdi.
Avukat Necati Ceylan: 28 Şubat'ta inançlı, kültür ve tarihi değerlerine bağlı İslami hassasiyeti olan kişiler hedef alınmıştır. Bakkalından kebapçısına, öğretmeninden öğrencisine, ev hanımına kadar 6 milyon fişleme yapılmıştır. Fişlemede ölçüler belli, Müslüman olman, namaz kılman yeterlidir.
Avukat Hüsnü Tuna: FETÖ, özellikle 1990- 2000 yılları arasında irticanın birinci tehlike olduğu algısını geliştirerek cinayet ve eylemleri gerçekleştirdi. 28 Şubat MGK toplantısında katılanlara sunulan ve müteakip günlerde uygulamaya konulan irticacı örgütler listesi FETÖ'nün istihbarat sorumlularından Ali Fuat Yılmazer tarafından oluşturuldu. Darbeci askerlere brifing olarak verildi. Bu nedenle 28 Şubat darbesinin iç taşeronlarından birisi de FETÖ'dür.
HİÇBİR ZULÜM ONLARI VATANA HİZMETTEN ALIKOYAMADI
28 Şubat sürecinde eğitim hakkını yitiren binlerce mağdur, yurtdışında okullarını bitirip vatana hizmet için yeniden Türkiye'ye döndü. SABAH, Türkiye'nin refahı için emek harcayan 28 Şubat mağdurlarına ışık tuttu.
KANSER ARAŞTIRMA BAŞKANI OLDU: Başörtüsünü açmadığı için eğitimini yurt dışında tamamlayan Ayşegül İlhan, Tıp Fakültesi'ni 4.5 senede bitirdi. 34 yaşında profesör olan İlhan, dünyanın en büyük kanser araştırma merkezlerinden birinin başkanı oldu. İlhan, Viyana Üniversitesi Onkoloji Ana Bilim Dalı Üst Sindirim Sistemi Kanserleri Birimi'nin de başkanlığını yürütüyor.
SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ YÜRÜTÜYOR: Katsayı engelinden dolayı yurtdışında okuyan Sümeyye Ceylan toplamda 4.5 milyon bireyin faydalandığı Usturlab Atölye adlı sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi.
AKADEMİSYEN OLARAK GERİ DÖNDÜ: Katsayı engelinin bir başka mağduru olan Faik Tanrıkulu ise İstanbul Medipol Üniversitesi Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi oldu. Dr. Faik Tanrıkulu, "Haklarımızın elimizden alınması beni okumak için daha çok hırslandırdı. Avusturya Viyana'ya okumaya gittim" dedi.
BAŞINI AÇTIRMAM İÇİN ZORLADILAR: 28 Şubat mağduru Doktor Necla Ceren "28 Şubat sürecinde hem başhekim hem de sağlık grup başkanıydım. Kaymakam ve jandarma komutanının baskılarına maruz kalıyordum. Bana başını açmayan bir ebeye baskı yapmamı isteyerek bizi bize kırdırmak istiyorlardı.
'TERÖRİSTSİN' DEDİLER: 28 Şubat mağduru Rabia Öcal "Terörle mücadelede sorgulandım. İnançlıyım, ortada bir zulüm var dedim. Cezaevine gönderildim" dedi.
HALK İRADESİ HİÇE SAYILDI
28 Şubat döneminde Devlet Bakanlığı yapan Teoman Rıza Güneri, postmodern darbe sürecinin 4 önemli ayağı olduğunu söyleyerek, "Türkiye'nin kalkınmasını istemeyen dış güçler, rant gelirleri üretim gelirlerinin üstüne çıkan işadamları, halkın iradesini hiçe sayan bir kısım komutanlar ve darbelerden medet uman sözde demokrat siyasiler menfaat birliği yaptı" dedi. İşte Güneri'nin anlattıkları:
DEMOKRATİK YOLLA YENEMEDİLER: 54. Erbakan hükümeti attığı reel ekonomiyi canlandıracak adımlarla kalkınma sürecini başlatmış, halkın refahını artırmıştı. Demokratik yollardan Erbakan'ı yenemeyeceklerini görenler kurmaca sahnelenen olaylarla halkı ve komutanları tahrik etme görevini üstlendi.
BUGÜN, DÜNÜ İYİ ANLAMAMIZI SAĞLAR: Bugün Türkiye'nin dünyaya parmak ısırtan atılımları yapması karşısındaki hasmane tutumlar 28 Şubat'ta bazılarının aldıkları pozisyonu daha iyi anlamamızı sağlar.