Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan dönüşü gazetecilere yaptığı açıklamada İzmir'de gerçekleştirilen dev operasyonu kastederek, "Emniyet Teşkilatı içinde, Silahlı Kuvvetlerimizin içinde Jandarma Teşkilatımızın içinde ne bulursak gereğini yapıyoruz. En son biliyorsunuz 300 civarında yakalandı, alındı. Yine alınmaya devam edecek" ifadelerini kullanmıştı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ'nün sözde TSK yapılanmasına yönelik bugüne kadar yürütülen, hedef sayısı ve nitelik açısından en büyük operasyonunda 304 kişi hakkında gözaltı kararı çıkartıldı. İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 50 ilde yapılan eş zamanlı operasyonda 278 kişi gözaltına alındı. 278 zanlıdan 60'ı itirafçı oldu. 60 itirafçıdan 41'i faydalı bilgiler verirken, 19'unun ise faydasız bilgiler verdiği anlaşıldı.
ÖRGÜT HAKKINDA TÜM BİLDİKLERİNİ ANLATTI
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanan astsubay E.K. örgüt ile ilgili tüm bildiklerini anlattı. FETÖ ile 2011'de liseden mezun olduktan sonra tanıştığını anlatan E.K., "Liseden mezun olup istediğim bir bölüme yerleşemeyince Amasya Ahi Dershanesi'ne tekrar kayıt oldum. Kayıt olduktan bir süre sonra dershanede fizik öğretmeni olarak görev yapan Yunus isimli hoca beni Hasan isminde yapılanma içindeki şahısla tanıştırdı. Hasan bana evlerinde daha rahat çalışabileceğimi söyledi. Polis olmak isteyip istemediğimi sordu. Ben de 'isterim. Neden olmasın' dedim" şeklinde konuştu. YGS açıklandıktan sonra kara ve jandarma astsubaylıklarına yetecek puanı aldığını söyleyen E.K., "2012 temmuz ayında Ankara Kara Harp Okulu'nda mülakatlara gittim. Döndükten sonra Hasan isimli şahıs ile yine görüştük. Bir süre sonra sonuçlar açıklandı. Jandarma astsubaylığı asil olarak kara astsubaylığını ise yedekten kazandım. Hasan isimli şahıs benim özellikle jandarma astsubaylığa gitmemi istiyordu ve 'burada çok açığımız var' diyordu. Hasan isimli şahıs okulda iken iki haftada bir dışarda belirli evlerde görüşme yapacağımızı söyledi. Okulda iken gözle nasıl namaz kılacağımızı anlattı" diye konuştu.
NUMARAMIN SON İKİ HANESİNİ YER DEĞİŞTİRİN
Hüseyin isimli şahısın bir sonraki görüşme için kendisine cep telefonu numarasını verdiğini anlatan E.K., "Bu numarayı farklı bir isimle ve numaranın son dört hanesi ikili grup halinde yer değiştirmiş şekilde kaydetmemizi istedi. Örnek vermek gerekirse numarasının sonu 10 30 ise bize 30 10 olarak kaydedin diyordu. Bize 'siz beni aramayın, ben sizi ararım' demişti. İlk buluşma bu şekilde gerçekleşti" dedi. E.K. ifadesinde mahrem imamların TSK içindeki askerleri nasıl fişlediğini de anlattı. E.K., "Kemal kod adlı Adem Yaşar ile Rıfkı kod adlı Ahmet Yılmaz isimli mahrem imamlar bizden okulumuzda ya da sınıfımızdaki askeri öğrencilerin özel hayatları hakkında sorular soruyorlardı. Okuldaki öğrencileri fişlememizi istiyorlardı" dedi.