Son dakika haberi: SABAH, Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili şok bilgileri geçen ay kamuoyuna duyurmuştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada, Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin ölümünde FETÖ izinin bulunduğuna dair ByLock görüşmeleri ve tanık ifadeleri ortaya çıkmıştı.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilen soruşturma dosyası kapsamında yeni bir iddianame hazırlandı. İddianamede, Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in talimatıyla müdahale ettiği öne sürülen 17 sanığı silahlı terör örgütüne üye olma, terör örgütü adına suç işleme, suç uydurma ve zincirleme şekilde yalan tanıklık suçlarından cezalandırılması istendi.2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Yazıcıoğlu'nun vefatıyla FETÖ'nün amaç ve menfaatleri doğrultusunda usulsüz birçok işlem yapıldığı bilgisini yer verildi. Bugüne kadar yapılan soruşturmalarda ise kurgu mahiyetinde gizli tanık ifadeleri ve ortam dinlemesi ile zorlama deliller oluşturulduğu, aynı zamanda yaşamını yitirenlerin yakınlarının acılarının istismar edildiği vurgulandı
DARBECİLERE DE CEZA İSTENDİ
Soruşturma kapsamında, aralarında FETÖ'nün darbe girişiminde Cumhurbaşkanına suikast girişiminden mahkum eski yarbay Davut Uçum ile eski astsubay Aydın Özsıcak'ın da olduğu 17 kişi hakkında, çeşitli oranlarda ceza istendi. Toplam 96 sayfadan ve 13 bölümden oluşan iddianame 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
FETÖ MÜDAHALESİ İDDİANAMEYE GİRDİ
İddianamede, sanıkların, helikopterin düşmesinin ardından başlatılan soruşturma sürecinde, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ve örgüt yöneticilerinin talimatları doğrultusunda, soruşturmaya müdahale ederek örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirmede bulundukları ifade edildi. İddianamede "Kamuoyunun malumu olduğu üzere şahsi ve siyasi hayatı itibarıyla mümtaz ve müstesna kişiliği ile partili olsun olmasın birçok insanın sevgi ve saygısına mazhar olan merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun bu çizgisinin FETÖ/PDY tarafından fark edilmesi uzun sürmediği anlaşılmaktadır." ifadeleri kullanıldı. Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin vefatı üzerine başlatılan soruşturma dosyasında FETÖ/PDY'nin amaçları ve menfaatleri doğrultusunda usulsüz birçok iş ve işlemler yapıldığı belirtildi.
100'DEN FAZLA KİŞİ 2 YIL DİNLENMİŞ
İsimli isimsiz birçok ihbar mektubuyla yüzün üzerinde kişinin iki yılı aşkın sürelerle telefonlarının dinlendiği ve soruşturmaya dahil edildiklerinin belirtildiği iddianamede şu tespitlere yer verildi:
"Muhsin Yazıcıoğlu'nun ismiyle yan yana gelmesi dahi düşünülemeyecek, uyuşturucu ticareti, dolandırıcılık, sahtecilik vb. suçlardan sabıkalı, kriminal şahıslara Muhsin Yazıcıoğlu'nun hukukunu koruma görüntüsü altında yalan tanıklık yaptırıldığı, kurgu mahiyetinde gizli tanık ifadeleri ve ortam dinlemesi ile zorlama deliller ihdas edildiği, aynı zamanda vefat edenlerin yakınlarının acılarının istismar edildiği, örgütün genel olarak amacı, taktik ve stratejisi dikkate alındığında, bu şekilde olayın 'Ergenekon' tarafından gerçekleştirilen suikast olduğu iddiasıyla TSK içerisindeki açılması muhtemel kadrolara örgüt mensuplarının yerleştirilmesinin planlandığının değerlendirildiği, 17-25 Aralık tarihinden sonra ise doğrudan 60. hükümeti temsil eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bazı üst düzey görevlilerin soruşturmayla ilişkilendirilerek örgütün emniyet, yargı ve TSK içerisindeki gücü ile hükümetin görevini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye çalışıldığının düşünüldüğü ancak kanunda yapılan değişiklikle özel yetkili mahkemeler kaldırılınca bu girişimin akim kaldığı anlaşılmıştır." FETÖ tarafından Yazıcıoğlu'nun isminin kullanılarak istismar edildiği aktarılan iddianamede, sanıkların örgüt adına istismar eylemine iştirak ederek soruşturmayı örgüt menfaatleri doğrultusunda yönlendirdikleri anlatıldı.