İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada 295'i muvazzaf, 9'u eski asker olmak toplam 304 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İzmir merkezli 50 ilde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından bugüne kadarki en büyük FETÖ operasyonu yapıldı. Gözaltına alınan 278 şüphelinden 60'ı itirafçı oldu. 60 itirafçıdan 41'i faydalı bilgiler verirken, 19'unun ise faydasız bilgiler verdiği anlaşıldı. SABAH o önemli itirafçılardan biri GATA'da görev yapan üsteğmen doktor A.E'nin ifadesine ulaştı.
A.E, hem kripto FETÖ'cüleri deşifre etti, hem de örgüt hakkında çarpıcı bilgiler verdi. Örgütle 2004'te Sivas'ta lisede okurken tanıştığını anlatan A.E, o dönemde kendisi ile Salih Arifoğlu isimli kişinin ilgilendiğini söyledi. A.E, "Lise dönemimde halı saha maçlarında örgüt mensupları benimle iletişime geçti. Bu aşamadan sonra benim hakkımda ifade veren Furkan Ata isimli şahıs ve ifadesinde ismi geçen Osman olarak hatırladığım kişinin tam ismi Ertuğrul Osman Muhit'in Deniz Harp Okulu'nu kazandığını biliyorum" ifadelerini kullandı.
BİZE DERS ANLATAN OĞUZ'U GATA'DA GÖRDÜM
Örgütün evlerinde derslerin haricinde Fetullah Gülen'in yazdığı kitapları okumaları konusunda ısrarcı olunduğunu anlatan A.E, "Bize ders anlatan Oğuz isimli şahsı 7-8 ay önce Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA) Acil Servisi'nde gördüm. Nöbetimdeyken yaralı askerler çalıştığım acil servise ambulans uçakla bölgeden geldi. Gazilerimizin yaralanma bölgeleri ile müdahalede bulunduk. Kulak Burun Boğaz (KBB) bölümünden gelen nöbetçi doktor bahsi geçen ismini Oğuz olarak hatırladığım şahıstır. Mezuniyet tarihini göz önüne aldığımda uzman doktor olarak KBB bölümünde görev yaptığını düşünüyorum. Lise son sınıfta dershanede eğitim aldığım Kadir Kaya isimli şahıs da puanı sadece Gülhane Askeri Tıp Fakültesi'ne yettiği için orayı tercih etti ve yerleşti. Tıp Fakültesine başladıktan sonra Kadir Kaya'nın örgüt ile bağlantısı olduğunu öğrendim" diye konuştu.
KURAN YERİNE GÜLEN'İN KİTAPLARINI OKU
Örgüt mensuplarıyla buluşmalara hiçbir zaman isteyerek gitmediğini ifade eden A.E, "Toplantı yapılan evlere gittiğimizde bize Fetullah Gülen'in kitapları okumamız konusunda ısrarcı olurlardı. Ben Fetullah Gülen kitapları yerine tercihimi Kuranı Kerim mealini okumaktan yana kullanırdım. Bunu fark ettiklerinde Fetullah Gülen'in kitaplarından okumam için ısrarcı olurlardı. Bu aşamamada sıkıldığımı belirten davranışlar sergilerdim ve sıklıkla çeşitli bahaneler uydurarak toplantı yerinden ayrılmak istediğimi söylerdim" dedi.
KATALOGDAN EVLENDİRMEK İSTEDİLER
Üniversite ikinci sınıftayken kız arkadaşı olması nedeniyle örgüt üyeleriyle fikir ayrılığına düştüğünü söyleyen itirafçı doktor, "Bu nedenle örgütle aramızda zıtlaşmalar oldu. Zıtlaşmalar dördüncü sınıfta aramızda nişan yapana kadar sürdü. Örgüt bana uygun gördüğü bayanlarla evlenmem konusunu bana söyledi. Ben onların fikrine alaycı bir şekilde katılmadığımı söyledim. Bir daha da teklif etmediler. 2013-2014 öğretim yılına kadar katıldığım toplantılarda gördüğüm ve görüştüğüm gerçek isimlerini bilmediğim şahısları fotoğraflardan teşhis edebilirim. İfadesinde ismim geçen görüştüğüm şahıslardan biri Hüseyin Tuncer'dir. Bu şahısı fotoğraflardan teşhis edebilirim. Hilmi Yıldız isimli şahıs ev sahibi olabilir" dedi.
SÖZDE ÇANKIRI SIKIYÖNETİM KOMUTANINDAN DA BAHSETTİ
Örgüt toplantılarında kendilerinden sorumlu imamların okul karargahındaki komutanların örgüt ile irtibatlı olduğunu söyleyerek kapalı şekilde tehditlerde bulunduklarını anlatan itirafçı A.E, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında darbecilerin sözde atama listesinde Çankırı Sıkıyönetim Komutanı olarak ismi geçen eski kurmay Albay Yusuf Beyazıt'tan bahsetti. O dönemde Yarbay olan tabur komutanı Yusuf Beyazıt tarafından makam odasında sert bir şekilde sorgulandığını söyleyen A.E, "2012-2013 döneminde Kadir Kaya, Murat Özcan Yay, Erdal Şerit ve başka bir odada kalan Aytuğ Yıldız'ın isminin isimsiz mektupların Tabur ve Alay Komutanının odasına kapı altından atıldığı söylendi. Mektupların içeriğinde benim katılmış olduğum konserde davetli olarak gelen subay eşleri hakkında fotoğraflar üzerinden ahlaksız yorumlar yaptığımız yazıyormuş. Ben bu mektupları görmedim ve okumadım ancak o tarihlerde tabur komutanı olarak görev yapan Yarbay Yusuf Beyazıt tarafından makam odasında ayrı ayrı sert bir şekilde sorguya çekildik. Ben ve arkadaşlarım mektuplarda belirtilen olayların yaşanmadığını belirttik. Bu konu burada kapandı. Okulda ki bazı anormal durumlar ve kutuplaşmalar sonrasında Murat Özcan Yay baskı ve mobinglere dayanamayarak okuldan ayrıldı. Yarbay Yusuf Beyazıt'ın darbe girişiminde ön planda olan şahıslardan olduğunu öğrendim" dedi.
ASTLIK, ÜSTLÜK İLİŞKİSİ OLMADAN KONUŞUYORDU
Genelkurmay eski Başkanı, şu anki Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın ihraç edilen ve FETÖ'den tutuklu olan eski Özel Kalem Müdürü Yarbay Ramazan Gözel'in odasına nöbetçi subay ile olan diyaloğu sebebiyle çağrıldığını anlatan A.E, "Fakülte 4. sınıfta bir akşam yoklamasında nöbetçi subay ile olan diyaloğum sebebi ile o dönem tabur komutanı olarak görev yapan Yarbay Ramazan Gözel tarafından odasına çağrıldım. Bu zamana kadar uyarı cezası dışında hiç ceza almamıştım. Bu konu ile ilgili odasına gittiğimde odada Alay Komutanım Albay Nuri Gayır da vardı. Yarbay Ramazan Gözel'in alay komutanının yanında astlık ve üstlük ilişkisine dikkat etmeden konuşması dikkatimi çekmişti. Bu odada Yarbay Ramazan Gözel nöbetçi subayla diyaloğumla ilgili hakkımda mahkeme dosyası hazırlamakla tehditte bulundu. Verdiğim savunmaya bir ay boyunca cevap verilmedi. 1 ayın sonunda son gün cevap verildi. Tarafıma 7 gün oda hapsi verildi. Benim gibi disiplinli bir öğrenci için bu ceza orantısız bir ceza idi. Bu ceza sonrasında disiplin puanım 130 puanın altına düştüğü için tabur komutanı Ramazan Gözel tarafından aileme ikaz mektubu gönderildi. Bu mektubu kendimi koruma amaçlı halen ailemin evinde saklamaktayım. İstenildiği takdirde sunabilirim" dedi.
GÖZEL'E 11 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI
Hulusi Akar'ın özel kalem müdürü eski kurmay albay Ramazan Gözel 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ tarafından Akar'ı etkisizleştirmek için görevlendirilmişti. Eski albay Ramazan Gözel "anayasayı ihlal" suçundan birer, "kasten öldürme" suçundan da 10'ar kez olmak üzere toplam 11'er kez ağırlaştırılmış müebbet, 22 kişiye yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 352'şer, 10 kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçundan da 90'ar yıl hapse çarptırılmıştı. 11 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
ÖRGÜT GÖRME ENGELLİ ÖĞRENCİYİ KORUDU
4. sınıfta iken Kadir Kaya isimli öğrencinin görme ile ilgili sorunlar yaşamaya başladığını anlatan A.E, "Bunu biz de fark etmeye başlamıştık. Görüş alanı daralmıştı. Bu sağlık sorunu ile ilgili örgüt tarafından kayıtlı ve kayıt dışı olarak göz muayenesi örgüt tarafından yaptırılmıştı. Bu gizli tutulmuş olabilir. Kadir Kaya genetik bir rahatsızlık olan Retinitis Pigmentoza tanısını aldı. Görme yetisinin neredeyse yüzde 80-90'ının kaybetmişken öğrenciliğe devam etti. Rutin muayenelerin hangi doktorlar tarafından yapıldığını bilmiyorum" dedi.