Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, sanıklar Altaylı ve Mehmet Barıner tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou ise salonda hazır bulundu.
Duruşmayı izleyenler arasında sanık yakınlarının yanı sıra Alman Büyükelçiliği görevlileri de yer aldı.
Mahkeme Başkanı Sebahattin Sarıdoğan, bir önceki celsede istenen, sanık Altaylı'ya ait dijital materyallere sonradan ekleme yapılıp yapılmadığı, delil niteliğindeki bilgilerin tahrif edilip edilmediğinin tespiti için hazırlanan bilirkişi raporunun dava dosyasına girdiğini söyledi.
Başkan Sarıdoğan, Altaylı'nın celse arasında sağlık sebeplerinden dolayı duruşmaya SEGBİS ile katılma talebini yerinde gördüklerini bildirdi.
Söz alan sanık Barıner, daha önce kendisi için ifade veren tanıkların ya beyanlarının dava dosyasından çıkarılmasını ya da yeniden ifadelerine başvurulmasını talep etti.
Sanığın avukatı Özlem Barıner de müvekkili hakkında ifade veren tanıkların kötü muameleye maruz kaldıklarını, bu iddiayı TBMM'de CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP Milletvekili Hüda Kaya'nın da dile getirdiğini belirtti.
Kovuşturmanın genişletilmesi talebi için söz alan sanık Altaylı da dijital materyallere ilişkin raporun eline ulaşmadığını, inceledikten sonra beyanda bulunacağını söyledi.
Altaylı, davanın yasa dışı delillerle açıldığını öne sürerek, "Bu delillerle yargılama yaparak suç işliyorsunuz. Bunu yapmayın. Yoksa Ergenekon-Balyoz yargılamaları yapan, kapatılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyelerinin başına gelenler sizin de başınıza gelir. Kronik rahatsızlıklarım var, tahliyemi talep ediyorum." dedi.
Altaylı'nın avukatı Bora Toksoy, tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou'nun gözaltındaki ifadelerinde çelişkiler olduğunu ve kendisine soru yöneltmek istediğini mahkeme başkanına bildirdi.
Avukat Toksoy, sanık Chamatzoglou'na "Ali Serhat Ilıcak'ın yazlığına gittiğinizi söylediniz. İlk ifadenizde orada önce Enver Altaylı'nın yurt dışına çıkarılmasını konuştuğunuzu, sonra damadının çıkarılmasını konuştuğunuzu söylediniz. Burada bir çelişki yok mu?" sorusunu yöneltti.
Chamatzoglou, o güne ilişkin şunları anlattı:
"Ali Serhat Ilıcak benim müşterim. Ticaretle uğraşan biriyim. Beni bir gün yemeğe davet etti. Cuma diye bir şoförü vardı, onu gönderdi beni evden aldırdı. Yemeği yedik. Ilıcak, çok eskiden tanıdığı dava arkadaşı bir yazar olduğunu, bu şahısla birlikte damadının mutlaka yurt dışına çıkarılması gerektiğini söyledi. Ben de 'Abi saçmalama.' dedim. Aramızda geçen muhabbet budur. Benden burada yargılanan kişileri yurt dışına çıkarmamı istemiştir."
ARA KARAR
Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmederek duruşmayı 18 Şubat'a erteledi.