İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) meclisi Kovid-19 pandemisi tedbirleri kapsamında Avrasya Gösteri Merkezi'nde İBB Meclisi 1'inci Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında toplandı. Toplantıda konuşma yapan Esenler Belediye Başkanı ve İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili M. Tevfik Göksu, Halk Ekmek'in mevcut büfelerin ekmek talebini karşılayamadığını belirtti. Göksu, "Halk Ekmek fabrikalarının bir kısmı üç vardiya yerine iki vardiya ile çalıştırılıyor ve kapasitesinin çok altında üretim yapıyorlar. Halk Ekmek şu an mevcut büfelerin ekmek talebini karşılayamıyor. Daha önce büfelere günde üç kez servis yapılırken, bugün sadece iki kez yapılıyor. Sorun, büfelerin sayısı değildir. Ekmek talebinin karşılanamamasıdır. Oluşan kuyruklar ise büfelerin sayısındaki azlıktan değil, büfelerde ekmek olmamasından kaynaklanmaktadır" dedi.
HİÇBİR ŞEYDE ÇÖZÜM ÖNERİSİ SUNMADILAR
İBB yönetiminin salgın sürecini çok kötü yönettiğini ve İstanbul'u boş verdiğini söyledi. Göksu, İBB'nin ulaşımdan gıdaya ve lojistiğe kadar hiçbir çözüm önerisi getiremediğini şu sözlerle anlattı: "Bu süreçte yapmamız gereken, fert ve kurum olarak en ciddi tedbirleri almak olmalıdır. Ancak İBB Başkanının ağzından bugüne kadar, sözde ölüm sayısını açıklamanın dışında salgına dair herhangi bir tedbir ve çözüm önerisi duydunuz mu? İstanbul'da salgının bulaş merkezinin toplu taşıma araçları olduğu açıklanmışken, salgında İstanbul'un ulaşım stratejisi hakkında bir kelime duydunuz mu? Salgında İstanbul'un gıda temini ve lojistik hizmetleri hakkında bir kelime duydunuz mu? Salgın gibi önemli bir süreçte İstanbul gibi bir mega kenti yönetiyorsanız, sizden yönettiğiniz şehirle ilgili stratejik kararlar ve adımlar atmanız beklenir. Siz bu salgında tam anlamıyla İstanbul'u boş verdiniz. Bir de her gördüğünüz kameraya; "mahvolduk, battık, bittik, aklımı oynatacağım, üzülüyorum" türünden beylik laflar ettiniz."
SALGINI BÖYLE KONTROL ALTINA ALABİLİRİZ
Salgının önüne geçmek için bir kez daha İBB yönetimine seslenen Göksu, şu çözüm önerilerini sundu:
*İstanbul için salgın şartlarına uygun yeni bir yönetim stratejisi ortaya koyun.
*İstanbul için en olumsuz şartları göz önüne alarak şehrin gıda temini ve lojistik hizmetler için strateji belgenizi açıklayın. Paydaşlarıyla paylaşınız.
*Salgın döneminin başlangıcında şov yapmak için yüzde 15'e çıkardığınız ve sonra tamamen ortadan kaldırdığınız sosyal yardım bütçesini tekrar yüzde 15'e çıkarın ve İstanbullular'dan bu zor dönemde kesinti yapmayın. Kartlarını iptal ettiğiniz İstanbulluların yardım kartlarını geri verin.
*İBB mülkiyetindeki kiracılara zam yapacağınıza, bu zor dönemde kiracılarınızdan kira almayın.
*Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği yol haritasına kulak verin. Sağlıklı bir çözüm için devletimizin yükünü alın, boş siyasi tartışmalarla devletimize yük olmayın.
*Bulaşın ana merkezi olarak bilinen toplu ulaşımla ilgili kamu kurumlarının servis araçlarını atıl zamanlarında toplu ulaşımda değerlendirecek çalışmalar yapın. Büyükşehir Belediye personelinin çalışma esas ve usullerini yeniden düzenleyerek servisleri toplu ulaşımda değerlendirmenin yollarını arayın.
*Araç kapasitenizde bir eksiklik varsa, boşta duran okul servislerini değerlendirmek için çalışma yapın. Bakınız bu konuyu çok önemsiyorum ve sizlere önemli bir teklifte bulunuyorum. Salgın dönemi boyunca İstanbullunun en büyük şikâyeti işe gidiş geliş saatlerindeki yoğunluk değil midir? İstanbul'da ulaşımın pik saatleri bellidir. Sabah ve akşam saatlerinde hangi güzergahların yoğun olduğu hepimizin malumudur. Bu yoğun saatlerde salgın dolayısıyla iş yapamayan, gelirleri kesilen yaklaşık 66 bin servisçiyi İstanbullunun hizmetine sunun. Hem yoğun saatlerde büyük bir yük alırlar, hem de zor zamanlarında 66 bin servisçi esnafımıza bir katkımız olmuş olur. Mesela sabah saatlerinde neresi yoğun? Büyükçekmece, Beylikdüzü; Avcılar istikametinden, Aksaray, Eminönü, Mecidiyeköy veya Taksim'e koyalım servisleri çalışsınlar ya da akşam saatlerinde, Kadıköy ve Üsküdar'a koyalım bu servisleri, Ümraniye'ye, Sancaktepe'ye, Sultanbeyli'ye yolcu taşısınlar. Bunun maliyeti nedir ki? Koskoca İBB bunu karşılayamaz mı? Her servisçi kardeşimize ayda 3-5 bin lira ödeseniz ne olur? Bu maliyet İstanbullular için değmez mi? Alın size çözüm işte. Hem de bir taşla iki kuş vuracağınız bir çözüm.
İmamoğlu başkanlığındaki İBB yönetiminin borçlanma törenini eleştiren Göksu, "Seçim öncesinde 'borçlanmak İstanbul'a ihanettir' diyen başkandan, borçlandığı için tören yapan başkana gelmiş olduk" diye konuştu. 'Borçlandığı için tören yapan bir yönetime ne denilebilir ki?' diyerek söze başlayan Göksu, "Arkadaşlar siz travma mı geçiriyorsunuz? Nasıl bir psikolojik durumun içindesiniz? Borçlanmanın töreni mi olur? Düğünle, dernekle borçlanma mı olur? Borçlanma davul zurna ile ilan mı edilir? İstanbul, tarihi boyunca birçok önemli hadise yaşamıştır ama ilk kez bu denli bir yönetim illüzyonuyla karşı karşıya kalmıştır. Bir sene önce; iş yapmamaya, kılıf olarak "temel atmama töreni" diye bir garabet icat etmiştiniz. Bugün de, kaynak üretmeyi beceremeyince, borçlanmayı törenle kutlayarak bir başka ilk'e imza attınız" ifadelerini kullandı.
İBB'NİN AKILDA KALAN ŞOK TÖRENLERİ!
"Bazı partiler, yasaklarla, yağ, gaz, ekmek kuyruklarıyla hatırlanır" diyen Göksu, İBB'nin şu ana kadar akılda kalan törenlerini hatırlatarak, "Mesela Sayın Sözen dönemi, çöp dağları, su kuyrukları, patlayan çöpler ve İSKİ skandalı ile akla gelmektedir. Sizin dönemde de şu ana kadar 3 tören ve sembol aklımızda kaldı: "Temel atmama töreni", "Musluk takma töreni" ve şimdi de "Borçlanma töreni" şeklinde konuştu.
HANİ BORÇLANMAK İHANETTİ?
Borçlanma konusunu siyasî söylem ve ahlâk açısından da değerlendiren Göksu, İBB yönetimine şu soruları sordu: "Hani siz yönetime gelince israfı engelleyecektiniz ve böylece borçlanmaya gerek kalmayacaktı? Hani siz öz kaynaklarla bütçeyi yüzde 50 artıracaktınız? Hani İstanbul "nimet nimetti?" Hani borçlanmak İstanbul'a ihanetti? Hani sizin borçlanmanız ve iş yapmanız engelleniyordu? Seçim öncesinde "borçlanmak İstanbul'a ihanettir" diyen başkandan, borçlandığı için tören yapan başkana gelmiş olduk."
İSTANBUL'U BORÇ YÜKÜ ALTINA SOKUYORSUNUZ
İBB'nin 4,5 milyar TL borçlandığını hatırlatan Göksu, "Şunu samimiyetle diliyorum ki, İstanbul halkının yüklendiği bu yeni borç yükü, İstanbul'a yatırım olarak dönebilsin ama endişem ve kanaatim odur ki bu borçlanma, sizin beceriksizliğinizin faturasını finanse etmek için kullanılacaktır. Neden bu endişeyi taşıyorum? Çünkü, siz o garabet borçlanma töreninde "Tahvil ihraç ettik, metro yapacağız" dediniz. Oysa bu bir maskelemeden ibarettir. İstanbullular bilsinler ki, İBB döviz bazında yüzde 6.6 faizle, 580 milyon dolar yani 4,5 milyar TL borçlanmıştır. Eski para ile 4,5 katrilyon. Böylece CHP genel başkanının eleştiri olarak çok sık olarak dile getirdiği "Londra'daki tefeciler"le aranızın çok iyi olduğunu da anlamış olduk. Yaptığınız şey İstanbul'u altından kalkılamaz bir borç yükü altına sokmaktır. Yaptığınız şey dün "ihanet" olarak tanımladığınız işlemi bugün millete fazilet olarak sunuyorsunuz. Siz dünkü müsünüz, bugünkü müsünüz? Yaptığınız şey tam da bir iletişim illüzyonudur" ifadelerine yer verdi.