İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarından satır başları:
Onlara Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılara şifalar diliyorum. Adli ve idari soruşturmalar başladı.
Son dakika! Bakan Soylu, Sakarya'da açıklamalarda bulundu | Video
16,5 TONLUK PATLAYICILARIN TAŞINMASI HUSUSUNU DEĞERLENDİRDİLER
Arkadaşlarımız çalışmalarını gerçekleştirdiler. Bu olayın akabinde halihazır durumda bulunan birtakım patlaycılar var. Bunların oradan taşınması gerekiyor. Valimiz, başsavcımız biraraya geldiler. Pazartesi, bir tek zannediyorum dün, yoğun şekilde yağmur yağdığı için koordinasyon yaptılar. Patlayıcıların oradan taşınıp bir yerde imha edilme hususunu karara bağladılar.
Özellikle bu konularda ülkemizde çok yetkin olan jandarmamıza bağlı patlayıcı maddeleri imha timimiz var bizim. Onlar bu hem imhanın, hem taşımanın bütün bu sürecin sayın savcılığımızın koordinatörlüğünde gerçekleştirmek üzere çalışmalara başladılar. Ortada bulunan 15 tonluk veya 16, 16,5 tonluk patlayıcıların taşınması hususunu değerlendirdiler.
HASTANELERDE 6 YARALIMIZ KALDI
Bugüne kadar 15 tonluk patlayıcı iki ayrı taşocağına taşınmaya başlandı. Orada imhasına başlandı. Birisinde özellikle havai fişeklerde patlamasında ormana yakınlık sözkonusu olduğu için bir diğer yer daha uzuk olduğu için değerlendirildi. Maalesef patlayıcaların bitmesine yakın, müessif, bizi de memleketimizi de çok üzen bir olayla karşı karşıya kaldık.
Üç jandarma personelimiz şehit oldular, hayatını kaybetti. Onlara da Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. İlk etapta 12 yaralımız vardı. Şimdi hastanelerde 6 yaralımız kaldı. Biri aracı süren Hendek Belediyesi'nde çalışan şoförümüz, iki de jandarma personelimiz. Toplam 6 kişi kontrol için hastanede tutuluyorlar. Onlara da geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Mülkiye Teftiş Kurulumuz ve başsavcılığımız soruşturmalarını devam ettiriyorlar. Bu olay olunca ben ve onlar da buraya intikal ettiler. İlk etapta neler tespit ettiklerini bizimle paylaşacaklar. Burada tekrar hep birlikte oturup bir değerlendirme yaptım. Burada yaptığımız değerlendirme çerçevesinde bir kararı da kendi aramızda değerlendirdik. Özellikle can ve mal güvenliği açısından bu tip işletmelerin kurulumuna cevaz veren tüzük açısından neler yapılabileceğini ortaya koyduk.
Birincisi 87 yılında özellikle patlayıcı, yanıcı üretim oluşturulan tüzüğün çerçevesi içerisinde burada faaliyet gösteren havai fişek fabrikasından bahsediyoruz. Bu çerçevede Mülkiye Teftiş Kurulumuzun birtakım değerlendirmeler var. Diyorlar ki, çalışma izninin ilk önce askıya alınması ardından iptal edilmesini teklif ediyorlar. İkincisi ise buranın imar uygunluğunun ortadan kalması hususu değerlendirildi. Sayın Murat Kurum bakanımızla hemen değerlendirdik. Hem Teftiş Kurulu'nun teklif ettiği, valiliğin uhdesinde olan üretim izni, çalışma izninin askıya alınması daha sonra iptali, diğerinin imar planının resen Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından değiştirilmesi sözkonusu. Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik. O da talimatıyla gereğinin yerine getirilmesini ifade ettiler. Bunun üzerine arkadaşlarımız gerekli çalışmaları yaptılar. Birincisi valiliğimiz ilk önce askıya hemen ardından iptal işlemlerini gerçekleştirecek bu fabrikanın. Çevre Şehircilik Bakanımız da resen imar izninin iptalini gerçekleştirmiş olacaklar. Hakikaten son günlerde yaşadığımız ülkemizi derinden üzen bu meseleyle ilgili adli, idari soruşturma çerçevesinde atılan adımları kamuoyuna arzetmeyi görev addediyoruz.
Bizim için temel olan insanımızın can ve mal güvenliğidir. Her türlü adımı atmak bizim temel sorumluluğumuzdur. Hepimiz insanız, canız. Bir kişinin tırnağına bir şey değse dahi bu ülkeyi yönetenler olarak kendi yükümlülüklerimizin farkındayız. Buradan kamuoyumuza, Sakaryamıza, milletimize ifade etmek isteriz ki, burada kimin en ufak bir ihmali sözkonusu ise herkes bilmelidir ki, bunun gereği yerine getirilecektir. Varolan hadise canımızı yakmıştır ama tekrar etmesi bizi bambaşka sorumluluğun altına iter. Özellikle bu konuda ihmali olanlarla ilgili olarak fabrikanın yöneticilerin tutuklaması için başsavcılığımız ve adalet mekanızmamız yerine getirmiştir. Süreç devam edecektir. Tekrar başımız sağolsun, başımız sağolsun, Allah rahmet eylesin...
Temel görevimiz kamu güvenliğinin tesis edilmesidir. Buradan naklini ve imhasını yapmak üzere görevlendirilecek kişiler, ilkeler, tüzükler çerçevesinde uzman kişilerdir. Başsavcılığımızın koordinasyonunda yürütüldür. Biz şu anda emniyette, jandarmada patlayıcı imha konusunda Türkiye'de en önemli noktadayız. Bu işi bizden daha iyi yapabilen kamu güvenliği açısından başka bir kimse yok. Gerek kendi sınırlarımızın temizlenmesi, tüm bomba olayları olsun tedbirleri ve önlenmesi konusunda emniyet ve jandarmamız yetkilidirler. Böyle bir durumda nerede olursa olsun, hangi sektörde olursa olsun birinci tedbiri alması gereken jandarma ve doğal olarak polisimizdir. Burası da jandarma bölgesi olduğu için jandarmamız tedbiri almaktadır.
Siyaseten bu tip tartışmalar yapılıyor. Üzülerek takip ettim. Kendi görev çerçevesi içinde olan meselelerde bu tip kabahatler bulmak, kendisini bu memleketin yetişmiş kişileri gören insanlar tarafından bunun olmaması gerekir. Burada kendim dahi bir soruşturma memuru gibi herkesle teker teker konuşarak olayı aydınlatmaya çalışıyoruz.
Burada iki tür patlayıcı var. Birincisi depolarda varolan patlayıcılar. Onlar henüz oradalar. Bizim tahmini olarak 16,5 ton olarak söylediğimiz 15 tonu patlatılmıştı. Bugün, yarın en geç tamamlanacaktı, böyle bir kazayla karşılaşmış olduk. Diğer patlayıcılar oradaki depolarda.
Bu kadar büyük patlayıcıların olduğu depoda neyi nasıl imha edeceksiniz? Olayın yerini görmeden, etkisini ve nasıl cereyan edeceğini değerlendirmeden birtakım dayanağı olmayan tespitlerde, kamuoyunu yanıltıcı bilgilerde bulunmak son derece yanlış. Oradaki eksiklikleri, aksaklıkları değerlendirecek olan adli ve idari soruşturmadır. Burada dönüp 'niye yerinde patlatılmadı' diye dayanağı, mesnedi olmayan.. Orada yapılan değerlendirmelerde başka bir yerde patlatılması noktasında ortak değerlendirme tespit edilmiştir. Bu noktada adım atılmıştır.