"Kişisel bilgilerin istihbarat birimlerine verilmesi tartışması, paylaşılan yalan haberler, gerçekliği olmayan verilerle organize karalama faaliyetleri, ırkçılık ve nefretin körüklenmesi, gençleri ölüme sürükleyen siber zorbalıklar ya da yaşlıları hedef alan dolandırıcılıklar… Birçok ülke sosyal ağlar kaynaklı bu gibi suçlarla mücadele etmeye çalışıyor.
İŞTE BAZI TEMEL SORUNLAR
INFODEMI: Dünya 6 aydır, Kovid-19 pandemisi ile boğuşuyor. Ancak bu süreçte bir de ortaya infodemi yani sosyal ağlar üzerinden virüs hakkında yalan haberlerin yayılması çıktı. Infodemi tanımını ilk olarak Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptı ve "Yalan haberler virüsten daha tehlikeli. Sadece bir pandemiyle değil, enfo-demi ile de karşı karşıyayız Yalan haberlerle savaşalım" çağrısı yaptı.
IRKÇILIK: Sosyal ağlarda özellikle anonim yani gerçek kimliklerini saklayan hesaplar üzerinden ırkçılık ve nefret suçlarının önüne geçilemiyor. Müslümanlara, siyahilere ya da Asyalılara karşı ABD ve Batı'da aşırı sağcı Neo-nazi grupların körüklediği ırkçı paylaşımlar nedeniyle yüzlerce kişi öldürülüyor. Hükümetler ırkçılığı körükleyen hesapları anında kapatıyor ve arkasındaki isimleri cezalandırıyor. Ancak uzmanlara göre tedbirler yetersiz kalıyor.
KİŞİSEL BİLGİLER: Son zamanların en çok öne çıkan tartışmalarının başında geliyor. Nedeni ise Çin merkezli video paylaşım uygulaması olan TikTok. ABD yönetimi Avrupa'daki müttefiklerine TikTok'u yasaklamaları konusunda baskı yapıyor. Washington, gerekçe olarak TikTok'taki kullanıcı bilgilerinin Çin yönetimine verildiğini ileri sürüyor. Çinli yetkililer de "Demek ki ABD merkezli sosyal ağlar bunu yapıyor
ki ABD bu denli panik oluyor" yaklaşımında. Ancak gerçek şu ki; Batılı ülkeler vatandaşlarının kişisel bilgilerini öne sürerek birçok uygulamaya yasak getirebiliyor.
ZORBALIK: Avustralya'dan Hindistan'a ya da Yeni Zelanda'dan İspanya'ya kadar birçok ülkede gündemden hiç düşmeyen bir konu da siber zorbalık oluyor. Yaşları 8 ile 18 arasında değişen internet kullanıcıları, sosyal medyada karşılaştıkları baskılar ve hakaretler nedeniyle psikolojik sorunlarla karşılaşıyor. Hatta maalesef çok sayıda genç intihara yöneliyor. Sosyal ağlardaki yorumlarda gençlerin "GKY" yani "Go Kill Yourself / Git Kendini Öldür" kısaltmasını bile kullandıkları biliniyor.
Dünyada sosyal medya düzenlemeleri nasıl? Sosyal medya suçlarına ağır yaptırımlar... | Video
İKİYÜZLÜLÜK DEVREDE
Bu mücadele sürecinde Batı'nın ikiyüzlü yaklaşımları ise yine açığa çıkıyor. Kendi ülkelerinde binlerce sosyal ağ hesabını askıya almayı ya da sosyal medya şirketlerine milyonlarca euro'luk para cezaları kesmelerini "Toplumu korumak" olarak tanımlıyorlar. Batılı devletler ya da basın Türkiye'de atılacak adımları ise hiç vakit kaybetmeden "baskı - özgürlükleri kısıtlama" olarak adlandırarak karalama kampanyalarına adeta destek sağlıyorlar.
VERİLERLE SOSYAL MEDYA
Sosyal ağlarda yalan haberler gerçeklere göre çok daha hızlı yayılıyor. İşte bazı veriler;
-Europol raporlarına göre korona günlerinde sosyal ağlarda çocuklara yönelik cinsel tacizler yüzde 106 arttı.
-Center for Countering Digital Hate: Londra merkezli kurumun verilerine göre Facebook ve Twitter, Kovid-19 hakkındaki yanlış bilgileri kaldırmakta ya da "uyarı notu" koymakta yetersiz kaldı. Twitter örneğin yanlış bilgi içeren 179 metinden sadece yüzde 3'üne uyarı bayrağı koydu.
-MIT: ABD'de bulunan Massachusetts Institute of Technology uzmanlarının araştırmasına göre yalan haberler, gerçek bilgilere göre yüzde 70 daha fazla retweet ediliyor.
-Birleşmiş Milletler: "Paylaşmadan önce durup düşünün" uyarısı yapmıştı.