Son dakika haberi... İşte TÜRKAD Başkanı Avukat Dr. Mehmet Sarı'nın sabah.com.tr'ye yaptığı açıklamadan başlıklar:
TÜRKAD Başkanı Avukat Dr. Mehmet Sarı
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ TARTIŞMIYORUZ
Anayasa Mahkemesi'nin yaptığı son açıklamanın hukuki olmaktan öte, savunmaya yönelik bir açıklama olduğunu düşünüyorum. Burada tartışılan konu Anayasa Mahkemesi'nin Barış Bildirisi'nde yer alan konuları paylaştığı ya da desteklediği değildir. Bu bildiri Türk Ceza Kanunu'na göre suç mudur, değil midir? Bu bildiride düşünce özgürlüğü sınırlarının ötesinde terör örgütü propagandası yapılmış mıdır? Açıklamada bununla ilgili bir ifade göremedik.
"DEVLET KATLİAM YAPTI" DEMEK DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ OLARAK GÖRÜLEMEZ
"Barış Bildirisi" altında imzaya açılan bu bildiri suçu ve suçluyu övme, terör örgütünün propagandasını yapma soruşturması yürütülmüştür. Devletin halkına katliam yaptığı yönündeki iddialar düşünce hürriyeti sınırları içerisinde kabul edilemez. Burada kişinin bilerek ve farkında olarak ifade ettiği bu gerçeklik gözden kaçırılamaz. Bu bildiride doğrudan doğruya şiddet ve terör meşrulaştırılmış ve Anayasa Mahkemesi de bunu düşünce hürriyeti sınırları içerisinde görerek bence yanlış bir karara imza atmıştır.
BU KARAR BAŞTAN SONA ÇELİŞKİLİ
Diğer yönden Anayasa Mahkemesi daha önce vermiş olduğu kararlarda eylem ve açıklamalarda şiddetin övülmesini, demokratik olmayan yöntemlerin savunulmasını düşünce hürriyetinin aşılması olarak kabul etmiştir. Ortada bir bir düşünce hürriyeti ya da ifadenin açıklanması değil çok açık bir suçun icra edilmesi söz konusudur. Bu bakımdan "Biz bu savaşın parçası olmayacağız" şeklinde başlayan ve "devlet bölgede katliam yapıyor" gibi ifadelerle devam eden bu bildiride Türkiye Cumhuriyeti'nin terör örgütü ile mücadelesi doğrudan doğruya hedef alınarak örgüte açık destek verilmiştir. AYM'nin verdiği bu karar da ve kendilerini aklamaya yönelik son açıklamada benim için tatmin edici değildir.
AYM'NİN SON AÇIKLAMASI DA TATMİN EDİCİ OLMAMIŞTIR
Diğer yönden AYM daha önce vermiş olduğu kararlarda eylem ve davranışlarda şiddetin övülmesi, demokratik olmayan yöntemlerin savunulması düşünce hürriyetin sınırlarının aşılması olarak kabul etmiştir. Bu tür eylemlerin demokrasi açısından bir engel teşkil ettiğini vurgulamıştır. AYM söz konusu kararı gerekçesinde bir düşünce ve ifadenin gerekçesinde katılmak mümkün değildir. Çünkü ortada bir düşünce ve ifadenin açıklanması değil bir suçun icra edilmesi durumu söz konusudur. Bu bakımdan sözde bildirinin içeriğinde "Bu savaşın parçası olmayacağız" ile başlayan ifadeleri, "Devlet bölgede katliam yapıyor" gibi ifadeleri net bir şekilde Türkiye'nin PKK ya yönelik yaptığı mücadeleyi doğrudan doğruya tahkir etmekte, devletin yaptığı operasyonları yanıltma iradesi vardır. Bir hukukçu olarak bu karar beni tatmin etmemiştir.