HKÜ Senatosundan yapılan yazılı açıklamada, AYM Genel Kurulunun, 26 Temmuz'da kamuoyuna açıklanan kararında, terör ve terörizmi öven ifadeler içeren sözde bildiriyi ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdiği anımsatıldı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve AYM'nin daha önce aldığı kararların hatırlatıldığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Terör ve terörü destekleyen övücü söylemlerin ifade özgürlüğü sınırları kapsamında yer almayacağı hem AİHM hem de AYM kararlarında esasa bağlanmıştır. Dolayısıyla, AYM Genel Kurulu, AİHM ve kendi içtihadının da dışına çıkarak, kabulü mümkün olamayacak tartışmalı bir karar almıştır.
Anayasa Mahkemesi'nin tartışmalı kararı sonrası ne olacak?
"SÖZDE BİLDİRİ, HİÇBİR HUKUK ANLAYIŞIYLA BAĞDAŞAMAZ"
Uluslararası hukukun meşru saydığı; devletin ülkesini ve halkını terör ve terörist eylemlerden koruma görevini hiçe sayarak, devleti 'kendi vatandaşlarına karşı suç işlemekle itham eden' sözde bildiri, hiçbir hukuk anlayışıyla bağdaşamaz, meşru görülemez ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez. Sonuç olarak, evrensel hukuk normlarına ve Anayasal ilkelere bağlılık çerçevesinde, AYM'nin kamuoyuna açıklanan söz konusu kararını, hukuk kurallarına, AİHM ve AYM'nin kendi hukuk içtihadına aykırı buluyor, akademik özgürlükler ve ifade özgürlüğü kapsamında eleştiriyoruz.