Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Osaka'da yapılan G-20 Zirvesi'nin ardından Kyoto, Tokyo ve Pekin'e geçerek açılışlara katıldı ve önemli temaslarda bulundu. Erdoğan Pekin'den Türkiye'ye hareketinden önce Türkiye Büyükelçiliği'nde gazetecilerle buluştu. Japonya ve Çin temaslarına ilişkin bilgiler veren Erdoğan şunları söyledi: "Japonya ile ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek için ekonomik ortaklık anlaşmasını tamamlamak üzereyiz. Japonya ile altyapı, teknoloji, enerji ve savunma sanayii alanlarında iş birliğimiz güçlenerek devam ediyor. Çin ziyaretimizde Devlet Başkanı Şi Cinping ile ikili ilişkilerimizi ve küresel sorunları ele aldık. 50 milyon dolarlık ticaret hacmini hedefledik. Savunma sanayiine ve ileri teknolojiye yönelik adımlar atabiliriz. Çin'le kapsamlı stratejik ortaklığı daha ileriye taşıyacağız. Doğu Türkistan ve Uygur meselesinde karşılıklı hassasiyetleri dikkate alarak çözüm bulabiliriz. Şi Cinping Türkiye davetime olumlu yanıt verdi." Erdoğan daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı:
Başkan Erdoğan'dan Büyükelçilik'te önemli açıklamalar
BM Genel Sekreteri Özel Temsilcisi Virginia Gamba'nın PKK ile çocuk savaşçılar konusunda anlaşma yapmasını nasıl karşılıyorsunuz? BM'nin terör örgütü PKK/YPG ile çocuk savaşçıları bırakması bahanesiyle bir anlaşma imzalaması asla kabul edilemez. BM'nin bir terör örgütünü bu şekilde muhatap alması, masaya oturması ve resmi bir statü tanır gibi bir anlaşma imzalaması en hafif ifadesiyle bir skandal. BM Genel Sekreteri Guterres'in bundan haberi yoktur, böyle bir yanlışı yapmaz diye düşünüyorum. Gamba'yı protesto etmek için BM Daimi Temsilcimiz Feridun Sinirlioğlu girişim başlattı. İlk etapta Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Guterres'le konuyu ele alır. Daha sonra gerekirse ben de görüşürüm.
ABD-İran arasındaki gerilimde Türkiye'nin arabuluculuk yapması söz konusu olabilir mi?
Sayın Trump'la yaptığımız görüşmede bu konu hiç gündeme gelmedi. Ama Abe (Japonya Başbakanı) ile yaptığımız görüşmede "Böyle bir olayda birlikte olabilir miyiz?" dedi. Ben de "Niye olmasın" dedim. "Gerek Ruhani gerek Hamaney'le görüşmelerde bulunabilirim. Beraber derseniz, beraber de olabilir" dedim.
Trump ile yaptığınız görüşme ABD'de bazı kesimleri rahatsız etti. Amerikan Dış İlişkiler Meclis Başkanı Engel Trump'a ağır ifadelerle yüklendi. Sizce neden ABD müesses nizamı Trump'ı sevmiyor?
Dünyanın her yerinde zaten müesses nizamlar bir yere odaklıdır. Bunlara karanlık güçler de diyebilirsiniz. Türkiye'de Erdoğan'ı seven var sevmeyen var. İlk seçildiğimizde yüzde 34.2'yle geldik. Cumhurbaşkanlığı'nda yüzde 52'ye kadar tırmandık. Ama yerel seçimde daha farklı oylar aldık. İçerde ve dışarıda bunu istediği gibi değerlendirip AK Parti'ye yüklenmek isteyenler oluyor. Sayın Trump'ın görüşmede arkadaşlarıma kullandığı ifadeler, onlara yönelik ortaya koyduğu tavır, takdire şayan. Siz bir müşteri arıyorsanız, o müşteri de ödemelerini tıkır tıkır yapmışsa sen o müşterinin malını nasıl vermezsin? Bunun adı gasp olur. Şu ana kadar 1.4 milyar dolar ödedik.116 tane F-35 almak için sözleşmemizi yaptık. Aynı zamanda ortak üreticiyiz. Patriotlar'a müşteri olduk ama karşılıksız bırakılınca başımızın çaresine bakmayacak mıyız?
Japonya İmparatoru'yla görüşen ilk liderlerdensiniz. Detay paylaşabilir misiniz?
Kendisini Türkiye'ye davet ettim. Yurtdışına çıkış için İmparator'a müsaadeyi hükümet veriyor. "Sayın Başbakan'la görüşürüz, sizi Türkiye'de ağırlayalım" dedik. Çünkü İmparatoriçe Türkiye'ye gelmemiş ancak Türkiye'yi sevdiğini söyledi.
Çin medyasındaki makalenizde, "Küresel düzenin yeniden inşası için Çin ve Türkiye sorumluluk alabilir" dediniz, Çin bu konuda samimi mi?
Çin'in bu konularda samimi davranmadığına asla inanmıyorum. Türkiye hem doğuya hem batıya açık bir ülke. Çin'in BM Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) konumunu da ele aldığımızda, bu konuları değerlendirmek bizim için çok daha rahat olacaktır. "Dünya 5'ten büyüktür" derken BMGK içinden birilerinin yanımızda yer alması bu süreci hızlandıracaktır. İki seçeneğimiz var. Ya mazlumların ya zalimlerin yanında olacağız. Biz mazlumların yanında olmayı kabullendik.
HAFTER ORADA KORSAN
Libya'da 6 Türk vatandaşı kaçırılıp, serbest bırakıldı. Doğu Akdeniz Satrancında Libya-Türkiye nasıl bir iş birliği yapacak?
Bizim zaten askeri anlaşmamız var. Bunu daha da güçlendirdik. Orada BM'nin uluslararası hukuka göre muhatabı Sarrac'tır. Hafter şu anda tam manasıyla korsan hareket yapmıştır; korsan konumundadır. Biz bugüne kadar bütün görüşmelerimizi Sarrac'ın ekibiyle yaptık. BM'nin de buna göre adımlarını atması lazım. Temenni ederiz ki kısa zamanda Libya'da bir seçime gitme imkanı doğar.
ONLARIN ANLAYACAĞI DİLDEN DE KONUŞURUZ
Kıbrıs Rum Kesimi'nin sondaj faaliyetleri devam ediyor. Hukuk tanımazlığına karşı ne tür tedbirler alınıyor?
Hukuk içinde atılması gereken adımları atıyoruz. Ama karşımıza hukuk tanımazlar çıkarsa, onların anlayacağı dil neyse o dille de konuşmasını biliriz. Orada hiçbir hukuku olmayanların kendilerine hak istihsal etmeleri kabul edilebilir bir şey değil. AB de dürüst hareket etmiyor. Referandumda hayır dediği halde Güney Kıbrıs AB'ye alınmıştır; Kuzey Kıbrıs evet dediği halde alınmamıştır. AB'nin mali yaptırımlar noktasında da Kuzey Kıbrıs'a ödemesi gereken para ödenmemiştir. Şimdi biz bu AB'ye nasıl inanalım? Bunlar dürüst değil, hepsi gaspçı. Burada da yaptıkları bu.